Avrupa ortak para birimi Euro'nun üzerini kara bulutlar kapladı. AB'nin bugüne kadarki en büyük ve en ciddi projesinin geleceği karanlık.
Yunanistan'ın ek borçlanması geçen yıl Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 12,7'sini buldu. Oysa Avrupa Birliği kriteri yüzde 3'tü. Ancak Yunanistan Euro bölgesinin açık veren tek ülkesi değil. Bütçe açıklarındaki artışın böyle devam etmesi Euro birliğinin dağılmasına yol açacağına işaret ediliyor. Emekli iktisat profesörü Joachim Starbatty 1997 yılında üç meslektaşıyla birlikte, ortak para birimine geçilmesine dair Amsterdam Antlaşması'nın iptal edilmesi için Almanya Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş ama başarılı olamamıştı. Starbatty son mali krizin kendilerini haklı çıkardığını söylüyor. "Euro, ekonomi politikası kimlikleri farklı ülkeler tarafından paylaşıldı. Bazıları istikrar paktı kurallarını yerine getirmiş, diğerleri ise kuralları ihmal etmişti. Bu nedenle para birliğine giriş somut kriterlere bağlandı" diyen Starbatty sözlerini, "Ama kriterler gevşek tutuldu ve çoğu zaman Euro adayları denetlenmedi. Bunun sonucunda da ekonomik ve sosyal politika felsefeleri birbirine uymayan ülkeler aynı para birimini kullanmaya başladı" şeklinde sürdürüyor.
Kriterlere uyan yokYunanistan, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler uzun yıllar para birliği sayesinde ekonomik canlanmaya ortak oldu ancak Euro dopinginin etkisi zamanla geçti. Ücretler ortalamanın üzerinde artarken işgücü verimliliği düştü ve rekabet gücü eriyen bu ülkelerin ödemeler dengesi açıkları rekor oranda arttı. Ekonomistler bu dengesizliğin ancak yüzde 30 ila 40 oranındaki devalüasyonla giderilebileceğini belirtiliyor. Ancak aynı para biriminin paylaşıldığı Euro ortaklığında münferit ülkelerin bu yola başvurması mümkün değil. Öncelikle Yunanistan'daki kriz Euro'yu da yaraladı. Beş ay önce 1,5 Dolar'dan satılan Euro şimdi 1 Dolar 37 Cent'ten işlem görüyor.
Yunanistan'ın ek borçlanması geçen yıl Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 12,7'sini buldu. Oysa Avrupa Birliği kriteri yüzde 3'tü. Ancak Yunanistan Euro bölgesinin açık veren tek ülkesi değil. Bütçe açıklarındaki artışın böyle devam etmesi Euro birliğinin dağılmasına yol açacağına işaret ediliyor. Emekli iktisat profesörü Joachim Starbatty 1997 yılında üç meslektaşıyla birlikte, ortak para birimine geçilmesine dair Amsterdam Antlaşması'nın iptal edilmesi için Almanya Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş ama başarılı olamamıştı. Starbatty son mali krizin kendilerini haklı çıkardığını söylüyor. "Euro, ekonomi politikası kimlikleri farklı ülkeler tarafından paylaşıldı. Bazıları istikrar paktı kurallarını yerine getirmiş, diğerleri ise kuralları ihmal etmişti. Bu nedenle para birliğine giriş somut kriterlere bağlandı" diyen Starbatty sözlerini, "Ama kriterler gevşek tutuldu ve çoğu zaman Euro adayları denetlenmedi. Bunun sonucunda da ekonomik ve sosyal politika felsefeleri birbirine uymayan ülkeler aynı para birimini kullanmaya başladı" şeklinde sürdürüyor.
Kriterlere uyan yokYunanistan, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler uzun yıllar para birliği sayesinde ekonomik canlanmaya ortak oldu ancak Euro dopinginin etkisi zamanla geçti. Ücretler ortalamanın üzerinde artarken işgücü verimliliği düştü ve rekabet gücü eriyen bu ülkelerin ödemeler dengesi açıkları rekor oranda arttı. Ekonomistler bu dengesizliğin ancak yüzde 30 ila 40 oranındaki devalüasyonla giderilebileceğini belirtiliyor. Ancak aynı para biriminin paylaşıldığı Euro ortaklığında münferit ülkelerin bu yola başvurması mümkün değil. Öncelikle Yunanistan'daki kriz Euro'yu da yaraladı. Beş ay önce 1,5 Dolar'dan satılan Euro şimdi 1 Dolar 37 Cent'ten işlem görüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.