Küresel, bölgesel ve yerel ölçekte pek çok olayı ve gelişmeleri yaşıyoruz? Türkiye, bütün bunlardan "ders"ler çıkartmalıdır. Payına düşeni görmelidir, olan-bitenin "arka plan"ı ile idrak etmelidir. Köklü, geniş perspektifli, milli politikalar oluşturmalıdır. Aksi halde körü körüne politikalar, teslimiyetçi siyasi anlayışlar ve ecnebilerden konma akıllar ile Türkiye toparlanamaz.Sadece bölgemizde olan-bitenleri tahlil ve idrak etsek; Türkiye için yeter tecrübe olur.Yüzyılın başında Osmanlı'ya karşı İngilizlerle işbirliği yapan toplum ve fertlerin ahvaline bakın; şimdi, onların vatanlarına, namus ve onurlarına, İngilizler ve onlardan "sömürge misyonunu devralan" ortakçıları ABD musallat olmuştur.Irak'ın işgal ahvali üstüne akıl harcamaya değer! İktidarını ve kamu gücünü, Batılı dostlarının destekleriyle elde etmesi sebebiyle yıllarca Batı'nın ve ABD'nin hizmetinden esirgemeyen Saddam Hüseyin'in akıbetini keşfetmeyi ve hatırlanmayı hak eder!İran'daki "kardeş kavgası"nın arka planı tahlil edilmeye değer! Pakistan, Afganistan, Yugoslavya hakeza...Türkiye'de siyaseti ve devlet idaresini, "AB, ABD ve sair Haçlılara endeksli olmak" dışında düşünemeyenler için çok önemli ipuçları vardır; bu gelişmelerde!Bu derslerden biri şudur; Haçlı, sağabildiği kadar sağar, kullanacağı kadar kulanı; kendince "son kullanma tarihi geleni" ise çöpe atar, kubur faresi gibi deliklere tıkar, tıkadığı deliklerden "zillet"le çıkartır. Ecnebinin himmetiyle "izzet" bulanlar, yine onların entrikalarıyla aleme rüsva olur, zilletin en alasını yaşarlar!M. Kemal Atatürk'ün 15-20 Ekim 1927 günü haykırdığı şu cümleler bugün için de çok önemli ve mani,dar olsa gerektir: "Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak istiklâli tamme malikiyetle temin olunabilir. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, beşeriyeti mütemeddine muvacehesinde uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye kesbi liyakat edemez!"Ankara'dakiler, bu haykırış üzerine biraz düşünsünler?Bu Irak dersi olsun! İkinci ders ise şu? Kendi içlerinde "ecnebilerden akıl ve himmet devşirerek izzet bulduğunu zannedenler"i ayıktırmayan toplumlar, er geç bu ecnebi emir erlerinin başlarına açacakları belalarla cebelleşirler, kardeş kavgasına tutuşurlar, bir zamanlar "uğruna can verdikleri devlet ve milletleri"ne iç savaşı yaşatırlar!Bu da İran dersi! Bu derslerin ışığıyla Türkiye, AB, ABD, IMF ve sair küresel odaklarla olan körü körüne ilişkileri ve maliyeti sürpriz stratejik ortaklıklarını gözden geçirmek durumundadır. Devlet veya millet, ecnebilerin himayesi ve aklıyla, ne izzet elde edebilir, ne ikbal, ne istikbal!Devlet ve milletin akl-ı selim sahipleri, bu bağlamda AKP hükümetini de ayıktırmalıdır.Başbakan R. T. Erdoğan, AB üyesi devletlerin büyükelçileriyle yediği yemekte, geçmişe dair değerlendirme yaparken aynı zamanda devlet ve milletimizin geleceğine dair "çok önemli sırları" da ifşa etti? Bu ipuçları, devlet ve milletimiz adına hayırlı bir gidişat olmadığını açığa vuruyor.Erdoğan, 2004'te müzakere tarihi aldığımızda, 2005'te müzakereleri başlattığımızda ülke olarak bunun heyecanını yaşadık, diyor ve şunu ekliyor, aradan geçen süre içerisinde büyük mesafe aldık. Neymiş mesafe; Türkiye AB'ye bir adım daha yaklaştı, diyor Erdoğan. Nitekim AKP'nin ilk üç adamından biri konumundaki Bülent Arınç, maaşlarının azlığından yakınma babında "AB için Anayasanın 40 maddesini değiştirmişiz. 107 tane maddede değişiklik yapmışız" diye konuştu, önceki hafta!TBMM, AB'ye çalışmış, hatta Erdoğan'ın ifadesiyle, Türkiye'nin ne hızında ne de gayretlerinde en küçük bir eksilme olmamıştır. AB, boynumuza geçirdiği altın lale ile başımızdan çekiştirirken, "imtiyazlı ortaklık" nakaratına takılmıştır. Erdoğan da bunun farkında olacak ki, "Ancak AB tarafından yapılan kimi açıklamalar, tavırlar, toplumsal heyecan noktasında ciddi bir erozyona zemin hazırlamıştır. Türkiye'nin üyelik statüsünün değiştirilmek istenmesi ahde vefa ile bağdaşmıyor" diyor büyükelçilere!AB lobilerinde, içeride, kapalı kapılar ardında AKP hükümetinin sergilediği "AB'ye körü körüne teslimiyet" ekseninde dönen dolaplar, Türk milletinden gizlenmektedir.Erdoğan, PKK terörü bağlamında da, ifşaat kabilinden tespitler yapıyor, diyor ki,"Kuzey Irak'ta barınan terör örgütü, ne yazık ki bugün bile hala bazı Avrupa ülkelerinden kendisine destek bulabiliyor. Her türlü uyarımıza rağmen, finans kaynaklarının kesilmesi, zanlıların iadesi gibi hususlarda bazı ülkelerden destek alamıyoruz. Terör de hızla küreselleşiyor. Terör karşısında Avrupa'nın ortak hareket etmesini arzu ediyoruz."Bunları ifşa eden Erdoğan, son cümle olarak ne diyor; "AB'ye tam üyelik noktasında yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz."Olsun? Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun, biz AB'ye körü körüne bağlıyız, bağımlıyız! ABD'ye de öyle!Böyle bir Türkiye iflah olur diyen varsa, hem kendine yazık ediyor, hem devlete, hem de millete! Körü körüne siyaset, hiçbir olaydan ders almaz! Kimseye kulak asmaz, nasihat tutmaz! O zaman da, bir musibet, bin nasihatten yeğ olur! Bu süreçte kuru ile yaş da yanar!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019