AKP’nin suyundan mıdır, huyundan mıdır nedir, bilemiyorum! Bu ak (!) çatı altına girenlere bir şeyler oluyor.
“Dün dündür, bugün bugündür” söylemini Sayın Demirel’den biliriz. Ama hatırladığım kaderiyle Sayın Demirel bu mantığı hep kendi söz ve icraatları için kullanmıştı. Başkaları için, birilerine yaranmak, yalakalık yapmak, göze girmek için kullandığını ben hatırlamıyorum.
Bakın Yaşar N. Öztürk bile geçmişini sildi. O yazdıklarımın, söylediklerimin hepsini reddediyorum. Geçmişte yanılmışım, şimdiki fikirlerim benimdir, anlamında açıklama yaparak, en azında ikili karakter sahibi olmaktan kurtuldu.
AKP ise yönetiminden vekiline kadar en azından Yaşar. N. Öztürk kadar bile olamadılar. Bakın 1995’lerdeki Meclis konuşmalarına! Abdullah Gül, İsrail, AB konularında neler diyor ve zamanın iktidarlarına nasıl ithamlarda bulunuyor.
Ya R. T. Erdoğan! Milletin milli ve manevi duygularını nasıl galeyana getirdiğini hatırladınız mı? O zamanın milli ve maneviyatçı Erdoğan’ı şimdi ABD’nin “kadim dostu”, AB’nin vazgeçilmezi, İsrail’in dadısı, Öcalan’ın umudu olmuş vaziyette. Bu duruşların hangisine milli ve maneviyatımız icazet verir? Bana delil getirebilecek olan var mı?
“Erbakan bile bu davayı (Milli Görüş) bırakıp gitse biz bu davayı bırakmayız” “Teröristle pazarlık yapacak kadar şerefsiz değiliz” vb. söylemlerinin sahibi Bülent Arınç’ı, hangi mantık bana haklı gösterebilir? Hüseyin Çelik’in, Salih Kapusuz’un, M. Ali Şahin’in vs. gibi dün söylediklerinin bu gün tam tersi söylem ve icraatlara girişmelerinin haklılığının izahını kim yapabilir?
Bu kadroya sonradan dahil olanlar ise asıllarını geçmiş vaziyette. Bakın! “Biz AK parti gibi Karunlaşmayacağız Firavunlaşmayacağız…” diyen Numan Kurtulmuş bir anda AKP’li oldu.
Ama Numan Kurtulmuş’a taş çıkaracak birisi daha varmış bu ak kadronun içinde. Süleyman Soylu.
Bir partiye başkan olmuş bir kişinin bir anda bütün geçmişini silip başka bir partiye katılıp, deyim yerindeyse “holiganlaşmasının” bir adı olmalı.
Evet, eski DP başkanı yeni AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Malatya’da Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi 10 yıl daha yöneteceği, öngörüsünü yaptıktan sonra “Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır” diye bu ileri görüşlülüğünü sabitlemeye kalktı.
Peki, S. Soylu için bugün vazgeçilmez olan Erdoğan, dün yine S. Soylu için nasıldı?
* Başbakan padişah olmak istiyor…
* Bu hükümete zıkkımın kökünü göstereceğiz…
* Hükümet yolsuzluk çukurunun içinde…
* Başbakan rantın babasını getirdi…
* At üzerinde duramayan ülkeyi de yönetemez…
* Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır…
Evet, bu duruşun, bu değişimin bir adı olmalı.
Meclis’teki terörist babaları
Meclis Terör Alt Komisyonu, terör konusunda bir rapor hazırladı. Rapora göre; Son 30 yılda, 8 bine yakın kamu görevlisi (asker, polis) ve 5 bin 500 sivil terör olaylarında hayatını kaybetti.
22 bin PKK’lı da ölü olarak ele geçirilirken, 14 kentte 386 bin kişi göç etmek zorunda kaldı.
AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ise “Birileri ‘terörist” diyor, birileri “PKK” diyor, birileri “gerilla” diyor. Birileri adına ne derse desin, ben hepsine insan diyorum. Aramızdaki çizgi farkı bu. 22 bin tane PKK’lı öldürüldü, 22 bin tane çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum” diyor.
Sayın vekil! Çocuklarına vatan, millet, maneviyat sevgisini niçin aşılamadın? Yoksa bu çocukları abdestiz mi dünyaya gelmelerine sebep oldun? Kendiniz lüks içinde yaşarken evlatlarınızı niçin ihmal ettiniz? Hangi şartlarda olursa olsun devlete karşı hak arayışının silahla, bölücülükle olamayacağını, buna İnancımızın müsaade etmeyeceğini niçin öğretmediniz?
Ha! Biz farklı düşünüyoruz, inanıyoruz diyorsan; Bu kadar evladın dağda, sen neden Türk Milletinin Meclis’indesin? Bu kadar evladın öldürülmüş, sen nasıl bir babasın ki! hala nasıl yaşıyorsun?
“Dün dündür, bugün bugündür” söylemini Sayın Demirel’den biliriz. Ama hatırladığım kaderiyle Sayın Demirel bu mantığı hep kendi söz ve icraatları için kullanmıştı. Başkaları için, birilerine yaranmak, yalakalık yapmak, göze girmek için kullandığını ben hatırlamıyorum.
Bakın Yaşar N. Öztürk bile geçmişini sildi. O yazdıklarımın, söylediklerimin hepsini reddediyorum. Geçmişte yanılmışım, şimdiki fikirlerim benimdir, anlamında açıklama yaparak, en azında ikili karakter sahibi olmaktan kurtuldu.
AKP ise yönetiminden vekiline kadar en azından Yaşar. N. Öztürk kadar bile olamadılar. Bakın 1995’lerdeki Meclis konuşmalarına! Abdullah Gül, İsrail, AB konularında neler diyor ve zamanın iktidarlarına nasıl ithamlarda bulunuyor.
Ya R. T. Erdoğan! Milletin milli ve manevi duygularını nasıl galeyana getirdiğini hatırladınız mı? O zamanın milli ve maneviyatçı Erdoğan’ı şimdi ABD’nin “kadim dostu”, AB’nin vazgeçilmezi, İsrail’in dadısı, Öcalan’ın umudu olmuş vaziyette. Bu duruşların hangisine milli ve maneviyatımız icazet verir? Bana delil getirebilecek olan var mı?
“Erbakan bile bu davayı (Milli Görüş) bırakıp gitse biz bu davayı bırakmayız” “Teröristle pazarlık yapacak kadar şerefsiz değiliz” vb. söylemlerinin sahibi Bülent Arınç’ı, hangi mantık bana haklı gösterebilir? Hüseyin Çelik’in, Salih Kapusuz’un, M. Ali Şahin’in vs. gibi dün söylediklerinin bu gün tam tersi söylem ve icraatlara girişmelerinin haklılığının izahını kim yapabilir?
Bu kadroya sonradan dahil olanlar ise asıllarını geçmiş vaziyette. Bakın! “Biz AK parti gibi Karunlaşmayacağız Firavunlaşmayacağız…” diyen Numan Kurtulmuş bir anda AKP’li oldu.
Ama Numan Kurtulmuş’a taş çıkaracak birisi daha varmış bu ak kadronun içinde. Süleyman Soylu.
Bir partiye başkan olmuş bir kişinin bir anda bütün geçmişini silip başka bir partiye katılıp, deyim yerindeyse “holiganlaşmasının” bir adı olmalı.
Evet, eski DP başkanı yeni AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Malatya’da Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi 10 yıl daha yöneteceği, öngörüsünü yaptıktan sonra “Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır” diye bu ileri görüşlülüğünü sabitlemeye kalktı.
Peki, S. Soylu için bugün vazgeçilmez olan Erdoğan, dün yine S. Soylu için nasıldı?
* Başbakan padişah olmak istiyor…
* Bu hükümete zıkkımın kökünü göstereceğiz…
* Hükümet yolsuzluk çukurunun içinde…
* Başbakan rantın babasını getirdi…
* At üzerinde duramayan ülkeyi de yönetemez…
* Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır…
Evet, bu duruşun, bu değişimin bir adı olmalı.
Meclis’teki terörist babaları
Meclis Terör Alt Komisyonu, terör konusunda bir rapor hazırladı. Rapora göre; Son 30 yılda, 8 bine yakın kamu görevlisi (asker, polis) ve 5 bin 500 sivil terör olaylarında hayatını kaybetti.
22 bin PKK’lı da ölü olarak ele geçirilirken, 14 kentte 386 bin kişi göç etmek zorunda kaldı.
AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ise “Birileri ‘terörist” diyor, birileri “PKK” diyor, birileri “gerilla” diyor. Birileri adına ne derse desin, ben hepsine insan diyorum. Aramızdaki çizgi farkı bu. 22 bin tane PKK’lı öldürüldü, 22 bin tane çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum” diyor.
Sayın vekil! Çocuklarına vatan, millet, maneviyat sevgisini niçin aşılamadın? Yoksa bu çocukları abdestiz mi dünyaya gelmelerine sebep oldun? Kendiniz lüks içinde yaşarken evlatlarınızı niçin ihmal ettiniz? Hangi şartlarda olursa olsun devlete karşı hak arayışının silahla, bölücülükle olamayacağını, buna İnancımızın müsaade etmeyeceğini niçin öğretmediniz?
Ha! Biz farklı düşünüyoruz, inanıyoruz diyorsan; Bu kadar evladın dağda, sen neden Türk Milletinin Meclis’indesin? Bu kadar evladın öldürülmüş, sen nasıl bir babasın ki! hala nasıl yaşıyorsun?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025