"Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
Hakikat bağında hata bilmeyiz
Şah-ı merdan gibi ulumuz vardır."
15. yüzyılda yaşan ve asıl adı, Seyyid İmameddin Nesimi olan ulu ozanımızın, Bağdat'ta doğduğu biliniyor. Azerbaycan Türkçesi ve Farsça divanlar yazmış olan Seyyid Nesimi, Arapça şiirler yazarak, tarihe damgasını vurmuştur.
"Bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam
Cevher-i lamekan benim, kevn-ü mekana sığmazam
Can ile hem cihan benim, dehr ile hem zaman benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr-ü zamana sığmazam
Zerre benim güneş benim, çar ile pencü şeş benim
Sureti gör beyan ile çünkü beyana sıgmazam" diyen Seyyid Nesimi, Hallac-ı Mansur gibi, "Enel Hak" sırrını savunmuştur. Bu sebeple de o dönemdeki insanlar tarafından yanlış algılanmış ve 1418 yılında derisi yüzülerek katledilmiştir.
"Merhaba hoş geldin, ey ruhi revanım merhaba
Ey şeker-leb yar-ı şirin, la mekanım merhaba" diyerek Hakka yürümüştür.
Bursalı Üftade, Seyyid Nesimi'nin, hakikati güzelce anladığını fakat sır olan bazı şeyleri açığa vurduğunu ve bu sebeple de halkın bu sözleri anlamasının mümkün olmadığını düşünerek, bu katliamı yaşadığını savunmuştur.
Nesimi kendisini anlayamayanlara göre zındık, anlayanlara göre ise, büyük bir veli ve Hak dostu idi.
Seyyid Nesimi, içi Ehl-i Beyt aşkıyla dolmuş bir gönül eri ve şairdir. Hacı Bektaş Veli dergâhından muhabbet almıştır.
Hz. Ali'ye olan sevgisini şiirlerine dökmüş, Ehl-i Beyt nuruyla iman etmenin zevkine ermiş, bir Hak dostudur.
"Erenler Haktan gelirler, Ali derler pirimize
12 imam erleriyiz, münkir ermez sırrımıza" diyen Nesimi'ye göre, "Yere göğe sığmam mü'min kulumun kalbine sığarım" diyen Yaradan, Resûlullah Efendimizden sonra, Hz. Ali yoluyla kâmil insanların kalbinde varlığını yansıtmaktadır. İşte bu sebeple de Hz. Ali, Hakka giden bir yoldur. Onun aşkını gönlünde barındırmanın yolu, benliğini yok etmekle mümkün olur.
İşte Nesimi'nin de savunduğu Enel Hak sırrı bu mana da "ben yokum, O var" anlamında "O, Hak'tır" düşüncesini savunmuştur.
Hakk'ı bu sözlerle anlatan Nesimi'nin, böyle bir vahşetle katledilmesi, daha sonrasında halk tarafından büyük bir tepki oluşmasına sebep oluşmuştur. Böylelikle de Nesimi anlayışının çıkması ve Nesimi'ye karşı büyük ilgi ve sevgi oluşmasına sebep olmuştur. Herkes onun zulme uğradığını kabul etmiştir. Sohbetlerde şiirlerde onun sözleri yer almış, muhabbetine gıpta edilmiştir.
7 ulu ozanımızdan biri olan Seyyid Nesimi bu şekilde varlığını günümüze kadar getirmiştir.
Rabbim şefaatine nail eylesin.
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz
Hakikat bağında hata bilmeyiz
Şah-ı merdan gibi ulumuz vardır."
15. yüzyılda yaşan ve asıl adı, Seyyid İmameddin Nesimi olan ulu ozanımızın, Bağdat'ta doğduğu biliniyor. Azerbaycan Türkçesi ve Farsça divanlar yazmış olan Seyyid Nesimi, Arapça şiirler yazarak, tarihe damgasını vurmuştur.
"Bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam
Cevher-i lamekan benim, kevn-ü mekana sığmazam
Can ile hem cihan benim, dehr ile hem zaman benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr-ü zamana sığmazam
Zerre benim güneş benim, çar ile pencü şeş benim
Sureti gör beyan ile çünkü beyana sıgmazam" diyen Seyyid Nesimi, Hallac-ı Mansur gibi, "Enel Hak" sırrını savunmuştur. Bu sebeple de o dönemdeki insanlar tarafından yanlış algılanmış ve 1418 yılında derisi yüzülerek katledilmiştir.
"Merhaba hoş geldin, ey ruhi revanım merhaba
Ey şeker-leb yar-ı şirin, la mekanım merhaba" diyerek Hakka yürümüştür.
Bursalı Üftade, Seyyid Nesimi'nin, hakikati güzelce anladığını fakat sır olan bazı şeyleri açığa vurduğunu ve bu sebeple de halkın bu sözleri anlamasının mümkün olmadığını düşünerek, bu katliamı yaşadığını savunmuştur.
Nesimi kendisini anlayamayanlara göre zındık, anlayanlara göre ise, büyük bir veli ve Hak dostu idi.
Seyyid Nesimi, içi Ehl-i Beyt aşkıyla dolmuş bir gönül eri ve şairdir. Hacı Bektaş Veli dergâhından muhabbet almıştır.
Hz. Ali'ye olan sevgisini şiirlerine dökmüş, Ehl-i Beyt nuruyla iman etmenin zevkine ermiş, bir Hak dostudur.
"Erenler Haktan gelirler, Ali derler pirimize
12 imam erleriyiz, münkir ermez sırrımıza" diyen Nesimi'ye göre, "Yere göğe sığmam mü'min kulumun kalbine sığarım" diyen Yaradan, Resûlullah Efendimizden sonra, Hz. Ali yoluyla kâmil insanların kalbinde varlığını yansıtmaktadır. İşte bu sebeple de Hz. Ali, Hakka giden bir yoldur. Onun aşkını gönlünde barındırmanın yolu, benliğini yok etmekle mümkün olur.
İşte Nesimi'nin de savunduğu Enel Hak sırrı bu mana da "ben yokum, O var" anlamında "O, Hak'tır" düşüncesini savunmuştur.
Hakk'ı bu sözlerle anlatan Nesimi'nin, böyle bir vahşetle katledilmesi, daha sonrasında halk tarafından büyük bir tepki oluşmasına sebep oluşmuştur. Böylelikle de Nesimi anlayışının çıkması ve Nesimi'ye karşı büyük ilgi ve sevgi oluşmasına sebep olmuştur. Herkes onun zulme uğradığını kabul etmiştir. Sohbetlerde şiirlerde onun sözleri yer almış, muhabbetine gıpta edilmiştir.
7 ulu ozanımızdan biri olan Seyyid Nesimi bu şekilde varlığını günümüze kadar getirmiştir.
Rabbim şefaatine nail eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016