"Gençler! Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.
Bütün ümidim gençliktedir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.
Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."
M. K. ATATÜRK
Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramları, tüm insanlığa örnek önderimizi anma, anlama, anlatma ve ulusal bilgi ve bilincimizi gönül birliği ile bayraklaştırma zamanıdır. Kutlu olsun. Milli birlik ve beraberliğimize güç versin.
Atatürk, 19 Mayıs 1919'dan itibaren 1927 yılına kadar olan sürede, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtuluş, kuruluş ve gelişme aşamalarına ait temel bilgi ve belgeleri 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplam 36.5 saatte Ankara'da verdiği Söylev'de toplayarak tarihimize ışık tutan temel kaynağı tarihe altın harflerle yazmıştır.
Atatürk'ün Milli Mücadele'ye başlarken kararı şu idi: "Milli egemenliğe dayanan; kayıtsız, şartsız, bağımsız, yeni bir Türk devleti kurmak."
Kurtuluş Savaşı ve arkasından Lozan ile bunu gerçekleştirdi. Lozan'dan kalan bir iki pürüzü de, Boğazlar gibi, sağlığında tamamladı.
Atatürk'ün tam bağımsızlıkla sağlamak istediği ve gerçekleştirdiği amaç;
* Türk'ün onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşaması,
* Uşak olmaması,
* Sömürülmemesidir.
10 Kasım 1938'de Türkiye her alanda tam bağımsız bir ülke idi.
Atatürk'ten sonra, 1947 yılından itibaren, Truman doktrini ile bağımsızlıktan ödünler başlar. Ödünler doğrudan ulusal ekonomiyi etkiler, sanayileşmeyi durdurur, dışa bağımlı bir ekonomi düzeni kurulmaya başlar. 1926'da kurulan uçak fabrikasını, denizaltı tersanesini, Kırıkkale silah fabrikasını, ilk protipi üretilen tank tesislerini kapatırız. Kalkınmamızı yabancıların planlarına bağlarız. Onların istek ve çıkarlarına göre devleti idare etmeye başlarız. Oysa Atatürk yıllar önce, "hangi istiklâl vardır ki yabancıların planlarıyla, yabancıların nasihatleriyle yükselebilsin" demişti.
Bugün görülen o ki, Atatürk'ün kazandırdıklarını koruyamamışız ve koruyamıyoruz.
Çözüm Atatürk'e dönmektir. Bunun yolu; vatan, ekonomi ve bağımsızlık, yani üç hayati konuda geleceğe Atatürk gibi yönelen Prof. Dr. Haydar Baş'ın uluslararası alanda kabul görmüş tezlerini, ülkemiz için hayata geçirmektir.
Asıl bayram o zaman olacaktır.
İyi bayramlar Türkiye ve bütün insanlığa.
Bütün ümidim gençliktedir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.
Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."
M. K. ATATÜRK
Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramları, tüm insanlığa örnek önderimizi anma, anlama, anlatma ve ulusal bilgi ve bilincimizi gönül birliği ile bayraklaştırma zamanıdır. Kutlu olsun. Milli birlik ve beraberliğimize güç versin.
Atatürk, 19 Mayıs 1919'dan itibaren 1927 yılına kadar olan sürede, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtuluş, kuruluş ve gelişme aşamalarına ait temel bilgi ve belgeleri 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplam 36.5 saatte Ankara'da verdiği Söylev'de toplayarak tarihimize ışık tutan temel kaynağı tarihe altın harflerle yazmıştır.
Atatürk'ün Milli Mücadele'ye başlarken kararı şu idi: "Milli egemenliğe dayanan; kayıtsız, şartsız, bağımsız, yeni bir Türk devleti kurmak."
Kurtuluş Savaşı ve arkasından Lozan ile bunu gerçekleştirdi. Lozan'dan kalan bir iki pürüzü de, Boğazlar gibi, sağlığında tamamladı.
Atatürk'ün tam bağımsızlıkla sağlamak istediği ve gerçekleştirdiği amaç;
* Türk'ün onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşaması,
* Uşak olmaması,
* Sömürülmemesidir.
10 Kasım 1938'de Türkiye her alanda tam bağımsız bir ülke idi.
Atatürk'ten sonra, 1947 yılından itibaren, Truman doktrini ile bağımsızlıktan ödünler başlar. Ödünler doğrudan ulusal ekonomiyi etkiler, sanayileşmeyi durdurur, dışa bağımlı bir ekonomi düzeni kurulmaya başlar. 1926'da kurulan uçak fabrikasını, denizaltı tersanesini, Kırıkkale silah fabrikasını, ilk protipi üretilen tank tesislerini kapatırız. Kalkınmamızı yabancıların planlarına bağlarız. Onların istek ve çıkarlarına göre devleti idare etmeye başlarız. Oysa Atatürk yıllar önce, "hangi istiklâl vardır ki yabancıların planlarıyla, yabancıların nasihatleriyle yükselebilsin" demişti.
Bugün görülen o ki, Atatürk'ün kazandırdıklarını koruyamamışız ve koruyamıyoruz.
Çözüm Atatürk'e dönmektir. Bunun yolu; vatan, ekonomi ve bağımsızlık, yani üç hayati konuda geleceğe Atatürk gibi yönelen Prof. Dr. Haydar Baş'ın uluslararası alanda kabul görmüş tezlerini, ülkemiz için hayata geçirmektir.
Asıl bayram o zaman olacaktır.
İyi bayramlar Türkiye ve bütün insanlığa.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023