Zam mı istiyorsunuz alın size okkalı zam

Hükümetle memurlar arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma çıkmayınca konu Hakem Kurulu’na geldi ve 2012 için yüzde 4+4, 2013 yılı içinse yüzde 3+3 oranında zam, itiraz edilemeyen şekilde netleşmiş oldu.
Hükümetin dediğinin 0,5 puan üzerinde bir zam kararlaştırıldı Hakem Kurulu’nda.
Şimdi bu 0,5 puan zammı gerekçe gösteren hükümet milletin canını fena yakacak.
Bu konuda baklayı ağzından ilk çıkaran Maliye Bakanı Mehmet Şimşek oldu.
Bütçenin üçte birinin memura gittiğini belirten Maliye Bakan, “İmkânlarımızın çok ötesine taştı. Onun için de oturup şimdi bütçeyle ilgili ne tür tedbirler alacağız, ona bakacağız” dedi.
Memura hükümetin teklif ettiğinin yarım puan fazlası zam verildi diye hükümet yeni vergilerle, yeni zamlarla bu ödemeyi milletin cebinden çıkaracak.
Yani…
Zamlar kapıda…
Memurlar maaşlarına zam beklerken hükümet gerçek zammı vergilere, tüketim ürünlerine yapmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir yetkili ne diyordu?
“Artık millet hükümetin verdiği ödemelerin cebinden çıktığını anladı.”
Aynen öyle. Hükümet ne zam yapıyorsa o zamma ödenecek parayı milletten alması gerekiyor.
Ne kadar zam, o kadar vergi anlayacağınız…

Ne euro kalacak, ne de AB
Önce Yunanistan iflas etti.
600 milyar dolar borcu vardı.
Avrupa bu iflasın artçı şoklarıyla hala sarsılıyor.
İflasların devamı gelecek diye korkuluyordu.
Korkulan oldu.
Şimdi İspanya’dan imdat çığlığı geldi.
2,5 trilyon dolar borç altında olan İspanya sonunda pes etti.
İspanya hükümeti AB’den yardım istedi.
Yardım isterken de imalı şu tehdidi savurdu İspanya:
“Bizi kurtarmazsanız ne euro kalır, ne de AB.”
Gerçekten bu gidişle ne AB kalacak ne de euro.
Bugün ortaya çıkan sonuçları görünce bizim ancak yapabildiğimiz bu tespiti yıllar önce Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yapmıştı.
19 Aralık 2004 tarihinde Ankara’da düzenlenen Bağımsız Türkiye Partisi İkinci Olağan Kongresi’nde bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş bakın tam 8 yıl önce bugünü nasıl tarif ediyor:
“Avrupa Birliği süratle çöküşe gidiyor. Bunun birinci sebebi Avrupa yeraltı kaynaklarını bitirmiştir. İkincisi, Avrupa’nın nüfusu ihtiyarlamıştır. Üçüncüsü ve en önemlisi birliğe geçtikten sonra Avrupa, emisyonunu genişletme kabiliyetini kaybetmiştir. Bundan sonra Avrupa her geçen gün daha büyük bir para darlığına girecek.”
Gelişmeler yine Prof. Dr. Haydar Baş’ı haklı çıkarıyor.

Bundan sonrası Suriye’yle savaş…
Türkiye Suriyeli diplomatlara kapıyı gösterdi.
Aynı zamanda Başbakan’ın ağzından yeni yaptırımların yolda olduğu deklare edildi.
Yani diplomasi bitti.
Bundan sonra ne olacak o zaman?
Diplomasinin bittiği yerde bir sonraki adım, savaştır.
Türkiye artık, konuşmayacak önce yaptırımların dozunu artıracak sonra ABD’nin verdiği gaz ne kadar büyük bir yanlışa imza attırıyor hep birlikte göreceğiz.