Bu evrensel bir kuraldır, Kur'ani bir hakikattir."Zalimler bir birinin dostudur, Allah ise muttakilerin dostudur" (Casiye suresi; 19).Zalim madem ki zulmedendir, hakları gaspedendir, zorbadır, soyguncudur, vurguncudur, göz koyduğu bir lokmaya ulaşmak için binlerce masum ve mazlumun kanını akıtandır, döktüğü kandan ve akıttığı gözyaşından zevk alan fıtrattan sapmış bir mahluktur, öyleyse onun dostu bu çirkefliklerden rahatsız olmayandır.Zalimin dostu zalimdirZalim hep menfaatperesttir, şehvetperesttir, kendi heva ve hevesini tatmin için hiçbir tecavüzden, saldırıdan, katliamdan kaçınmaz. Süfli emellerine ulaşmak için, ona göre feda edilmeyecek hiçbir şey yoktur. Böylesi birilerine ancak, aynı vasıflara sahip olanlar dost olabilir.Zalimin dostu belki, o zalim kadar yakıp-yıkacak, çalıp-çırpacak kadar cahil cesaretine sahip değildir ama onun yaptıklarını alkışlayarak, yer yer destek olarak eksik kalan o yönünü tatmin etmektedir.Zalimin dostu zalimdirZalimler, zalim dostlarının zulümlerini alkışlayarak, onun doğru yaptığını ima etmekte, dolayısıyla günün birinde hatasından dönme ihtimalini de ortadan kaldırmaktadırlar.İnkar ve şirk içinde debelenenleri, güya merhamet adına alkışlayanlar, "doğru yoldasınız" telkininde bulunanlar, günün birinde onların tevbe edip Tevhid inancına dönme ihtimallerinin kapılarını kapatmaktadırlar.Kur'an'ı dikkatli okuyanlar bu tür dostlukların sadece ölüm vaktine değin geçerli olacağını, ölümden sonraki hayatta yaman bir düşmanlığa dönüşeceğini de okumaktadırlar:"O gün zalim, ellerini ısırarak diyecek ki: Ne olurdu, Resulle birlikte bir yol tutsaydım. Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim" (Furkan: 27-28). "Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, 'Biz size uymuş kimselerdik. Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?' derler. Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: 'Biz hepimiz ateşin içindeyiz'. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir. Ateşte olanlar cehennem bekçilerine, 'Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir gün bizden azabı hafifletsin' derler. (Cehennem bekçileri) derler ki: 'Size peygamberleriniz açık mucizeler getirmemiş miydi?' Onlar, 'Evet, getirmişti' derler. (Bekçiler), 'Öyleyse kendiniz yalvarın' derler. Şüphesiz kâfirlerin duası boşunadır" (Mümin: 47-50)."Allah, meleklere şöyle emreder: Zulmedenleri, eşlerini ve Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.Onlara, 'Ne diye yardımlaşmıyorsunuz?' denir.Hayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir.Birbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).Şöyle derler: 'Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.'Diğerleri de onlara şöyle derler: 'Hayır, siz zaten mü'min kimseler değildiniz.''Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hâkimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz'.'Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız.''Evet, biz sizi saptırdık. Çünkü biz de sapkın kimselerdik'. Artık onlar o gün azapta ortaktırlar" (Saffat: 22-33).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025