YKS gençliği ne alemde?

Zor bir süreçti ama geçti, derin izler ve ardında uzun tartışmalar bırakarak geçti. Bu sınavdan; sınava girenler, gelecek yıl girecek olanlar, anne-babalar, öğretmenler ve ilgili kurumlar pek çok ders çıkarabilir. Biz bugün gençlere etkisini ve bundan sonra ne olacağını konuşalım:

Sınavın üzerinden yaklaşık on beş  gün geçti. Bu süre sınavın şokunu atlatmak için umarım yeterli bir süredir. Kafamızı biraz dinlemiş ve netlerimizi de tespit etmişsek bu yazı çok işimize yarayacaktır.

Sorulara henüz bakmadıysanız, en azından bir göz gezdirip yazının devamını öyle okumanızı tavsiye ederim.

Sınav zordu ve zorluklar mücadele gücümüzü arttırır. Neticede sadece bize değil, herkese zordu. Sınavın zor veya kolay olması sonucu değiştirmez çünkü YKS bir sıralama sınavı. Artık bunu konuşmayı bırakıp önümüze bakma zamanı gelmiş durumda.

Şu anda bu yazıyı dört grup gencin okuduğunu düşünüyorum:

1- Elinden geleni yapmış, İstediği nete ulaşmış, arkasına yaslanmış veya kendini çoktan serin sulara atmış, tercih gününün gelmesini bekleyenler: Kesinlikle dinlenmeyi, eğlenmeyi sonuna kadar hak ettiniz; hem çok çalıştınız hem de çok farklı koşullarda sınava girdiniz. Emeğinize, alın terinize sağlık. Umarım hepiniz istediğiniz yerlere yerleşebilirsiniz. Üniversiteleri, bölümleri, meslekleri ve bunların gelecekteki durumlarını çoktan araştırmaya başladığınızı tahmin ediyorum. Netleriniz çok da beklediğiniz gibi değilse çemberi genişletebilir veya bir kez daha deneyebilirsiniz, bunu elbette ailenizle detaylı bir şekilde konuşmalı ve üzerinde düşünmelisiniz.

2- Arafta kalmış olanlar, istediği bölüm gele de bilir gelmeyebilir de, puana göre tercih yapıp yapmayacağına karar verecek olanlar: 'Keşke'lerinizi duyar gibiyim… Pişmanlıklar olaylardan ders çıkarmadığımız sürece bize zarar verir. YKS'den çıkarılabilecek çok fazla ders var, bunların üzerinde düşünmeye başlayabilir, aynı anda da gidebileceğiniz üniversite ve bölümleri, yapmayı düşündüğünüz meslekleri araştırabilir, notlar alabilir, ailenizle iletişim içinde olabilirsiniz.

3- 'Seneye yeniden gireceğim' diyenler: Sizlerin de 'keşke'leri var gibi ya da 'Ah iyi ki çalışmamışım, bu kadar zor sınavda başarılı olamazdım zaten' diyor olabilirsiniz. Durumunuzun bu olmasının sebepleri oldukça önemli. Öncelikle bu sebepleri gözden geçirmeli; içlerinde düzeltilebilecek, değiştirebilecek olanları değiştirmeli, düzeltilemeyecek yani sizin kontrolünüzde olmayanların ise üzerinizdeki etkisini azaltmaya çalışmalısınız. Bu sınavda neleri yapsaydım, nasıl çalışsaydım, neleri yapmasaydım daha iyi olurdu, daha başarılı olurdum sorularını yazıp altlarına cevaplarını yazın. Lütfen bunu yaparken üzerinde düşünün ve geçen yıl bu zamanlara kadar gidin, oradan başlayın, kendinizi izleyin, neler yaptınız veya yapmamanız gerektiği halde neleri yaptınız, neyi değiştirirseniz başarınız artar, sorularına objektif bir şekilde cevap arayın. Bu cevaplar bu yılı planlamanızda oldukça işinize yarayacaktır. İki üç gün bunun üzerinde çalışabilirsiniz. Unutmayın yolun sonundan çok yolculuk önemlidir ve bizi hedefe yolculuk ulaştırır.

4- Bu yıl 11 veya 12. sınıfa geçmiş olanlar: Süreci uzaktan izlediniz, kendi kendinize yorumlar yaptınız. Şimdi sıra sizde. Sizi güzel bir yolculuk bekliyor. Sınav sorularına en kısa zamanda bir göz atın. İlerleyen zamanlarda deneme çözer gibi bu sınavı çözün. Sınavla ilgili konuşulan olumsuz söylemlere kulak tıkayın. Sadece güzel ve olumlu tecrübeleri dinleyin ve bunlar içinde size uygun olanları hayatınıza geçirin. Sonraki yazılarda derece yapan öğrencilerin çalışma alışkanlıklarını ve yararlanabileciğinizi düşündüğüm teknikleri paylaşacağım, hedefinize, hayallerinize ulaşmaya bir yıldan az bir zaman kaldı. Tatil yaptıysanız ve 12. sınıfsanız artık çalışma vaktiniz gelmiş demektir. Ufak ufak, küçük ama her gün büyüyen adımlarla başlayabilirsiniz.

Gelelim yazının girişinde söz ettiğim 'sınavdan çıkarılacak ders' meselesine. Ders yerine fayda kelimesini kullanmak istiyorum. Gelin birlikte bu süreçten fayda sağlayalım:

1- Gençlerimizin mücadele gücü artmıştır, bu çok kıymetlidir.

2- Çalışan her zaman başarılı olur, gerçeği bir kez daha yaşanmıştır.

3- Planlı ve sistematik çalışan daha başarılı olur.

4- Bilgiyi sadece ezberlemek değil, onu kullanmayı öğrenmek gerekir.

5- Akıl yürütme önemli ve bunu hayatımıza da geçirmeliyiz.

6- MEB'in ders kitapları önemli bir kaynak.

7- Öğretmenler ders işleme yöntem ve tekniklerini değiştirmeli.

8- Türk ve dünya klasiklerini okumak gerekir.

9- Farklı kaynaklardan çalışılmalı ve soru çözülmeli.

10- Sınava hazırlık son bir yıla sıkıştırılmamalı.

11- Stres ve kaygı düzeyini koruyanlar kazanır.

12- Hızlı okuma ve okuduğunu anlama her şeyden önemli.

13- Bol deneme çözülmeli.

14- Denemelerde süre tutulmalı.

15- İstikrarlı olmak gerek.

16- Ders, derste öğrenilir.

17- Anne, baba ve komşular kaygıyı arttırıcı değil, çocuğun en büyük destekçisi olmalı.

18- Öğretmenler, anne ve babalar da kendilerine sorsunlar: Neleri farklı yapsaydık, çocuklara daha faydalı olurduk?

19- Odaklanma… Sınavın en çok istediği ve zamane gençlikte en az olan şey.

20- Kitap okumayla ilgili bir şey yazmadan yazıyı bitirmek gelecek nesillere haksızlık olur. Yükseköğretim kurumları okuyan gençlik istiyor. Okuduğunu bir defada anlayan ve geri dönüp ikinci kez soruyu okumaya ihtiyaç duymayan öğrenciler istiyor. Çok çok çalışmasına rağmen söz ettiğim sebepten sınavı yetiştiremeyen öğrencilerimiz var. Kitap okuma yaşam tarzımız olmalı. Haydi bakalım sevdiğimiz bir kitaptan hemen bugün başlayalım!

Yazıyı bitirir bitirmez 5 saniye içinde elinize ya bir kitap almış olun ya da kitap siparişlerinizi tamamlayın. Sınav yaşamak istediğimiz hayat için sadece bir araç, onu amaç haline getirip hayatımızı stres kazanına çevirmeyelim.