'Yine Yeni Yeniden Yeni Mesaj Merhaba!' seslendirme dosyası:
Aralıklarla da olsa 2008 yılından beri yazdığım köşemden kişisel anlamda özgür kalemin ve ulusal anlamda bağımsızlığın adresi olan Yeni Mesaj gazetesine ve okurlarına yeniden merhaba...
Haftada bir pazar günleri buluşacağımız bu köşeden felsefi, dini ve bilimsel konular ile yine yeniden merhaba!...
Bazı konuların üzerimizdeki farketmediğimiz/ farkedemediğimiz tesirlerini, hem kişisel hem toplumsal manada ele alacağımız "Yan Tesir" adlı köşemizle yeniden merhaba...
Olayları arif ve bilge kişiliği ile kavrayan, tespitlerinde zamanın onu daima haklı çıkardığı merhum Haydar Baş Hoca'ma ve sevenlerine de merhaba...
Burada yer alacak konuları tüm insanlık üzerinden, öncelikle kelam sahibi olan Yaratıcının emirlerini göz önünde tutarak değerlendirmeye çalışacağız. Keyifle muhabbetle, akıl ve gönülle..
İNSANLIK DİNİ
Evrensel bir din olan İslam ve peygamberi Hz. Muhammed tüm insanlığa gönderildiğine göre İslam dinine ''insanlık dini'' desek sanırım hata etmiş olmayız. Zira Kur'an-ı Kerim ''keffetan linnas'' terimini ''tüm insanlar için'' kullanmaktadır. Evet İslam ve Hz. Peygamber tüm alemlere gönderilmiştir. Bu konuda ''Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.''diye buyurur. Enbiya S. 21/107.
Ancak burada ki "insanlık dini" tabiri mensubu bulunduğumuz tür açısındandır. Evrenselliği ve medeniliği insanın tabiatına uygunluğunu yönüyledir. Zira Adem den (ilk insandan), hateme(son insana) gelen din İslam'dır. Bu konuda Kuran-ı Kerim Peygamberimizin evrensel yönünü tarif ederken ''keffeten linnas'' yani tüm insanlığa bir müjdeleyici ve ikaz edici olarak gönderildiğini ifade eder. Nitekim Sebe 28. ayette ise ''Biz seni bütün insanlara bir müjdeleyici ve ikaz edici olman dışında (bir şeyle) göndermedik.'' buyurur.
Ancak bugün bu ilahi davet tüm insanlığa ulaştı mı? İnsanlık dini ise tüm insanlara neden ulaşmadı veya ulaşamadı? Bunu bütün insanlık neden benimseyemedi? Herkese ulaştı ise dahi neden insanlığa deva olmadı?
Çünkü Adem'den itibaren ilahi vahye ya kulağımızı kapadık ya da onu yarım işittik. Bazen unuttuk, bazen yıktık, bazen bozduk. Belki bazen pişman olduk ama çoğu zaman pişman ettik. Ve fakat hiç doymadık. Heveslerimiz arzularımız hiç azalmadı. Kendi payımıza düşene asla razı olmadık. O kadar uyarana, bilgine, filozofa, bilgeye, elçiye rağmen kendi yanlışlarımızı doğru kabul ettik. Hatta bu yanlışlarımız hatalı bile olmadı olamadı. Tam bazı doğruları bulduğumuz zaman ise bunu rantına çeviren ve dini kullanan din tüccarları hiçte az olmadı.
Bu yüzden bu sorunun cevabı bu soruya muhatap olan türdür. Bunun yalnız ve yalnız tek suçlusu homo sapıens'tir yani yine ''biz'', yani biz insanlar...
Eğer bahsettiğimiz elçiler, bilge kişilikler, filozoflar, uyarıcılar (salih) doğru uyarıcılar ve ilahi vasıf ve kurallar olmasaydı, sanırım insanlık birkaç nesilde soyunu tüketen vahşi bir tür olarak kaybolurdu. Ancak yine de yeryüzünün tek akil varlığı olan insanlığı, Allah başıboş bırakmadı. (Kıyame s. 75/36)
Elbet bu da beraberinde bazı sorumluluklar doğurdu. Ancak bu sorumluluklar yerine getirilmediği için daima ağır bedeller ödeme durumunda kalan yine insanlık oldu.
Elbet bu da beraberinde bazı sorumluluklar doğurdu. Ancak bu sorumluluklar yerine getirilmediği için daima ağır bedeller ödeme durumunda kalan yine insanlık oldu.
Bu bedellerin ödenmemesi için artık insanlık adına ideolojilerin değil, ortak doğruların, sağduyu ve bilimin birlikte kullanılması gerekmektedir.
Başlığa dönersek burada "İnsanlık dini"kavramıni insaniyet açısından insanlığın medeniyet ve kültür seviyesinin ulaştığı yer anlaminda kullandık. Çünkü son din "insanlık" dinidir. İnsanlık için en ideal şekliyle anlatılmış ve korunmuştur. İslam kapitalist bir din değildir. Zaman zaman kavram ve anlam olarak buraya taşınmak istenmişse de dinin bu hale gelmemesi için ,tüm insanlık için evrensel bir çözüm metodu üzerinde düşünme vaktidir. Zira bu konuda gerekli sosyal ekonomik ve bilimsel doktirinler acilen hayata geçirilmelidir.
Bu konularda feraset ve basiret sahibi olan Yeni Mesaj yazarları, kodrosu ve okurları ile tüm insanlık üzerinden bir medeniyet ve kültür oluşturma arzusunda olan tüm dostlara yine yeni yeniden merhaba!
Sözün özü,
Akıl insanın gönlündedir.
İyi pazarlar...
Arda Karani / diğer yazıları
- Elbise Kuramı-3 / Elbise insanda gizlidir / 11.05.2024
- Elbise Kuramı-2 / İnsan elbisesinde saklıdır / 10.05.2024
- İCMA VE İCTİHAD / 26.10.2022
- Geylani okulunda Ehl-i Beyt ekolü / 10.08.2022
- Geylani Okulu / 29.07.2022
- Bir tasavvuf anatomisi / 22.07.2022
- Antroposen Çağı / 30.06.2022
- Holosen / Mavi Cennet / 09.06.2022
- Bir Deniz Masalı/ Günebakan Şiiri / 09.05.2022
- Sakız orucu bozar mı? -2- / 19.04.2022
- Elbise Kuramı-2 / İnsan elbisesinde saklıdır / 10.05.2024
- İCMA VE İCTİHAD / 26.10.2022
- Geylani okulunda Ehl-i Beyt ekolü / 10.08.2022
- Geylani Okulu / 29.07.2022
- Bir tasavvuf anatomisi / 22.07.2022
- Antroposen Çağı / 30.06.2022
- Holosen / Mavi Cennet / 09.06.2022
- Bir Deniz Masalı/ Günebakan Şiiri / 09.05.2022
- Sakız orucu bozar mı? -2- / 19.04.2022