Taşeron siyasi anlayışla beraber taviz üstüne taviz vermeye, taviz konularında "ilk"leri başarmaya(!) devam ediyoruz. Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde ilk defa azınlıklarla ilgili bir konuda sadece Avrupa İnsan Mahkemesi'nin (AİHM) kararıyla, iç hukuk tamamen devre dışı bırakılarak bir tavize imza atıldı. Adalet Bakanlığı Büyükada'daki Yetimhane'nin Fener Rum Patrikhanesi'ne teslim edilmesini kararlaştırdı. Patrikhane bugün, sadece 150 TL harç bedeli ödeyerek Yetimhane'nin tapusuna sahip olacak.Türkiye'nin bu hızlı kararını, ilginçtir ki, Patrikhane bile beklemiyordu. Nereden mi çıkarıyorum? Patrikhane avukatı Cem Murat Sofuoğlu konuyla ilgili olarak şaşkınlığını da gizlemeden, "Kimse farkında değil ama bu müthiş bir şey. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. Siyasi irade olmasa herhangi bir sonuç alınamazdı" dedi.AKP Hükümeti AB hayali uğruna o kadar hızlı tavizlere imza atıyor ki muhatapları bile ters köşeye yatırıyor.Yetimhane konusundaki süreç şu şekilde işledi:Patrikhane Osmanlı döneminde sahip olduğu Yetimhane'nin yeniden kendisine devredilmesi için Türkiye aleyhine dava açıyor.Açılan bu dava üzerine AİHM, Büyükada'daki Rum yetimhanesinin üç ay içinde Fener Rum Patrikhanesi'ne verilmesine karar veriyor.Dışişleri Bakanlığımız, jet hızıyla Adalet Bakanlığı'na bir yazı göndererek Büyükada'daki yetimhanenin Fener Rum Patrikhanesi'ne iade edilmesini istiyor. AİHM kararı uyarınca, yetimhane binasının 15 Aralık'a kadar Patrikhane'ye iadesi gerekiyor.Adalet Bakanlığı ise bu süreyi bile beklemeden Türkiye'nin iç hukukunu da tamamen devre dışı bırakarak süratle Yetimhane'nin tapusunun 29 Kasım'da Patrikhane'ye devredilmesi kararını alıyor.Şu sürati görüyor musunuz? Türk milletinin hangi meselesinde Hükümet bu kadar hızlı adım atabiliyor?Yetimhane'nin bu şekilde apar topar Patrikhane'ye devrinin gerekçesi olarak da her zamanki şu garip mantık gösteriliyor:Adalet Bakanlığı, Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı metinde, "Yetimhane'nin Fener Rum Patrikhanesi adına yeniden tapu siciline kaydettirilmesi haricinde bir alternatif bulunmadığı"na vurgu yapıyor. Ayrıca AİHM kararının yerine getirilmemesi durumunda konunun Delegeler Komitesi'nde gündeme getirileceği ve bu durumun da diğer devletler tarafından siyasi bir baskı aracı olarak kullanılarak ülke adına olumsuz sonuçlar doğuracağına dikkat çekiliyor. Yazıda, sorunun komite önüne götürülmeden çözülmesi gerektiği belirtiliyor.Yani korku şu: Eğer konu Delegeler Komitesi'ne kalırsa Türkiye hakkında olumsuz bir rapor hazırlanır, AKP Hükümeti AB nezdinde eksi puan alır ve böylece AB müzakere süreci baltalanır.Tamam da 50 yıldır Türkiye'yi kapısında oyalayan AB'ye üyelik sürecinin neresindeyiz? AB bizi alacağına dair en ufak bir imada bile bulunuyor mu? Diğer bir bakış açısıyla, AB krizle beraber çöküş sürecine girmişken, bu kadar büyük ve hızlı tavizler vererek yıkılan bir AB'ye girmek ne kadar menfaatimize?Şu gerçeği de ilave etmeliyiz ki böyle beklenmedik bir tavizi süratle alan Patrikhane bu olayı emsal göstererek yeni taleplerde de bulunacaktır.Türkiye olarak taviz isteyenleri iştahlandırmaktan başka bir şey yapmıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025