Anayasa değişikliği çalışmaları, kamuoyunu çok meşgul edeceğe benziyor anlaşılan?Geçtiğimiz günlerde "sıra yargıya mı geldi?" yazımıza olumlu ya da olumsuz tepkiler almaya devam ediyoruz. Görünen o ki; aradığı huzur ve mutluluğu bir türlü bulamayan vatandaşlar, şimdi de arayışlarına, Anayasa değişikliği ile çare bulacağını zannettiğinden, farklı beklentilere girmiş görünüyorlar. Her engelli; kendi engelinin bu değişiklikle çözüme kavuşacağı hayaline kapılmış, maalesef!Ortada bir yanlışlık varsa; yanlış olan bir şeyi başka bir yanlışla düzeltmek, yanlışları daha da çoğaltacak ve vatandaşlarımızı, huzur ortamından o derece uzaklaştıracaktır...Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ısrarla vurguladığı; "Bu Anayasa değişikliğini evvela kanaat önderlerinin, üniversitelerin, Türkiye'de söz sahibi kişilerin hazırlayıp kamuoyunun gündemine getirmesi lazımdı ki, böyle bir değişiklik Türk toplumunun yararına olabilsin" fikrinin en doğru yol olduğuna inanıyorum. Anayasalar, madem ki vatandaşın kendi yönetimini, hak ve hukukunu ilgilendiriyor; o zaman, seçim sonuçlarının "sihirsel üstünlüğüne" değil, "vatandaşın gönül-fikir birliğine ve çoğunluğuna dayanan bir ortak paydada anlaşmak" şartına bağlı olmalıdır... Çoğunluğun kabul etmediği hiçbir dayatma, asla uzun soluklu olamaz, vatandaşlarına huzur da getirmez...Hükümetin, kendi fikirleri doğrultusunda hazırladıkları bir paketi, Milletinmiş gibi lanse etmeye çalışmasını kabul etmek mümkün değildir. Bu paket, kendi fikirleri doğrultusunda ve uzlaşmadan çok kutuplaşmaya meydan verecek bir şekil arz etmektedir... Anayasa değişikliği konusunda Hükümetin tavırları, kendini ele vermek için yeter vaziyettedir. Anayasa Mahkemesi tarafından şuçlu kabul edilen bir parti iktidarının hazırlayacağı bir Anayasa değişikliği, etik olmaktan uzaktır. Bu Anayasa, ayıplı bir Anayasa olur. Sen ne kadar haktan hukuktan bahsedersen bahset, gelecekte senin hazırladığın Anayasa da tartışma konusu olacaktır? Paketin içeriğine bakınca, ilk göze çarpan ve öne çıkan; yargı ile hesaplaşmadır. Sayın Baş, bundan dolayı; "Bu Anayasa değişikliği, yargıyı kullanabilmeyi hedefleyen bir harekettir" diyor?Prof. Dr. Haydar Baş, "Bundan dolayı, bu Anayasa değişikliği hareketine karşıyım. Anayasa değişikliği olacaksa, bunun içinde; can emniyeti, din ve vicdan emniyeti, mal emniyeti ve namus emniyetinin doruk noktada yaşanabilmesinin şartları ve esasları olmalıydı. Bunun adına Anayasa değişikliği değil, gücün yargıyı teslim alması diyorum" diyor?Vatandaşlarımızın hamasetten uzak ve daha akılcı olması, devletin bekasını düşünmesi gerekmektedir. Devlet idaresi; hükümetlerin, niyetlerine, acziyetine terk edilemeyecek kadar değerlidir. "Ben yaptım oldu" mantığına kurban edilememelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025