Yargı-siyaset kavgası kızıştı
Türkiye'nin say say bitmeyen sorunlarına Anayasa Mahkemesi (AYM) ile siyaset arasındaki kavga da eklendi. İçişleri Bakanı Soylu ile AYM Başkanı Arslan arasında Eylül'de başlayan tartışma, AYM'nin Berberoğlu kararını yerel mahkemenin tanımaması üzerine, bir AYM üyesinin paylaştığı 'ışıklar yanıyor' mesajıyla doruğa çıktı
14.10.2020 17:51:00
Türkiye'nin içeride ve dışarıda az sorunu varmış gibi bu sorunlara şimdi de Anayasa Mahkemesi (AYM) ile hükümet arasındaki gerilim eklendi. Eylül ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarıyla başlayan hükümet ile AYM arasındaki gerilim, yerel bir mahkemenin AYM'nin CHP'li Enis Berberoğlu kararını tanımadığını açıkladığı gün, AYM Üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım'ın sosyal medya hesabından "Işıklar yanıyor" diyerek AYM binasının fotoğrafını paylaşması üzerine doruğa çıktı. Yargının tepesiyle siyaset arasında yaşanan polemiğe paylaşımıyla neden olan AYM üyesi Engin Yıldırım ortalığı yatıştırmak için bir süre sonra attığı tweet'leri sildi ve açıklama yaptı. Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı yeni paylaşımla özür diledi. Yıldırım açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Dün gece paylaştığım mesajda maksadını aşan ifadeler kullanmış olmaktan dolayı üzüntü duymaktayım. Kasıtlı olarak hukuk veya demokrasi dışı bir olguya atıf yapmam söz konusu değildir. Hukuk ve demokrasi karşıtı her türlü girişimin karşısında olduğum izahtan varestedir. Mesai sonrası Anayasa Mahkemesi bahçesinde yaptığım yürüyüşün ardından çektiğim fotoğrafı hukuk dışı herhangi bir imada bulunmaksızın paylaştım. Kasıtlı olarak demokrasi ve hukuk dışı hiçbir imada bulunmayacağım şahsımı tanıyan herkesçe malumdur. Ancak insani bir yanılgı ile yanlış yorumlanmaya müsait şekilde paylaştığım mesaj dolayısıyla kamuoyundan özür diliyorum." Yıldırım'ın özür ve izahına rağmen gerilim dinmiş değil. Hükümete yakın cepheden Yıldırım'ın istifa etmesini isteyen çağrılar gelmeye devam ediyor.
Gerilimin geçmişi daha eski
Hükümet ile AYM arasındaki gerilimin fitilini Eylül ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaktı. 'Şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez' hükmünün iptal edilmesini eleştirerek, AYM Başkanı Zühtü Arslan'ı açıkça hedef alan Soylu, 'Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Anayasa Mahkemesi Başkanı'na söylüyorum kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım. Sen var mısın?' ifadelerini kullanmıştı. AYM Başkanı Arslan ise isim vermeden Soylu'ya şu yanıtı vermişti: 'Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir. Sağlıklı bir eleştiri, okumayı ve okunanı doğru anlamayı gerektirmektedir.' Karşılıklı bu atışmalardan sonra TBMM'nin yeni yasama yılı açılışına bir gün kala şaşırtan bir çıkış yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır" ifadelerini kullanmıştı. Yaşanan polemik, Meclis'in açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Parlamento burada Anayasa Mahkemesi ile ilgili yeni bir yapılanmaya giderse, seve seve ben de buna katılırım" ifadeleriyle devam etmişti. Bahçeli ve Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de "Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne kavuşmak içi her türlü değişiklik yapılabilir. Bunu yapacak olan da milletin seçtiği parlamentodur" şeklinde konuşmuştu.
AYM olağanüstü toplandı
Hükümet ile AYM arasındaki gerilim AYM Üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım'ın 13 Ekim akşamı şahsi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla çok farklı bir boyuta taşındı. AYM Üyesi Engin Yıldırım, CHP'li Enis Berberoğlu hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeniden yargılanma talebini reddetmesinin ardından "Işıklar yanıyor" notuyla AYM binasının fotoğrafını paylaştı. Darbe iması olarak algılanan bu mesaja karşılık İçişleri Bakanlığı'ndan "Işıklarımız hiç sönmüyor" paylaşımı geldi. AYM üyesi Yıldırım'ın paylaşımıyla yaşanan 'Işıklar yanıyor' polemiği üzerine Anayasa Mahkemesi'nden yapılana açıklamada, "AYM'nin herhangi bir üyesinin şahsi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar Anayasa Mahkemesi'nin kurumsal görüşünü yansıtmaz. Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır" ifadeleri kullanıldı. Polemiğin büyümesi üzerine toplantı kararı alan AYM Başkanı Zühtü Arslan'ın çağrısıyla dün 14.00'te toplanan Anayasa Mahkemesi Enis Berberoğlu kararına yerel mahkemenin uymaması konusunu masaya yatırdı.
Yerel mahkeme suç işliyor
AYM üyesi Engin Yıldırım'ın paylaşımı, birinci derecedeki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin AYM'nin Enis Berberoğlu kararına uymamasının ardından gelmişti. AYM, MİT tırları davasında hüküm giyen CHP eski milletvekili Enis Berberoğlu hakkında, "seçilme ve siyasette bulunma hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı"nın ihlal edildiğine ve yeniden yargılanmasına gerektiğine hükmetmişti. Ancak birinci derecedeki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararının "yerindelik denetimi kapsamında kaldığı" gerekçesiyle yeniden yargılamaya yer olmadığına karar vermişti. Oysa Anayasa'nın 153. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve tüm şahısları bağlıyor. Buna rağmen yargının en üst derecesi olan ve kararları Anayasa ve kanunlar gereği bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının, yerel mahkemelerce tanınmamasını değerlendiren uzmanlar, yerel mahkemenin, Anayasa'nın açık hükmünü yok sayarak, Anayasal düzeni takmadığını ve bu karara imza atan hakimlerin disiplin suçu işlediklerine dikkat çekiyorlar.
Neden darbe iması olarak yorumlandı?
Türkiye, 'Işıklar yanıyor' cümlesiyle gazeteci Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün programında tanışmıştı. Birand, Türkiye'nin yakın tarihini mercek altına aldığı belgesellerinde Genelkurmay Başkanlığı'nın ışıklarıyla darbe girişimi arasında bir bağlantı kuruyordu.
Birand, her kriz gecesinde Genelkurmay'ın ışıklarına bakmak gerektiğini belirterek şunları söylüyordu: "Genelkurmay'ın ışıkları sönükse mesele yok demektir. Işıklar yanıyorsa bunun tek anlamı vardı; ordu tedirgindi."