Nelson A. Rockefeller dönemin ABD Başkanı Eisenhower'e 1956 yılında bir mektup yazar. Yazdığı mektupta Rockefeller şunları söyler;"İktisadi yardımlarda, ABD'nin karşılık beklemeden yardım ettiği ve işbirliği yapmak isteğinde samimi olduğu intibası oluşturulmalıdır. Elimizdeki bütün propaganda imkânlarıyla durmaksızın, az gelişmiş ülkelere yapılan Amerikan yardımının karşılıksız bir yardım olduğunu, art niyet taşımadığını bütün kafalara sokmalı, bu konuda hiçbir masraftan çekinmemeliyiz. Bu arada ideolojik savaşa ara vermemeliyiz. Bu ülkelere yatırım yapan kapitalistlerimiz, teknik eksperlerimiz ve diğer uzmanlarımız az gelişmiş ülkelerin milli ekonomilerinin bütün dallarına girmeli, onları bizim çıkarlarımıza göre geliştirmelidir. Bu ülkelerdeki politik bakımdan güvenilir yerli işadamlarının ulusal çabaları da teşvik edilmelidir." Yabancılarından borç ve yardımlarına bağımlı olmak sonu gelmeyecek bir kısır döngüdür. Çünkü borç ve yardım sağlayan devlet kendisine bağımlı kalmanız için elinden gelen her şeyi yapacaktır.Osmanlı, 1838 yılında İngiltere ve diğer Avrupa devletleri ile ticari anlaşmalar imzalamaya başladı. Bu anlaşmalar günümüzdeki gümrük birliği anlaşmalarıyla çok büyük benzerlikler taşıyordu. Ekonomi her geçen gün kötü gitmesine rağmen Osmanlı Padişahı Abdülmecit Han, Mustafa Reşit Paşa'nın kışkırtmalarıyla 1853'te Rusya'ya harp ilan etti. Bu harbe giren Osmanlı harbin giderlerini karşılamak için yine Mustafa Reşit Paşa'nın bağlantılarıyla İngiltere ve Fransa'dan 5 milyon altın borç aldı. Bu borç Osmanlının aldığı ilk borç olarak tarihe yazıldı.Daha önce yabancı ülkelere borç veren Osmanlı'nın 5 milyon altınla başlayan bu dış borçlanması devam etti ve 15-20 yıl gibi kısa bir süre sonra Osmanlı Maliyesi iflasın eşiğine geldi.1858'de Osmanlının Avrupa devletleriyle ticari anlaşmalarının üzerinden yirmi yıl geçmişti. Yapılan bu anlaşmaların tesirlerini Edward Michelson isimli İngiliz yazar, "Yabancı ülkelerde büyük ünü olan Türk sanayisinin birçok kolları şimdi tamamen yok olmuştur. Bunlar arasında pamuk sanayii başta gelir ki, bunlar tamamıyla İngiliz sanayii tarafından sağlanmaktadır. Şam'ın çelik bıçakları, Kıbrıs'ın şekeri, İznik'in çinisi hep yok olmuştur. Bütün bu sanayii kollarının Türk topraklarında artık izi bile kalmamıştır" demiştir. Tarih günümüzde yine tekerrür ediyor ve bütün sanayi kollarımız ya iflas ettiriliyor ya da yabancılara Türk Telekom'da olduğu gibi yok pahasına satılıyor.Duyun-u Umumiye İdaresi'nin Paris Maliye Konferansı'na verdiği rapora göre,1913 yılında Osmanlı dış borçlarının toplamı, 153.7 milyon Osmanlı lirasıydı. 1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başladığı dönemde Almanya'dan alınan 150 milyon Osmanlı Altını borçla beraber dış borçlar toplamı 1918 yılında 303.7 milyon Osmanlı Altını'na ulaştı. Borçla bir İmparatorluğun düşürüldüğü içler acısı bu durum Osmanlı'nın kalan borçlarını üstlenerek tamamını ödeyen Türkiye Cumhuriyeti politikacıları için ders olması gerekirken Atatürk'ten sonra atılan yanlış adımlarla Türkiye'nin getirilmiş olduğu iç ve dış borç durumu, maalesef ders alınmadığını göstermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024