İslam coğrafyası hallaç pamuğu gibi atılıyor, dört bir yana haçlı seferleri düzenleniyor sen bahardan bahsediyorsun, bahar diye yutturanlara alkış tutuyorsun.
Vicdanına bahar gelmemişse başka bahar bekleme.
Mazlum milletlerin yaşadıkları ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynaklarını kendi aralarında paylaşan haçlılar için bir bahardan söz edilebilir.
Halkı Müslüman olan ülkelerde, küresel tefecilerin arzularını derhal yerine getirecek yöneticilerin iş başı yapması söz konusu tefeciler için bir bahar müjdesi olabilir.
Mesela Libya’da olup bitenler, haçlı saldırısının başını çeken Fransa için bir bahardır gerçekten, çünkü Libya petrollerinin yüzde otuz beşine konmuştur.
İslam coğrafyasında yaşanan talanlar için kim “bahar” tabirini kullanıyorsa söylediği yalandır kendisi de yalancıdır.
Uzunca bir şiirimin ilk kıtası şöyleydi:
“Taşları çatlatan zulümler varken
Vicdanına kar mı yağdı suskunsun
Etrafında feryad Arş’a çıkarken
Vicdanına kar mı yağdı suskunsun.”
Bizim lise yıllarımızda merhum Timur Taş Hoca vardı, kısa bir dönem dersimize de girmişti, cami kürsülerinden verdiği vaazlarla o günkü siyasi iktidarı tek başına sallardı.
Üslubu şöyleydi böyleydi, tartışılabilir ama hakikatleri kendi ifadesi ile “çatır çatır” söylerdi.
Şimdi yetmiş beş milyonluk koca ülkede bir tek Timur Taş hoca yok.
Her şey düzeldi mi, her taraf sütliman mı, dört bir yan güllük gülistanlık mı?
İşler yolunda mı, yolunda ise hangi kesimin işleri yolunda?
Ülkede aç, açık kalmadı mı, gelir dağılımında adalet sağlandı mı?
Milletin memleketin derdi nedir, çözüm bekleyen meseleleri nelerdir ve başta iktidar partisi olmak üzere siyasi partiler “salı vaazlarında” neleri konuşmaktadırlar?
Bu milletin binlerce yıllık örfüne, geleneğine aykırı gelişmeler bitmiş midir?
Bu milleti ayakta tutan sağlam aile yapısı, saçma sapan dizilerle her akşam topa tutulmakta ise bu ülkenin alimleri, hocaları neden suskundur?
Bazılarının yanlış yapma, tahrip etme, satıp-savma gibi ayrıcalıkları mı vardır?
Yanlışı kim yapıyorsa, satışı kim yapıyorsa, yetimin yoksulun, tüyü bitmemiş yetimin hakkını küresel tefecilere kim peşkeş çekiyorsa, bunları yapan babanız da olsa karşı çıkmak boynuzun borcu değil midir?
Vicdanlara kar mı yağdı, suskunsunuz!
Vicdanına bahar gelmemişse başka bahar bekleme.
Mazlum milletlerin yaşadıkları ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynaklarını kendi aralarında paylaşan haçlılar için bir bahardan söz edilebilir.
Halkı Müslüman olan ülkelerde, küresel tefecilerin arzularını derhal yerine getirecek yöneticilerin iş başı yapması söz konusu tefeciler için bir bahar müjdesi olabilir.
Mesela Libya’da olup bitenler, haçlı saldırısının başını çeken Fransa için bir bahardır gerçekten, çünkü Libya petrollerinin yüzde otuz beşine konmuştur.
İslam coğrafyasında yaşanan talanlar için kim “bahar” tabirini kullanıyorsa söylediği yalandır kendisi de yalancıdır.
Uzunca bir şiirimin ilk kıtası şöyleydi:
“Taşları çatlatan zulümler varken
Vicdanına kar mı yağdı suskunsun
Etrafında feryad Arş’a çıkarken
Vicdanına kar mı yağdı suskunsun.”
Bizim lise yıllarımızda merhum Timur Taş Hoca vardı, kısa bir dönem dersimize de girmişti, cami kürsülerinden verdiği vaazlarla o günkü siyasi iktidarı tek başına sallardı.
Üslubu şöyleydi böyleydi, tartışılabilir ama hakikatleri kendi ifadesi ile “çatır çatır” söylerdi.
Şimdi yetmiş beş milyonluk koca ülkede bir tek Timur Taş hoca yok.
Her şey düzeldi mi, her taraf sütliman mı, dört bir yan güllük gülistanlık mı?
İşler yolunda mı, yolunda ise hangi kesimin işleri yolunda?
Ülkede aç, açık kalmadı mı, gelir dağılımında adalet sağlandı mı?
Milletin memleketin derdi nedir, çözüm bekleyen meseleleri nelerdir ve başta iktidar partisi olmak üzere siyasi partiler “salı vaazlarında” neleri konuşmaktadırlar?
Bu milletin binlerce yıllık örfüne, geleneğine aykırı gelişmeler bitmiş midir?
Bu milleti ayakta tutan sağlam aile yapısı, saçma sapan dizilerle her akşam topa tutulmakta ise bu ülkenin alimleri, hocaları neden suskundur?
Bazılarının yanlış yapma, tahrip etme, satıp-savma gibi ayrıcalıkları mı vardır?
Yanlışı kim yapıyorsa, satışı kim yapıyorsa, yetimin yoksulun, tüyü bitmemiş yetimin hakkını küresel tefecilere kim peşkeş çekiyorsa, bunları yapan babanız da olsa karşı çıkmak boynuzun borcu değil midir?
Vicdanlara kar mı yağdı, suskunsunuz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025