Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin içinde bulunduğu kötü şartları görmüş, içinden çıkılmaz zannedilen problemleri çözmek üzere yola çıkmış, Kuvayi Milliye hareketini başlatmıştı. İşgal altında kalan vatan topraklarını tekrar hürriyetine kavuşturmanın yolunun, oralarda yaşayan vatan evlatlarının silkinişi ile olacağını bildiği için bizatihi yanlarına giderek, onları ayağa kaldırmaya çalışmıştır?Yakılan kurtuluş meşalesi ile aydınlanan gönüllerde; küllenmiş olan duygularını harekete geçirmiş, herkes kendi çapında yoğun bir çaba içerisine girmiştir. Netice olarak, işgal altında bulunan vatan toprakları tekrar vatan evlatlarının kontrolüne geçmiştir.Ülkelerin varlık süreçlerinde; inişler, çıkışlar yaşanır. Milletler; sorunlarını çözdüğü oranda ayakta kalır, sorunlarıyla baş edemediği zamanda zayıflar, bazen de çöker, yok olur gider?Türk Milleti, bu süreci tarihte en fazla yaşayan Millettir dersek, doğru söylemiş oluruz. En az, 5000 yıllık tarih sürecinde 16 büyük devlete sahip çıkamamış, yıkılmasına sebep olmuştur. Son kalemiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bugün; gerek ekonomik, gerek siyasi, gerek kültürel olarak çöküş dönemini yaşamaktadır. Sorunlar diz boyu, adeta içinden çıkılmaz bir hâl almıştır. İktidar sahiplerince estirilen hava; sahte cennet hayallerinden ibarettir?Çölde, serap hükmündedir? Bu sorunlarla çırpınan vatandaş, kendi geçiminden aciz bir hâlde iken, kutlu bir ses halinde meydana çıkan, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, kadrosuyla birlikte, bütün vatan sathını karış karış dolaşmaya devam etmektedir. Gerektiğinde salon sohbetleri, gerektiğinde TV programları, gerektiğinde kitap, dergi, gazete çalışmaları ile vatandaşları ayıktırma görevini yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu çalışmanın adını yıllar önce yine kendisi koymuştu; "2. Kuvayi Milliye Hareketi" diye?Son aylarda TV programlarına yoğunluk vererek bu görevi yerine getirmeye çalışırken bu programları da bizatihi vatandaşın yanına giderek icra etmeye çalışmaktadır.Ekoanaliz Programı vesilesiyle gidilen bölgelerdeki vatandaşlar, salonlara davet edilmekte ve bizatihi sorularına cevaplar verilmektedir. Böylece hem ekran başındaki, hem salondaki vatandaşlar; fikir ve gönül ziyafeti ile karşılaşmaktadırlar. Prof. Dr. Haydar Baş, vatandaşlara; Onları bekleyen tehlikelerden haber vermekte ve kurtuluşun reçetelerini sunmaya çalışmaktadır. Görünen gerçek şudur ki; Prof. Dr. Haydar Baş; vatan ve millet için çırpınan bir yürek taşımaktadır.Vatandaşa düşen görev; yarın geç olmadan, bugün bu çabaya destek vermektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Sırat-ı Müstakim ne demek? / 10.02.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025