ABD, Telafer'de katliamlarına devam ediyor. İkiyüzbin nüfusa sahip Telafer, Türkmenlerin ağırlıklı bulunduğu bir yer.
Telafer'e günlerdir gökten bomba yağıyor...
ABD, Telafer'e sızdıklarını iddia ettiği 300 Şii direnişçiyi öldürmek için yüzbinlerce bomba yağdırıyor.
Kadın-çocuk yüzlerce Türkmen sahipsiz bir şekilde ABD ve koalisyon güçleri tarafından katlediliyorlar.
Hızlı bir kararname ile 7 liman 6 havaalanını ABD askerine açan AKP hükümeti ne yapıyor?
Nerede Başbakan, nerede Dışişleri Bakanı?
Baltık ülkelerini turlamakla meşgul olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD'yi kınamakla yetiniyor. Daha önce kınadınız da ne oldu? Artık Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişine yaraşır bir dış politika belirlemenin zamanı gelmedi mi?
Dış politikada böyle cılız, çekingen ve korkak tepki gösteren, politikacılardan cesaret alan ABD, sınır illerimize Şii direnişçiler sızmış iddiasıyla bomba yağdırmaya başlarsa hiç şaşırmayın.
Biraz cesaret, biraz onur beyler...
Ama gereken cesareti AKP kadrolarında aramak boşuna. Daha iktidara gelmeden sık sık ziyaret ettikleri Yahudi lobilerinin önünde el pençe duruşlarından Türkiye'nin çıkarları konusunda ne kadar cesaretli olacakları belliydi.
Bu aciz, çekingen ve korkak dış politika yüzünden Türkiye, Kuzey Irak'ta henüz adı konulmamış bir Kürt devleti kurulmasına engel olamadı.
Üç beş çapulcu diye ciddiye almadığımız Barzani "Kerkük'ün Kürt kimliği için gerekirse savaşırız" deme cesaretini gösterirken biz ne yaptık? Yalnızca kınamakla yetiniyoruz.
Böyle devlet idare edilmez. Tarihte aciz ve korkak bir şekilde idare edilen hiç bir devlet uzun ömürlü olamamıştır.
Kendine güvenen, gerektiği yerde masaya yumruğunu vurabilen liderlerin idare ettiği devletler hep uzun ömürlü olmuşlardır.
Geçmişte kurduğumuz imparatorluklar korku temeline değil cesaret temeline oturmaktadır.
Orta Asya bozkırlarında hep Çinlilerle mücadele eden biz Türkler, Osmanlı İmparatorluğu kurulurken dönemin en büyük ve en nüfuzlu gücü yani süper gücü Bizans ile mücadele ederek, üç kıtada hükmeden bir imparatorluk kurduk.
Eğer Kayı beyliği, Bizans çok güçlüdür biz zayıfız diye düşünseydi, Osmanlı İmparatorluğu gündeme gelemezdi.
Biz Türkler büyük bir millet olduğumuzdan mücadelemiz de hep büyük güçlerle olmuştur.
Bugün de mücadelemiz en büyük global güçlerledir. Acı olan şey milletimiz bu mücadelenin henüz tam olarak farkında değildir.
Biz farkında olmasak bile global güçler bizimle yüzyıllardan bu yana mücadele etmektedir.
Bu mücadele, bu soğuk savaş artık Osetya'daki terör eylemiyle Rusya'nın da işin içine sokulmasıyla genişleyecek ve ısınmaya başlayacaktır.
Bu hararetli konjonktürde, kendisinden bekleneni verememiş olan AKP hükümetinin artık miadı dolmuş, bir ayağı çukurdadır.
Bu aşamadan sonra Türkiye'nin cesur bir lidere ihtiyacı vardır. Ama bu lider proje sahibi, ekonomiyi bilen birisi olmalıdır. En önemlisi de bağımsız bir karaktere sahip, milletine ait bir lider olmalıdır.
Telafer'e günlerdir gökten bomba yağıyor...
ABD, Telafer'e sızdıklarını iddia ettiği 300 Şii direnişçiyi öldürmek için yüzbinlerce bomba yağdırıyor.
Kadın-çocuk yüzlerce Türkmen sahipsiz bir şekilde ABD ve koalisyon güçleri tarafından katlediliyorlar.
Hızlı bir kararname ile 7 liman 6 havaalanını ABD askerine açan AKP hükümeti ne yapıyor?
Nerede Başbakan, nerede Dışişleri Bakanı?
Baltık ülkelerini turlamakla meşgul olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD'yi kınamakla yetiniyor. Daha önce kınadınız da ne oldu? Artık Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişine yaraşır bir dış politika belirlemenin zamanı gelmedi mi?
Dış politikada böyle cılız, çekingen ve korkak tepki gösteren, politikacılardan cesaret alan ABD, sınır illerimize Şii direnişçiler sızmış iddiasıyla bomba yağdırmaya başlarsa hiç şaşırmayın.
Biraz cesaret, biraz onur beyler...
Ama gereken cesareti AKP kadrolarında aramak boşuna. Daha iktidara gelmeden sık sık ziyaret ettikleri Yahudi lobilerinin önünde el pençe duruşlarından Türkiye'nin çıkarları konusunda ne kadar cesaretli olacakları belliydi.
Bu aciz, çekingen ve korkak dış politika yüzünden Türkiye, Kuzey Irak'ta henüz adı konulmamış bir Kürt devleti kurulmasına engel olamadı.
Üç beş çapulcu diye ciddiye almadığımız Barzani "Kerkük'ün Kürt kimliği için gerekirse savaşırız" deme cesaretini gösterirken biz ne yaptık? Yalnızca kınamakla yetiniyoruz.
Böyle devlet idare edilmez. Tarihte aciz ve korkak bir şekilde idare edilen hiç bir devlet uzun ömürlü olamamıştır.
Kendine güvenen, gerektiği yerde masaya yumruğunu vurabilen liderlerin idare ettiği devletler hep uzun ömürlü olmuşlardır.
Geçmişte kurduğumuz imparatorluklar korku temeline değil cesaret temeline oturmaktadır.
Orta Asya bozkırlarında hep Çinlilerle mücadele eden biz Türkler, Osmanlı İmparatorluğu kurulurken dönemin en büyük ve en nüfuzlu gücü yani süper gücü Bizans ile mücadele ederek, üç kıtada hükmeden bir imparatorluk kurduk.
Eğer Kayı beyliği, Bizans çok güçlüdür biz zayıfız diye düşünseydi, Osmanlı İmparatorluğu gündeme gelemezdi.
Biz Türkler büyük bir millet olduğumuzdan mücadelemiz de hep büyük güçlerle olmuştur.
Bugün de mücadelemiz en büyük global güçlerledir. Acı olan şey milletimiz bu mücadelenin henüz tam olarak farkında değildir.
Biz farkında olmasak bile global güçler bizimle yüzyıllardan bu yana mücadele etmektedir.
Bu mücadele, bu soğuk savaş artık Osetya'daki terör eylemiyle Rusya'nın da işin içine sokulmasıyla genişleyecek ve ısınmaya başlayacaktır.
Bu hararetli konjonktürde, kendisinden bekleneni verememiş olan AKP hükümetinin artık miadı dolmuş, bir ayağı çukurdadır.
Bu aşamadan sonra Türkiye'nin cesur bir lidere ihtiyacı vardır. Ama bu lider proje sahibi, ekonomiyi bilen birisi olmalıdır. En önemlisi de bağımsız bir karaktere sahip, milletine ait bir lider olmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024