24 Haziran seçimlerine giden siyasiler, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ne ait olan projeleri çalarak millete vaatlerde bulunuyorlar.
Milli para, milli ekonomi modeli, vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, çiftçiye mazot indirimi, gençlere burs, asgari ücret artırımı, emekliye ikramiye ve daha niceleri siyasilerin seçim vaatleri arasında yer aldı.
Merkez Bankası'nın bağımsızlığından bahseden, vergiyi tabana yayacaklarını söyleyen, serbest piyasa ekonomisi, kapitalizm, yabancı yatırımcıları çekme diyen, okyanus ötelerinde, İngilterelerde icazet peşinde koşan, rotamız AB diyen bu işbilmez, kopyacı siyasilerin bu vaatleri elbette ki sadece seçimlik?
Bu vaatlerini yerine getirmeleri mümkün değil, bazılarını yapacaklarsa da bu Ali'nin külahını Veli'ye giydirmek, ya da kaşıkla verip kepçeyle, kazanla, tankerle almak gibi olacaktır. Hatta bir süre sonra vermeden sadece alacaklar.
Açıklanan her vaadin, yama tutmayan bohçaya dönmüş olan bütçemize ciddi manada yükü var. Bakın maliyenin başı bu konuda ne diyor?
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "65 yaş aylığının 500 liraya çıkarılması düzenlemesinin 1,6 milyarlık gider artışı etkisi olacağını, yine emeklilerimize ikramiye düzenlemesinin 22,3 milyar lira etkisi olacağını" açıkladı.
Daha önce de bir TV kanalında, "Akaryakıtta 0,50'lik bir indirim için 16 milyar TL vergiden vazgeçmemiz gerekiyor, bu da bütçeye önemli bir yük getirir" demişti.
Türkiye'nin bütçesi 2017 yılında 47,4 milyar lira açık verdi.
2018 yılının sadece Mart ayında ise bütçe açığı 20,2 milyar lira oldu.
Naci Ağbal 2018 yılı bütçe açığı hedefinin 67 milyar lira olduğunu söyledi.
Mart ayındaki açığa bakılırsa bu hedef yıl sonunda ciddi bir şekilde revize olacak.
Dikkat ederseniz, sürekli artan bir bütçe açığı var. Peki, söyler misiniz gelir ve ekonomiye bakış olarak AKP'den farklı bir duruşa sahip olmayan siyasiler, Prof. Dr. Baş'tan aşırarak cesurca millete açıkladıkları bu vaatleri nasıl yerine getirecek?
Yani siyasilerimiz hem hırsızlar, kendilerine ait olmayan projeleri vaat diye açıklıyorlar, hem de yalancılar, bu vaatleri asla yerine getiremeyecekler.
Millet utansın. Bu çözümsüz, işbilmez, hırsız ve yalancı siyasileri konuşturan millet?
Millet, bunlara pirim vermese bunlar hırsızlıkta ve yalancılıkta bu kadar cesaretli olabilirler miydi?
Millet proje sahibi ve bu projeleri hayata geçirecek dünya çapında bir bilimsel modeli olanı baş tacı etseydi, ona kulak verseydi, ona fırsat verseydi, onu konuştursaydı, meydan tilkilere, çakallara hiç kalır mıydı?
Ey milletim! Kendin ettin, kendin buluyorsun ve de bulacaksın.
Halbuki Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, siyasilerin kopya çektiği projelerini ifade ederken, bir seçim vaadi olarak değil, Milli Ekonomi Modeli'nin olmazsa olmaz kuralları olarak belirtiyordu.
Emek ve üretimin karşılığı Milli Para devreye konulmadan, 3 katrilyon dolar değerindeki maden zenginliğimiz devlet-millet ortaklığıyla işletilmeden gerçek ve yeni bir bütçe oluşturulamaz ve sosyal devlet projelerinin hiçbirisi hayata geçirilemez.
Prof. Dr. Baş, projelerini açıklarken bilimsel olarak kaynaklarını da açıklıyor.
Ve bugüne kadar yapılan 10 uluslar arası kongereye katılan 500'ü aşkın bilim adamı da bu modelin tek çözüm olduğunu belirtiyor.
Dahası, Rusya 2006'dan sonra elde ettiği başarının anahtarının Milli Ekonomi Modeli olduğunu 27 Şubat 2013 tarihinde Modelin sahibini Duma'sına davet ederek ve 5 saat ona ve Modeline zaman ayırarak ilan etti.
BRICS devletleri adına 9'uncu ve 10'uncu MEM kongrelerine katılan Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski, her iki kongrede de BRICS'in en büyük şansının MEM'le tanışması olduğunu ve BRICS'in MEM'in bir projesi olan milli paralarla ticaret ekseninde şekillendiğini tüm dünyaya ilan etti.
Ayrıca Hollanda'dan MEM kongresine katılan Prof. Dr. Cornelia Versteegh ise, vatandaşlık maaşı projesinin Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olduğunu vurguladı ve bugün dünyada bu projenin hızla yayıldığını anlattı. Sayın Versteegh ayrıca Avrupa'nın Prof. Dr. Baş'tan daha fazla şey öğrenmesi gerektiği tavsiyesinde de bulundu.
Elin Rus'u binlerce kilometreden gelip Prof. Dr. Baş'ın yollarını aşındırıyor, "Dünyanın Haydar Hoca'ya ihtiyacı vardır" diyor, elin Hollandalısı "Avrupa Prof. Dr. Baş'tan çok şey öğrenmeli" diyor, bizim siyasetçiler Prof. Dr. Baş'ı gizleyerek onun projelerini aşırıyor, medya basın organlarımız üstünü örtmeye çalışıyor, milletimiz ise kör, sağır ve dilsiz?
Nasipsizliğin de bu kadarı?
"İlim Çin'de de olsa gidip alın" diyen bir Peygamberin ümmeti, Çin, ilmi Prof. Dr. Baş'tan alırken, hazinenin üstünde dilenci olmayı tercih ediyor.
Düşünenler için bu bela yeterlidir, düşünmeyenler, akletmeyenler hiç merak etmesinler onların belası da çok yakında geliyor.
Türkiye'nin son şansıdır, uçurumdan önceki son çıkıştır Prof. Dr. Baş, ama maalesef milletimiz bunun farkında değil?
Milli para, milli ekonomi modeli, vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, çiftçiye mazot indirimi, gençlere burs, asgari ücret artırımı, emekliye ikramiye ve daha niceleri siyasilerin seçim vaatleri arasında yer aldı.
Merkez Bankası'nın bağımsızlığından bahseden, vergiyi tabana yayacaklarını söyleyen, serbest piyasa ekonomisi, kapitalizm, yabancı yatırımcıları çekme diyen, okyanus ötelerinde, İngilterelerde icazet peşinde koşan, rotamız AB diyen bu işbilmez, kopyacı siyasilerin bu vaatleri elbette ki sadece seçimlik?
Bu vaatlerini yerine getirmeleri mümkün değil, bazılarını yapacaklarsa da bu Ali'nin külahını Veli'ye giydirmek, ya da kaşıkla verip kepçeyle, kazanla, tankerle almak gibi olacaktır. Hatta bir süre sonra vermeden sadece alacaklar.
Açıklanan her vaadin, yama tutmayan bohçaya dönmüş olan bütçemize ciddi manada yükü var. Bakın maliyenin başı bu konuda ne diyor?
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "65 yaş aylığının 500 liraya çıkarılması düzenlemesinin 1,6 milyarlık gider artışı etkisi olacağını, yine emeklilerimize ikramiye düzenlemesinin 22,3 milyar lira etkisi olacağını" açıkladı.
Daha önce de bir TV kanalında, "Akaryakıtta 0,50'lik bir indirim için 16 milyar TL vergiden vazgeçmemiz gerekiyor, bu da bütçeye önemli bir yük getirir" demişti.
Türkiye'nin bütçesi 2017 yılında 47,4 milyar lira açık verdi.
2018 yılının sadece Mart ayında ise bütçe açığı 20,2 milyar lira oldu.
Naci Ağbal 2018 yılı bütçe açığı hedefinin 67 milyar lira olduğunu söyledi.
Mart ayındaki açığa bakılırsa bu hedef yıl sonunda ciddi bir şekilde revize olacak.
Dikkat ederseniz, sürekli artan bir bütçe açığı var. Peki, söyler misiniz gelir ve ekonomiye bakış olarak AKP'den farklı bir duruşa sahip olmayan siyasiler, Prof. Dr. Baş'tan aşırarak cesurca millete açıkladıkları bu vaatleri nasıl yerine getirecek?
Yani siyasilerimiz hem hırsızlar, kendilerine ait olmayan projeleri vaat diye açıklıyorlar, hem de yalancılar, bu vaatleri asla yerine getiremeyecekler.
Millet utansın. Bu çözümsüz, işbilmez, hırsız ve yalancı siyasileri konuşturan millet?
Millet, bunlara pirim vermese bunlar hırsızlıkta ve yalancılıkta bu kadar cesaretli olabilirler miydi?
Millet proje sahibi ve bu projeleri hayata geçirecek dünya çapında bir bilimsel modeli olanı baş tacı etseydi, ona kulak verseydi, ona fırsat verseydi, onu konuştursaydı, meydan tilkilere, çakallara hiç kalır mıydı?
Ey milletim! Kendin ettin, kendin buluyorsun ve de bulacaksın.
Halbuki Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, siyasilerin kopya çektiği projelerini ifade ederken, bir seçim vaadi olarak değil, Milli Ekonomi Modeli'nin olmazsa olmaz kuralları olarak belirtiyordu.
Emek ve üretimin karşılığı Milli Para devreye konulmadan, 3 katrilyon dolar değerindeki maden zenginliğimiz devlet-millet ortaklığıyla işletilmeden gerçek ve yeni bir bütçe oluşturulamaz ve sosyal devlet projelerinin hiçbirisi hayata geçirilemez.
Prof. Dr. Baş, projelerini açıklarken bilimsel olarak kaynaklarını da açıklıyor.
Ve bugüne kadar yapılan 10 uluslar arası kongereye katılan 500'ü aşkın bilim adamı da bu modelin tek çözüm olduğunu belirtiyor.
Dahası, Rusya 2006'dan sonra elde ettiği başarının anahtarının Milli Ekonomi Modeli olduğunu 27 Şubat 2013 tarihinde Modelin sahibini Duma'sına davet ederek ve 5 saat ona ve Modeline zaman ayırarak ilan etti.
BRICS devletleri adına 9'uncu ve 10'uncu MEM kongrelerine katılan Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski, her iki kongrede de BRICS'in en büyük şansının MEM'le tanışması olduğunu ve BRICS'in MEM'in bir projesi olan milli paralarla ticaret ekseninde şekillendiğini tüm dünyaya ilan etti.
Ayrıca Hollanda'dan MEM kongresine katılan Prof. Dr. Cornelia Versteegh ise, vatandaşlık maaşı projesinin Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olduğunu vurguladı ve bugün dünyada bu projenin hızla yayıldığını anlattı. Sayın Versteegh ayrıca Avrupa'nın Prof. Dr. Baş'tan daha fazla şey öğrenmesi gerektiği tavsiyesinde de bulundu.
Elin Rus'u binlerce kilometreden gelip Prof. Dr. Baş'ın yollarını aşındırıyor, "Dünyanın Haydar Hoca'ya ihtiyacı vardır" diyor, elin Hollandalısı "Avrupa Prof. Dr. Baş'tan çok şey öğrenmeli" diyor, bizim siyasetçiler Prof. Dr. Baş'ı gizleyerek onun projelerini aşırıyor, medya basın organlarımız üstünü örtmeye çalışıyor, milletimiz ise kör, sağır ve dilsiz?
Nasipsizliğin de bu kadarı?
"İlim Çin'de de olsa gidip alın" diyen bir Peygamberin ümmeti, Çin, ilmi Prof. Dr. Baş'tan alırken, hazinenin üstünde dilenci olmayı tercih ediyor.
Düşünenler için bu bela yeterlidir, düşünmeyenler, akletmeyenler hiç merak etmesinler onların belası da çok yakında geliyor.
Türkiye'nin son şansıdır, uçurumdan önceki son çıkıştır Prof. Dr. Baş, ama maalesef milletimiz bunun farkında değil?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025