Bugünümüz ve geleceğimiz adına bir çok değerli eseriyle tanıdığımız değerli araştırmacı-yazar Metin Aydoğan son eseriyle yine okuyucusuyla buluştu. "Türkiye Nereye Gidiyor" adlı eseri bir solukta okuyarak önsözünde altını çizdiğim cümleleri sizlerle paylaşmak isterim. Kitabının önsözünde;" Türkiye'deki ekonomik-politik uygulamaların dışarıda tasarlanan içeride uygulatılan bütünlüklü bile süreci kapsadığını, altmış yıllık bağımlılık sürecinin son dönemde aşırı yoğunlaştığını programlar arasında herhangi bir farkın olmadığını" söyleyen Metin Aydoğan şöyle devam ediyor:" 57. Hükümet'in; özelleştirme, yabancı sermaye teşvikleri, bankacılık,tarım,sosyal güvenlik,hukuk,gümrükler, dış siyaset gibi alanlarda yürüttüğü politikayla, 59.Hükümet'in uygulamaları arasında fark olduğunu kim söyleyebilir? " Devletin küçültülmesi " , "yerel yönetimcilik" " küresel entegrasyon " , " serbest piyasa ekonomisi" ya da " yapısal dönüşüm" yaklaşımı, uygulayıcılarının adı ve niteliği ne olursa olsun Cumhuriyet'le kurulan yönetim yapısına saldırmanın ortak söylem ve eylemi haline gelmemiş midir? Bu iki hükümetin ABD ve AB isteklerini yerine getirmede gösterdiği ' duyarlı çalışkanlık ', politik benzerliğin yarattı doğal sonuç değil midir? Kemal Derviş'in, 14 Nisan 2001'de, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını açıklarken dile getirdiği; " Türkiye'de hiçbir hükümetin değişikliği bu programı değiştiremeyecektir" sözleri, gerçek durumu yeterince açıklamıyor mu ?İktidara gelen partiler artık, " stratejik ortak" ABD ve "çağdaşlaşma hedefi" AB'nin isteklerini yerine getiren basit uygulayıcılar konumundadır.Yasal düzenlemeler ve bunların uygulama biçimine karar verip denetleyenler yabancılardır.İktidara gelmek isteyen parti başkanları Washington ve Brüksel'e güven vermek, sermaye güçlerinin ve buyruğu altındaki basının onayını almak zorundadır.Siyasi meşruiyet, devrimle oluşturulan Cumhuriyet ilkelerine bağlılık ve halka hizmette değil, dış onayda aranmaktadır.Hükümet sözcüleri, parti yetkilileri, yapıtklarını büyük bir başarı olarak değerlendirirken, bunları kendilerine ait uygulamalarmış gibi gösterdiler; " enflasyonu düşürdük, ihracatı arttırdık, ekonomik büyüme sağladık" gibi övünçlü sözler söylediler.Oysa, yapılanlar ne övünülecek ne de kendilerine ait işlerdi; eskiden gelen, Kemal Derviş'le güçlendirilen ve gelecekte sürecek olan IMF ve Dünya Bankası, siyaset ve ABD ve AB'nin yön verdiği bir eylem haline gelmişti. Yerel siyasetçilerin bu eylem içindeki yeri, söylenenleri yerine getirmekten ibaretti. Recep Tayip Erdoğan'ın seçim meydanlarında IMF karşıtı sözler söylemesi halkı aldatma girişiminden başka bir şey değildi."Ve devamla Aydoğan; "Türkiyenin gerçekten güçlü bir ülke olduğunu, Anadolu yaylasında Türkleri yenmenin olası olmadığını" belirterek neler yapılması gerektiğini şöyle özetliyor:" Halkın önemli bir bölümü bugün, kendisini yönetenleri kendisinin seçtiği ve kendi çıkan, yerel unsurları olduğunu sanmakta, bunların ülke çıkarlarını savunduğuna inanmaktadır. İvedilikle giderilmesi gereken gerçek tehlike budur. Halka;'oy vererek' getirdiği insanların kendisini temsil etmediğini, halkın ve ulusun yararı için değil, dışa bağlı olarak kişisel çıkarları için çalıştığını ivedilikle anlatmak gerekir. Kendisinin, ülkesinin ve çocuklarının geleceği için herkesin yapabileceği bir şey vardır. Küçümsemeden ve abartmadan, herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır.Kaygılı sızlanışlar, çaresiz yakınmalar ve sürekli şikayet bir ifade etmez.İnsanca yaşamak isteyenler, bunu elde etmenin gereklerini yerine getirerek sorumluluk üstlenmek zorundadır; külfetsiz nimet yoktur; özgür ve gönençli yaşamak isteyenler bunun bedelini ödemek zorundadır. Ulusal hakların savunulup geliştirilmesi amaç edinilmeli, ayrılıkçı davranışlardan kaçınılarak, halkı içine alan yeni birliktelikler oluşturulmalıdır." Beş bölümden oluşan kitabın bir başucu kitabı olmasının yanı sıra eşe-dosta tavsiye edilmesi gereken bir kitap olduğu kanaatine inanın okuyunca varacaksınız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Musab bin Umeyr / 10.02.2025
- Ammar bin Yasir’in şehadeti ve melun Muaviye / 08.02.2025
- Kuba (Takva) Mescidi / 07.02.2025
- Hz. Hacer annemiz ve zemzem / 05.02.2025
- Allahümme Lebbeyk / 03.02.2025
- Yalancı deccallar / 01.02.2025
- Zalim Nemrut’un ibretlik ölümü / 31.01.2025
- Hz. Hamza / 30.01.2025
- Devletin dini adalettir / 27.01.2025
- Muhtar Sekafi / 25.01.2025
- Ammar bin Yasir’in şehadeti ve melun Muaviye / 08.02.2025
- Kuba (Takva) Mescidi / 07.02.2025
- Hz. Hacer annemiz ve zemzem / 05.02.2025
- Allahümme Lebbeyk / 03.02.2025
- Yalancı deccallar / 01.02.2025
- Zalim Nemrut’un ibretlik ölümü / 31.01.2025
- Hz. Hamza / 30.01.2025
- Devletin dini adalettir / 27.01.2025
- Muhtar Sekafi / 25.01.2025