Ekim 2011’de Bursa’da Prof. Dr. Haydar Baş’ın kaleme aldığı Ehl–i Beyt Külliyatı vesilesiyle tertip edilen Uluslararası Ehl–i Beyt Sempozyumu’na katılan Suriyeli İslam âlimi Dr. Muhammed Edip Elhamvi şu tespitte bulunmuştu:
“Suriye Ehl–i Beyt’in ülkesidir.”
İşte Ehl–i Beyt’in ülkesi olan Suriye şimdi Haçlıların hedefinki ülke konumunda.
Suriye gerçekten Ehl–i Beyt’in ülkesi.
Bilindiği gibi Yezid’in askerleri tarafından Kerbela’da gerçekleştirilen katliamda, Hz. Hüseyin ve aile efradının olduğu 72 kişi şehit edilmişti.
Yezid’in askerlerinin Hz. Hüseyin (r.a) başta olmak üzere kestikleri Ehl–i Beyt’ten önde gelen 16 zatın mübarek başları, Yezid’e gösterilmek üzere Şam’a getirilmişti.
Hz. Hüseyin’in mübarek başı Emevi Camisi’nde kendisi gibi başı kesilerek şehit edilen Hz. Yahya (a.s)’ın yakınında defnedilirken, diğer 15 Ehl–i Beyt’in mübarek başları ise Bab–ı Sagir Mezarlığı’na gömülmüştü. İşte Şam bu mübarek zatları koynunda muhafaza etmektedir.
Peygamber Efendimiz Şam’ı emin belde olarak tarif etmiştir. Allah Resulü’nün emin belde olarak tarif ettiği Şam’da kabirleri bulunan diğer İslam büyüklerinden bazıları şöyle:
İmam–ı Nablusi (k.s) Hazretler, Şeyhül Ekber Muhyiddin–i Arabi Hazretleri, Peygamberimizin mübarek torunları Seyyide Zeynep’in türbesi, Bilal–i Habeşi Hazretleri, Cafer–i Tayyar Hazretlerinin makamı, Resulullah’ın hanımlarından Ümmü Seleme, Ümmü Habibe ve Hafza validemiz. Selahaddin–i Eyyubi Hazretleri ve Nureddin–i Zengi Hazretleri…
Tümünü yazmaya kalksak buraya sığmayacak kadar fazla sayıda olan İslam büyüklerinin türbeleri Şam’da ve Suriye’nin muhtelif bölgelerinde bulunuyor.
Yani Suriye ve Şam demek, Ehl–i Beyt demektir, Hz. Peygamber demektir. Dolayısıyla Suriye’ye karşı bir savaş Ehl–i Beyt’e açılmış bir savaştır. Ehl–i Beyt’e karşı açılan bir savaş da Allah’a karşı açılmış bir savaş olacaktır.
Suriye’ye bir dış müdahale olması durumunda Libya’da olduğu gibi ölen hep Müslümanlar olacaktır. Binlerce Ehl–i Beyt sevdalısı Fransa, ABD ve İsrail uçaklarından atılan bombalarla bu savaşta katledilecektir.
Suriye’ye bomba atanların ve bomba atılmasına aracı olanların Hz. Hüseyin’i ve aile efradını şehit eden, mübarek başlarını kesen Yezid’den hiçbir farkı olmayacaktır.
Bundan dolayıdır ki Türkiye, Batılı ülkelerin talimatlarıyla koşar adımlarla gittiği kulvarın Suriye’yle, dolayısıyla Ehl–i Beyt’le savaş anlamına geldiğini mutlaka görmelidir.
Siyasiler bu konuda yanlış tutumlarını sürdürüp, Ehl–i Beyt’in ülkesi Suriye’de kan dökülmesine aracılık ederse Türkiye’yi Yezid’in kaderi beklemektedir.
“Suriye Ehl–i Beyt’in ülkesidir.”
İşte Ehl–i Beyt’in ülkesi olan Suriye şimdi Haçlıların hedefinki ülke konumunda.
Suriye gerçekten Ehl–i Beyt’in ülkesi.
Bilindiği gibi Yezid’in askerleri tarafından Kerbela’da gerçekleştirilen katliamda, Hz. Hüseyin ve aile efradının olduğu 72 kişi şehit edilmişti.
Yezid’in askerlerinin Hz. Hüseyin (r.a) başta olmak üzere kestikleri Ehl–i Beyt’ten önde gelen 16 zatın mübarek başları, Yezid’e gösterilmek üzere Şam’a getirilmişti.
Hz. Hüseyin’in mübarek başı Emevi Camisi’nde kendisi gibi başı kesilerek şehit edilen Hz. Yahya (a.s)’ın yakınında defnedilirken, diğer 15 Ehl–i Beyt’in mübarek başları ise Bab–ı Sagir Mezarlığı’na gömülmüştü. İşte Şam bu mübarek zatları koynunda muhafaza etmektedir.
Peygamber Efendimiz Şam’ı emin belde olarak tarif etmiştir. Allah Resulü’nün emin belde olarak tarif ettiği Şam’da kabirleri bulunan diğer İslam büyüklerinden bazıları şöyle:
İmam–ı Nablusi (k.s) Hazretler, Şeyhül Ekber Muhyiddin–i Arabi Hazretleri, Peygamberimizin mübarek torunları Seyyide Zeynep’in türbesi, Bilal–i Habeşi Hazretleri, Cafer–i Tayyar Hazretlerinin makamı, Resulullah’ın hanımlarından Ümmü Seleme, Ümmü Habibe ve Hafza validemiz. Selahaddin–i Eyyubi Hazretleri ve Nureddin–i Zengi Hazretleri…
Tümünü yazmaya kalksak buraya sığmayacak kadar fazla sayıda olan İslam büyüklerinin türbeleri Şam’da ve Suriye’nin muhtelif bölgelerinde bulunuyor.
Yani Suriye ve Şam demek, Ehl–i Beyt demektir, Hz. Peygamber demektir. Dolayısıyla Suriye’ye karşı bir savaş Ehl–i Beyt’e açılmış bir savaştır. Ehl–i Beyt’e karşı açılan bir savaş da Allah’a karşı açılmış bir savaş olacaktır.
Suriye’ye bir dış müdahale olması durumunda Libya’da olduğu gibi ölen hep Müslümanlar olacaktır. Binlerce Ehl–i Beyt sevdalısı Fransa, ABD ve İsrail uçaklarından atılan bombalarla bu savaşta katledilecektir.
Suriye’ye bomba atanların ve bomba atılmasına aracı olanların Hz. Hüseyin’i ve aile efradını şehit eden, mübarek başlarını kesen Yezid’den hiçbir farkı olmayacaktır.
Bundan dolayıdır ki Türkiye, Batılı ülkelerin talimatlarıyla koşar adımlarla gittiği kulvarın Suriye’yle, dolayısıyla Ehl–i Beyt’le savaş anlamına geldiğini mutlaka görmelidir.
Siyasiler bu konuda yanlış tutumlarını sürdürüp, Ehl–i Beyt’in ülkesi Suriye’de kan dökülmesine aracılık ederse Türkiye’yi Yezid’in kaderi beklemektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024