Türkiye bu kafayla bataktan çıkabilir mi?

Başbakan R. T Erdoğan, batmış ekonomide moral imamlığı yapıyor. Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesi gerektiğini seslendiriyor.Tüm ekonomi göstergeleri ise Erdoğan'ı yalanlıyor.Dahası Dünya Bankası, AKP hükümetine, gelecek 12 ayda 210 milyar dolar borç ödemesi yapacaksın, bu kadar borç bulman lazım, ama vaziyet batak görünüyor, diyor.2014 yılında Türk ekonomisinin büyüme hızının da düşeceğine dikkat çekiyor Dünya Bankası raporu.Erdoğan, güya "faiz indirimi"ni seslendirerek piyasalara keyif bağışlıyor. Sendikasyon kredilerine ve yabancı sıcak paraya dayalı ekonomi düzeninizi, artık keyif bağışlayarak yürütemezsiniz. İran ve Barzani üzerinden gelen kayıtdışı gelirler de kesilmiş görünüyor. Artık zam ve vergi olarak milletin sırtından gelir devşirme imkanınız da yok.Devleti 900 milyar dolar borca batırdınız.Vatandaşın bankalara borcu ise 340 milyar TL? Vatandaşın, bankalar dışındaki bir kısım kaynaklardan borçlanması eklendiğinde, toplam borcu 500 milyar TL'yi buluyor.Reel sektörün döviz açığı 174 milyar dolar.Erdoğan'ın ve AKP ekonomi yönetiminin, IMF'ye olan borçlarımızı sıfırladık, türünden saptırmacaları da karın doyurmuyor, Dünya Bankası raporlarında batağımızın ifşa edilmesine mani olmuyor. Doğru, IMF'ye olan düşük maliyetli borcu sıfırladık; ama bunu kendi paramızla yapmadık. Daha yüksek maliyetle küresel tefecilerden ve onların yerel distribütörlerinden borçlandık, borçlarımız daha çok arttı, IMF borcunu kapattık. AKP ve Erdoğan, IMF borcunu sıfırladık yaygarasıyla milleti avlamaya, 900 milyar doları bulan borcun üstüne şal çekmeye çalışıyor.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrolarından başka hiçbir Allah kulu, borçları kapattınız da neden bütçe gider kaleminize her yıl 55-60 milyar TL faiz ödemesi koyuyorsunuz, neden şu kadar milyar TL faiz ödemesi yapıyorsunuz, diye sormuyor, bir çözüm sunamıyor.Dünya Bankası, iki günden beri, AKP'nin "borcumuz yok" türünden yalanını deşifre ediyor.Liberal kapitalizmin kötü kopyası halindeki bu yalan, talan ve üçkağıt ekonomisi ile Türkiye gidemez. Çünkü liberal kapitalizmi uygulayan Amerika da batıyor, Avrupa ekonomileri de?Bu sebeple yepyeni bir ekonomi anlayışına ihtiyaç var. Milletin GSMH'sına, emek, hizmet ve alınterine dayalı bir finans ve ekonomi anlayışına ihtiyaç var. Bu da Milli Ekonomi Modeli'nden başkası değildir.Türkiye'de hangi parti işbaşına gelirse gelsin bu yeni ekonomi yönetimi ve modelini hayata geçirmediği müddetçe, büyüdükçe batarız, ürettikçe borç batağına saplanırız. Milletin yüzü gülmez, cebi para görmez. Prof. Dr. Baş, 2005'ten beri bu gerçekleri anlatıyor. Prof. Dr. Baş, 27 Şubat 2013'te Rusya Devlet Duma'sında 5 saate yakın bu gerçekleri ve Milli Ekonomi Modeli'ni dünyaya deklare etti. Rusya, bu modelle batmaktan kurtuldu, şahlandı.Diğer partilerin BTP'nin modelinden aşırmak ve kopyalamak suretiyle oy avcılığı için seslendirdikleri yarım-yamalak söylemler de çare değil. Türk ekonomisinin ve Türk milletinin borç batağından kurtulmasının yegane yolu, Milli Ekonomi Modeli ve BTP'yi işbaşına getirmektir. Aklın, bunca tecrübenin ve ilmin yolu budur; başka yolu da yoktur.