Türk sessizliği

Önümüzdeki ilk sandıkta, yani yerel seçimlerde AKP yenilir veya güç kaybederse ne olur?
Meselâ; AKP, İstanbul BBB'nı kaybederse kim kazanır? 30 Büyükşehir ve 51 şehirde AKP seçim kaybederse kime yarar?
Senaristin "Risk al" talimatıyla nüfusun % 5'ini, seçmenin % 6'sını geçmeyen BDP ve Kürtlerin desteğini tamamen alırsa, AKP bu kaybı, telafi edebilir mi?
Anadolu'da tekrarlanan bir oyunu izliyoruz! Osmanlı'nın, Batılılaşma uğruna; "Azınlıkların haklarını koruma-kollama" açılımlarını ve sonuçlarını hatırlayalım! Bu Batılılaşma açılımları sonucu, II. Abdulhamit'in "Hamidiye Alayları"nı, başedilemeyen şâkilere Paşalıklar verdiğini, bunu da "İlm-i Siyâset" diye bize yutturmaya çalıştıklarını da hatırlayalım!
Yüz yıl önce, Haçlı dayatmaları ve dikteleriyle yaptırılan "Azınlıkların haklarını koruma-kollama" açılımları sonucunda, İmparatorluğun paramparça edilerek paylaşıldığını, bu parçalanma ve paylaşımın kime yaradığını, hür akıl ve vicdanımızla sorgulayalım!
Ve sür'atle günümüze dönelim! Aylar öncesinden, bir kaç yıl önceki geçmişi bilinen dönen-değişen-devşirilen bir dolma kalemin, zamâne pravdasında kime paşalık verilmesini önerdiğini de -satır arası- hatırlayalım!
Fazla detaylandırıp akıl karıştırmaya gerek yok! 12 yıllık AKP Hükümetinin üstüne, bir önceki 3,5 yıllık Ana-Sol-M Hükümeti'ni de koyup, son on beş yılımıza baksak yeter!
57. Ana-Sol-M Hükümeti'nden hemen sonra, "Bilge Lider"in erken seçim atağıyla AKP'nin, yetmiş günde mantar gibi ortaya çıkmasını, hayretle izlemiştik!
Basından, Kızılcahamam'da Erdoğan'ın; "... İmralı ile 57. hükümet döneminde de görüşmeler devam ediyor! ... 56. ve 57. hükümetler döneminde terörü sonlandırmak için İmralı ile görüşmeler yapılıyor. Arşivler, geçmişte yaşananları bütün boyutlarıyla muhafaza ediyor, bunlar elimizde mevcut. ... Bugün istihbarat örgütünün İmralı ile görüşmesinden dolayı bizi kıyasıya eleştiren MHP Genel Başkanı 1999 ve sonrasında yapılan görüşmelerde iktidardadır. Şu anda AK Parti'ye, bize ağıza alınmayacak hakaretler sarf eden Bahçeli ve arkadaşları 1999'da yapılan görüşmeler nedeniyle aslında bize değil kendilerine hakaret etmektedirler. ... Bunlar hep kayıtlarda var!" dediğini okuyoruz! Başbakan arşivden bahsediyor! Resmi arşiv yalan söyler mi?
Bu iddialara karşı, "Muhalefet Genel Müdürü" ne yapıyor? AKP'nin toplantısıyla aynı günde Tandoğan'a, Türkiye'nin her yerinden bir buçuk milyondan fazla duyarlı Türk'ü toplayıp, Kızılcahamam'ı izlemesini engelliyor! "Milli meselelerde herkese rağmen hükümete desteğimiz devam edecektir!" sözünü, sağ gösterip sol vurarak uyguluyor!
Yetmiyor! Yetmez! Yetmeyecek!
Türk Milleti Allah aşkına ayık artık!
Çünkü Y-CeHaPe'nin, bölücülükte AKP'den bir adım önde olduğu biliniyor! O yüzden AKP'den kopan oyların Y-CeHaPe'de toplanmasının -senaryoya göre- hiç bir mahsûru yok! Ama muhalif oylar, bir millî adreste toplanırsa "Muhalefet Genel Müdürü"nün, işine son verilir ve BOP Eş Başkanlığı ile AKP'ye verilen görev, millet eliyle sonlandırılır!
Hepimiz seçmeniz! Hepimiz sandığa gideceğiz!
Nüfusun % 95'ini, Haçlı eliyle şımartılmış PKK'ya teslim olarak huzursuz eden AKP'den, ne kadar belediye kurtarılırsa, Vatanın o kadar korunacağını biliyoruz!
Yerel seçimlerin Adayların şahsiyetleriyle yaşandığı, çok açık! Buna rağmen, kazanacak aday adaylarının üzerini çizen "Muhalefet Genel Müdürü"nün, bu davranışının sebebini hâlâ görmeyecek miyiz?
BOP Eş Başkanı, Kızılcahamam'da Diyarbakır'da olacakları, haber verdi ama "Genel Müdür", Türk Milliyetçilerini aynı gün Tandoğan'a toplayarak, duymalarını engelledi! Çünkü Büyük senaryoda ona verilen görev bu! Daha önce"Tahkim Yasaları"nı, "İkiz Yasalar"ı, "Uyum Yasaları"nı imzalayarak, Diyarbakır'da olacakların yollarını döşemişti!
On iki yıldır; Bebek katili ve BOP Eş Başkanı'na çizdirilen "Yol Haritası"nda,"Genel Müdür"ün görevi, yol işçiliği!...
57. Hükümet döneminde; yılların Türk düşmanları, Türklük ile kan davalı dolma kalemlerin, "Bilge Lider"e (!) methiyelerini, Allah rızası için hatırlayalım! "Bunların methettiği kişi de mutlaka anormallik vardır! Bu işte bir yanlışlık var!" diye yırtınmıştık ama... Ama işte!...
Türk Milleti! Allah rızası için! Devlet-i Ebed-Müddet hatırına! Terörle Mücâdelede verdiğin binlerce Şehitinin hatırına! BOP Eş Başkanı'na muhalefet adıyla biri sağdan, biri soldan verilen desteklerle kurunun oduna yaşı da yakarak derdest edilen kahraman Millet Evlatlarının emekleri hatırına! Kendine gel artık!
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni lağvedip yerine Asâkîr-i Mensûre-i Tayyîban'ı kurdular! Görmüyor olamazsın! Bu kadar aymaz olamazsın!
Milletliğinle, Devletinle, İstiklâlin ve İstikbâlinle bu kadar oynanmasına göz yumamazsın!
Türk Milleti! Biliyoruz ki sen teslîm olmazsın! Biliyoruz ki; ne bir Kürdünün saçının telinden, ne de Vatanın bir çakılından vazgeçmezsin!
Diyarbakır'da olanları; dişlerini sıkarak, öfkeyle soluyarak izliyorsun! Bunun fırtına öncesi sessizliği olduğunu da herkes biliyor!
İki yüz yıldır onlarca kere denenen aynı deneyden farklı sonuç çıkmaz!
İki yüz yıldır, ilk defa vatanseverlerle milliyetperverler, Haçlı emperyalizme karşı güç birliği halinde! Büyük şehirlerde gençliğin, Üniversiteli Türk gençliğinin sindirilememesinin tek sebebi bu!
Bu Millî-Vatansever uyanışla Türk Milleti; Atatürk ve Silah Arkadaşları ve Şühedânın emanetlerine sahip çıkmak üzere inisiyatif kullanırsa, olacakları bilmiyor musun?
Tarih ve Anayasa yeniden yazıldığında, Anayasa'ya yeniden "Türk Milleti" adının koyulması için başlıya baş eğdirilip, dizliye diz çöktürüleceğini, bilmiyor musun?
Bunun tek bedelinin de Türk canı, Türk kanı olduğunun farkında değil misin?
Türk Milleti! Öfke ile titreyeceğine, meydan kurulmadan önüne gelecek ilk sandıkta; demokrasi denen bu illeti, bir defa da sen kullan n'olur?
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...