Tam da Kurtlar Vadisi okullarda ders olsun diye yazı yazacaktım ki, irtica ve tarikat konusunda son derece duyarlı -Not: Bu tarikatlara sapıkları dahil değildir- medyamız Kurtlar Vadisi'nin jönü Polat'ın tarikat bağlantısını resmetti.
Sen "reyting rekorları kıracaksın", "sen hükümetlerin bile beceremediği İstanbul trafiğini sükunete erdirmeyi, dizi sayesinde sağlayacaksın", sen bir sürü hayır hasenata(!) sebep olacaksın, Aydın Doğan durup bir köşede seni izleyecek...
Olacak şey mi!
Hürriyet hemen "araştırmacı-karıştırmacı" gazetecilik örneğini sergiledi ve Polat Alemdar'ın "hû" çekerken resmini çekti.
Hem sonra resim çekmeye de gerek yok, çekilmiş resmileri yüklü -buradaki "yüklü" kelimesinden hamilelik kastedilmiyor- miktarda mebla ile satın alırsın, altına da "işte yılın gazetecilik olayı, eben sürsün kalayı, nine çeksin halayı" diye yazarsın olur biter.
Ne de olsa yılların tecrübesi var.
Tabi buraya şu konuyu da iliştirelim: Aydın Doğan Kurtlar Vadisi'ne alternatif bir dizi için start düdüğünü çaldırmış.
Zaten o düdükten sonra bu düdük ortaya çıktı.
Ne tesadüf!
Zaten Doğan amcanın hayatı baştan-sona tesadüf!
Püf, püf, püf tesadüf...kafan paslı beynin küf...
Ne olursa olsun, ben yazmayı düşündüğüm konuyu es geçmeyeceğim.
Şunu yazacaktım; "Kurtlar Vadisi" okullarda ders olarak okutulsun.
Bu kadar eğitici,
Etkili,
Yetkili,
Kalıcı,
İz bırakıcı bir dizi gördünüz mü hiç?
Dizi yayına başladıktan sonra, ikili ilişkilerde -buradaki ilişki tabirinden "çizik" kastedilmiştir, biline- artık silah, çevreye verdiğinden zarar, insanları ettiğinden bizar, bir deste kağıt iki zar olduğundan kullanılmıyor. Onun yerine taşınması, intikali, saklanması ve katlanması çok kolay olduğu için bıçak kullanılıyor ve benim dinleyebildiğim birkaç cinayet Kurtlar Vadisi formatında işlendi; boğazdan gıçırt.
Yaşları 13-15 arası çocukların süs eşyası oldu çakı bıçağı.
Hem Polat abileri, Memati/ölümcül amcaları ve Abdülhey -ne anlama geliyorsa- dayıları sayesinde oluyor bütün bunlar.
Aslında tekel, dizide emeği geçen herkese plaket, bulunmazsa sigara dolu bir paket, o da bulunmazsa bir kamyon briket, o da olmazsa on sekiz vites bisiklet hediye temeliydi.
Dizinin sayesinde sigara içiminde de patlama oldu.
Ve tabi ki, konfeksiyoncular derneği de üzerine düşeni yapmalı.
Diziden sonra özellikle siyah renk takım elbisede satış patlaması olmuş -yalan değilse- diyorlar.
Ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz bir sürü hayrın(!) kapısını açan bu dizi niye ders olmasın?
Sayın Millî Eğitim Bakanı'na duyurulur.
Hem sonra bir kez de bize ait olan bir eğitim metodunu benimsemiş oluruz.
Nedir o, hep dışardan dışarıdan ithalat eğitim.
Eğitimi ithal edeceğimize köpek maması ithal ederiz olur biter.
Bu benim görüşüm, katılmamakta serbestsiniz.
Diyanet uyuyor mu?Bu ülkede olağanüstü her şey için ilk müracaat kapısı Diyanet'ti bir zamanlar.
Ağaç dikmenin faydaları,
Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır,
Önünü görmeden sollama, eve kötü haber yollama,
Kırmızı ışıkta durmanın fazileti...
Ve daha akla gelebilecek her sosyal etkinlik için hemen uygun bir hutbe bulunurdu.
BOP bu iktidarın varlık hikmeti(!)
Sayın Diyanet'ten Sorumlu Bakan bey için bir parti iktidar edildi. Sayın çıplak uyarıcı yedekte bekletiliyordu.
Şimdi, BOP'un faydaları, yararları, fazileti, azizliği konusunda niye hutbe okutulmadı.
Aslında sayın Başbakan'ın ulusa seslenişi tam bir hutbe metni gibiydi.
Cuma gününe de yetişiyordu aslında, ama bildiğim kadarıyla okutulmadı, yazık.
Şaşırdım kaldım, yoksa siz şaşırmadınız mı?
Sen "reyting rekorları kıracaksın", "sen hükümetlerin bile beceremediği İstanbul trafiğini sükunete erdirmeyi, dizi sayesinde sağlayacaksın", sen bir sürü hayır hasenata(!) sebep olacaksın, Aydın Doğan durup bir köşede seni izleyecek...
Olacak şey mi!
Hürriyet hemen "araştırmacı-karıştırmacı" gazetecilik örneğini sergiledi ve Polat Alemdar'ın "hû" çekerken resmini çekti.
Hem sonra resim çekmeye de gerek yok, çekilmiş resmileri yüklü -buradaki "yüklü" kelimesinden hamilelik kastedilmiyor- miktarda mebla ile satın alırsın, altına da "işte yılın gazetecilik olayı, eben sürsün kalayı, nine çeksin halayı" diye yazarsın olur biter.
Ne de olsa yılların tecrübesi var.
Tabi buraya şu konuyu da iliştirelim: Aydın Doğan Kurtlar Vadisi'ne alternatif bir dizi için start düdüğünü çaldırmış.
Zaten o düdükten sonra bu düdük ortaya çıktı.
Ne tesadüf!
Zaten Doğan amcanın hayatı baştan-sona tesadüf!
Püf, püf, püf tesadüf...kafan paslı beynin küf...
Ne olursa olsun, ben yazmayı düşündüğüm konuyu es geçmeyeceğim.
Şunu yazacaktım; "Kurtlar Vadisi" okullarda ders olarak okutulsun.
Bu kadar eğitici,
Etkili,
Yetkili,
Kalıcı,
İz bırakıcı bir dizi gördünüz mü hiç?
Dizi yayına başladıktan sonra, ikili ilişkilerde -buradaki ilişki tabirinden "çizik" kastedilmiştir, biline- artık silah, çevreye verdiğinden zarar, insanları ettiğinden bizar, bir deste kağıt iki zar olduğundan kullanılmıyor. Onun yerine taşınması, intikali, saklanması ve katlanması çok kolay olduğu için bıçak kullanılıyor ve benim dinleyebildiğim birkaç cinayet Kurtlar Vadisi formatında işlendi; boğazdan gıçırt.
Yaşları 13-15 arası çocukların süs eşyası oldu çakı bıçağı.
Hem Polat abileri, Memati/ölümcül amcaları ve Abdülhey -ne anlama geliyorsa- dayıları sayesinde oluyor bütün bunlar.
Aslında tekel, dizide emeği geçen herkese plaket, bulunmazsa sigara dolu bir paket, o da bulunmazsa bir kamyon briket, o da olmazsa on sekiz vites bisiklet hediye temeliydi.
Dizinin sayesinde sigara içiminde de patlama oldu.
Ve tabi ki, konfeksiyoncular derneği de üzerine düşeni yapmalı.
Diziden sonra özellikle siyah renk takım elbisede satış patlaması olmuş -yalan değilse- diyorlar.
Ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz bir sürü hayrın(!) kapısını açan bu dizi niye ders olmasın?
Sayın Millî Eğitim Bakanı'na duyurulur.
Hem sonra bir kez de bize ait olan bir eğitim metodunu benimsemiş oluruz.
Nedir o, hep dışardan dışarıdan ithalat eğitim.
Eğitimi ithal edeceğimize köpek maması ithal ederiz olur biter.
Bu benim görüşüm, katılmamakta serbestsiniz.
Diyanet uyuyor mu?Bu ülkede olağanüstü her şey için ilk müracaat kapısı Diyanet'ti bir zamanlar.
Ağaç dikmenin faydaları,
Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır,
Önünü görmeden sollama, eve kötü haber yollama,
Kırmızı ışıkta durmanın fazileti...
Ve daha akla gelebilecek her sosyal etkinlik için hemen uygun bir hutbe bulunurdu.
BOP bu iktidarın varlık hikmeti(!)
Sayın Diyanet'ten Sorumlu Bakan bey için bir parti iktidar edildi. Sayın çıplak uyarıcı yedekte bekletiliyordu.
Şimdi, BOP'un faydaları, yararları, fazileti, azizliği konusunda niye hutbe okutulmadı.
Aslında sayın Başbakan'ın ulusa seslenişi tam bir hutbe metni gibiydi.
Cuma gününe de yetişiyordu aslında, ama bildiğim kadarıyla okutulmadı, yazık.
Şaşırdım kaldım, yoksa siz şaşırmadınız mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024