Uluslararası Hukuk'a meydan okuyan kabadayı Trump için, hukuk adına dur ihtarında bulunabilecek mahkeme Uluslararası Adalet Divanı (UAD)'dır.
Astığı astık kestiği kestik bir ucube, bir divane adam dünyanın başına dert oldu. Kendi ülkesi Amerika'da bile hakkında açılan soruşturmalar sonucu ABD Başkanlığı'ndan azledilmesi an meselesi. Bu tehlikenin farkında olan Trump giderayak İsrail'e bir kıyak daha yaptı; haksızlığı Birleşmiş Milletler (BM) örgütü tarafından tescilli, İsrail'in Suriye topraklarındaki işgalini "meşrulaştırdı".
52 yıl önce, tarihe "6 gün savaşları" olarak not düşülen 1967'deki savaş ve sonrasında 1973 yılındaki Arap-İsrail çatışmasının ardından İsrail, Suriye'nin Golan bölgesini (Golan Tepeleri) ele geçirdi. 1981 yılında da bu toprakların kendisine ait olduğunu ilan etti.
BM ve BM Güvenlik Konseyi, İsrail işgallerinin Uluslararası Hukuk'a aykırı olduğunu bildirdi. Bu kararlara inat Trump, nedense yarım asır sonra, 22 Mart 2019'da Golan Tepeleri'nin İsrail'e ait bulunduğunu söyledi. Bu hukuk tanımazlığa İngiltere de dahil olmak üzere pek çok ülke tepki gösterirken Türkiye de en sert tavrını koydu. Dahası da var; BM İnsan Hakları Konseyi 5 gün önce, İsrail'in Golan Tepeleri'ni işgaline karşı gelen bir tasarıyı kabul etti. İslâm İşbirliği Teşkilatı da acilen toplanarak Trump'ın açıklamasına karşı çıktı.
İşin tam bu kertesinde Cumhurbaşkanı, bölge ülkeleri, hatta ABD müttefiklerine sesleniyoruz; Suriye ile olan ilişkileri düzeltmenin fırsatıdır şimdi. ABD'nin Golan Tepeleri ile ilgili açıklamalarına karşı tepkiler lafta kalmasın. Uluslararası siyasi platformda mücadele sürsün ve sonuç odaklı hamleler yapılsın. Bize gelince, her şerde bir hayır vardır sözünden hareketle, Türkiye-Suriye ilişkilerinin onarılması amacıyla üst düzeyde adımlar hemen atılsın.
Uluslararası hukukla başladık ve bu açıdan konuyu yoklamaya devam edelim;
Ortada İsrail'in haksız işgal eylemi var. Üstelik uluslararası en büyük ve en etkin örgüt BM tarafından haksız eylem tescil edilmiştir. Bu haksızlığı destekleyen ABD ve Başkanı Trump da suç ortakları olmuşlardır. Hem İsrail hem de ABD, BM Şartı'nı (antlaşmasını) ihlâl etmişlerdir;
BM Genel Kurulu'nun 3314 sayılı kararı ile kabul ettiği "Saldırının Tanımı" belgesinin 1.maadesinde bir devletçe başka bir devletin egemenliğine, ülke bütünlüğüne ya da siyasal bağımsızlığına karşı ya da BM Antlaşması'na aykırı herhangi bir şekilde silahlı kuvvet kullanılması, saldırı olarak değerlendirilmektedir. Suriye'ye karşı saldırıdır İsrail'in haksız işgal eylemleri. İsrail'in sabıka kaydı kabarık ve kabarmaya da devam ediyor… İşte an olarak tanık olduğumuz Gazze'de işlediği insanlığa karşı suçları. Ne insanlığa sığar ne de hukuka bu yaptıkları. Ya ilâhi hukuka… teokrasi açısından da neresinden bakarsanız bakın tespit ortada: Peygamberini öldüren tek kavim İsrail oğulları.
Laik hukuk düzleminde, uluslararası hukukun yargı organlarının harekete geçirilmesi gerekir.
BM'in yargı organlarından merkezi Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı (UAD) daha önce aldığı bir kararla ABD'nin İran'a uygulayacağı yaptırımlar için Trump'a dur ihtarında bulunmuştu. (Yeni Mesaj/4 Ekim 2018)
Son olaylar için de, siyasi platformdaki süreç dışında, hukukun yaptırımı için İsrail ve ABD aleyhine UAD nezdinde girişimde bulunulmalıdır.
Bir başka yargı organı Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail'in işlediği insanlığa karşı suçlar için, bu ülkenin yöneticilerini yargılayabilir; yeter ki, BM Güvenlik Konseyi UCM Baş Savcısı'na talimat versin. Teori bunları söyletse de pratik, adaletin olmadığını; güçlülerin, hukukun üstünlüğüne galip geldiğini göstermektedir. Adalet kaldı yine bir başka bahara.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023