Trabzon’da BTP rüzgârı

Türk milleti, her geçen gün ümidini yitirdiği siyasette, yeni umutlar aramaya devam ediyor.

Aslında bunu çoktan bulmuş, fakat bir türlü yol alamamış, sahip çıkmamış.

2001'den yani kurulduğu günden beri, Türkiye'de farklı bir siyaset anlayışıyla, çözüm odaklı, sistem odaklı, kaynak odaklı siyaset yapan tek parti, Bağımsız Türkiye Partisi.

Ülkemizin tüm meselelerini matematiksel çözümlerle yol gösteren ve dünyada birçok ülkenin sonuç aldığı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli sistemiyle örnek olan bir siyaset. 

Bu sistem, Türk milletine büyük bir miras. 

Kıymetini bilelim!

Dünyanın gördüğü bu çözümü, Türk milleti bugüne kadar görmedi, göremedi, görmek istemedi. Maalesef bunun bedelini de, şu an yaşadığı sonuçlarla her alanda ödemeye devam ediyor acı acı.

Nerde mi?

Ekonomik alanda, insanın doğuştan gelen öz haklarında, sağlıkta, adalette ve eğitimde bile. Toplumun ahlaki değerlerinde, birliğinde, iç ve dış politikada ve daha sayacağımız onlarca alanda.

Hani millet aklı!

Hep deriz ya, ülkenin %90'ı çalışır, %10'un refahı için. 

Yalan mı? 

Yılların birikmiş problemleri bir çırpıda hallolur mu? Elbette.

BTP lideri Hüseyin Baş'ın ifade ettiği gibi, yeter ki çözmek isteyin.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimiyle: 

"Ekonomisi zayıf bir ulus, yoksulluktan ve düşkünlükten kurtulamaz; güçlü bir uygarlığa, kalkınma ve mutluluğa kavuşamaz; toplumsal ve siyasal yıkımlardan kaçamaz. Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, bağımsız, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir. Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur."

Konumuza uzun bir giriş yaptıktan sonra, yazımızın başlığına dönecek olursak, geçtiğimiz günlerde Trabzon'da adeta BTP rüzgârı esti.

Memleketi, hemşehrisine, BTP lideri Hüseyin Baş'a sahip çıktı.

Olağan il kongreleri vesilesiyle Anadolu'yu dolaşan Baş, Trabzon'da partisinin 9. olağan il kongresine katıldı.

BTP rüzgârının estiği gecede yoğun bir izdiham yaşandı.

Trabzon, protokolü ile sivil toplum kuruluşlarıyla, dernekleri ile muhtarlarıyla medyasıyla, adeta 7'den 70'e herkesim bu kongredeydi. 

Özellikle gençlerin katılımı, coşkusu, heyecanı görmeye değerdi. 

BTP'li gençler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yolunda, Hüseyin Baş'ın yanında olduklarını gösterdiler.

Adeta tüm gözler, Türkiye'nin geleceği için, ümidimi buldum dediği bir ortam vardı gecede.

BTP Trabzon İl Başkanı seçilen Nihat Hekimoğlu'nu ve ekibini tebrik eden Baş, gecede ülke meselelerine damga vuran, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

'Türkiye Suriye'de ne kazandı?'

BTP lideri Hüseyin Baş, ilk olarak Türkiye Suriye'de ne kazandı sorusunu sordu.

Baş, "Emeklinin maaşı mı artıyor, asgari ücretinin alım gücü yeterli seviyeye mi getirilecek, işsizlik mi azalacak, enflasyon mu düştü. Ne kazandın, 13 yıldan beri askerimiz orada. Hem paramız gitti, hem milyonlarca Suriyeliyi buraya getirdin, hem de paramızı onlara harcadın. Şimdi, 'Suriyeliler geri dönecek' diyorlar, ya bırak geri dönmelerini sen yenisini getirme" dedi.

İktidar çevrelerinin 'Suriye'de Türkiye kazandı' şeklindeki söylemine cevap veren Hüseyin Baş, "Suriye'de yaşanan net bir şekilde İsrail'in ve Amerika'nın galibiyeti. Amerika'nın kayığına bindik, Amerika bu kayığı nereye götürüyorsa oraya doğru hızla ilerliyoruz" dedi.

Ata'mın emaneti! 

BTP lideri Hüseyin Baş, özelleştirmeler ile alakalı, Türk milletinin 100 yıllık birikimini özelleştiremezsin, Ata'mın emanetini çarçur edemezsin uyarısında bulundu.

Özellikle Türkiye'nin en büyük probleminin yeraltı kaynaklarının, tüm madenlerinin işletmesini, gücünü, enerjisini, yabancıya yandaşa özelleştirilmesi olduğunu ifade ederek, yabancılar sadece Türkiye'de 2019 yılında altın üretiminden 12 milyar dolar kazandığını belirtti.

Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Trabzon'da da altının var olduğunu ifade etti.

Trabzon'dan Türkiye'ye!

Baş'ın Trabzon'dan Türkiye'ye son mesajı… "Trabzon'dan gençlerimizin, kadınlarımızın, ağabeylerimizin yaktığı meşaleyle bütün Türkiye'ye bunları tek tek anlatacağız ve diyeceğiz ki; Biz bu devleti özelleştirtmeyeceğiz, bu ülkeyi de özerkleştirtmeyeceğiz. Biz bu vatana sahip çıkacağız ve 'Bu vatan bizimdir bizim kalacak' diyeceğiz."

Kalın sağlıcakla!