Osmanlı padişahları ile bir kıyas
Türkiye’de taşları yerinden oynatan Atatürk açılımımızın belki de en büyük faydası; haklıya hakkını teslim etmek olacaktır
02.04.2025 00:13:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Türkiye'de taşları yerinden oynatan Atatürk açılımımızın belki de en büyük faydası; haklıya hakkını teslim etmek olacaktır.
Ehl-i Beyt soyunda gelen büyük bir zâtı sırf Anadolu coğrafyasındaki emelleri uğruna seviyesizce karalamak ve bu yalanlara nesilleri ikna etmek çok büyük bir plan ama cumhuriyet tarihi boyunca tuttu.
Aynı cumhuriyet tarihi boyunca başka yalanlar da yutturuldu milletimize...
Osmanlı'nın küllerinden doğan genç cumhuriyet yıllarında hep büyük Osmanlı'yı, cennet mekân padişahları dinledik.
İşin gerçeği ise maalesef bambaşka.
Mesela İstanbul'u fethettiği için hakkında hadisler uydurulan ve ismi anılacağı zaman "cennet mekân Fatih" denilerek övülen Fatih Sultan Mehmet'i ele alalım.
Atatürk, soyu belli olmayan bir dinsiz diye anlatılırken, 2. Mehmet, İslam savunucusu yapılmıştı.
Mustafa Kemal için, "anası babası belli değildir" denildiğinde; 2. Mehmet, İslam terbiyesinde yetişmiş mübarek bir ailenin şehzadesi idi.
Bakınız Fatih hakkında neler yazılmış:
"Fatih'in, Patrik Gennadios'tan İncil'in yirmi bölümünün çevirisini yaptırdıktan sonra İslamiyet'ten şüphe duymaya ve içinde Hıristiyan dinine yönelik bir eğilim başladığı söylentilerinin yaygınlığı dikkat çekmektedir.
Buna göre Fatih'in Hıristiyan annesi, o daha çocukken bu ilginin tohumlarını attığı, Sultan'ın, Pater Noster'i ezbere okuyabildiği, hatta gizlice İslam'ı reddedip Hıristiyanlığa geçmiş olduğu söylenmekteydi. Bu iddiaların Venedikli diplomatların raporlarında yer alması da dikkate değer bir durumdur."
Ünlü tarihçi Gibbons, Fatih Kanunnamesi'nde, "kuvvetli Bizans ve mutedil Türk tesiri" olduğunu, Osmanlılar üzerinde Arap tesiri başlayıncaya kadar hukuk sahasında Bizans örf kanunlarının hüküm sürdüğünü belirtmektedir.
Gibbons, daha İstanbul'un fethinden önce Bizans tesirinin başladığı kanaatindedir.
İktisat tarihçisi Ömer Lütfi Barkan şu önemli tarihî tespiti yapar:
"Bizanslı Rumlar ve diğer Balkan milletleri sadece isim ve din değiştirerek tarih sahnesine yeni ırk ve millet ve üzerine yeni görevler almış olarak çıktılar. İslami bir renk ve cila altında eski Bizans'ı ihya ve devam ettirdiler."
"2. Mehmet'in yani Fatih'in tarihçisi Bizanslı Kritovulos, Sultan'ın Rum danışmanları Thomasios Katabolenos, Kyritzes;
2. Mehmet tarafından atanan Patrik Gennadios, Bizans'ın devrik hanedanının üyeleri olan çeşitli Palaiologoslar, Osmanlı devlet üyeliğine katıldılar.
(...) Katipler arasında İtalya'ya kaçmadan önce Rumi Murat adını alan Harmanios ya da filozof Amirutzes'in öz oğulları Aleksandros-İskender ve Basil-Mehmet Amirutzes anılabilir."
Halil İnalcık, Fatih'in annesinin cariye ve Hıristiyan olduğunu yazar.
"Fatih, İstanbul'un fethinden sonra kendisini Doğu Roma İmparatorluğu'nun meşru vârisi görmüş, Roma İmparatoru sıfatını benimsemiş, imparatorluğu (Bizans'ı) eski sınırlarında kurmak için seferlerini ve davranışlarını buna göre ayarlamıştır."
"Din değiştirmiş bir baş vezir, Hıristiyan kalmış annesi, Hıristiyan kalmış kardeşi ile ilişkiler, Fatih'in etrafında din değiştirmeye bile gerek duymadan ona danışmanlık yapanları öğrendikçe Türk tarihçilerin üstünü örtmeye çalıştıkları gerçekler ortaya çıkmaktadır."
Osmanlı padişahlarından Osman ve Orhan Bey'in dışındaki tüm sultanların anneleri Hıristiyan'dır.
Diğer padişahların hanımları da Hıristiyan'dır.
Bunların mekânı cennet; soyu Şems-i Tebrizî'ye dayanan Zübeyde Hanım'dan ve soyu İmam Rıza'dan gelen Ali Rıza Efendi'nin oğulları Mustafa Kemal kâfir, öyle mi!
Allah bu millete iz'an ve iman nasib eylesin." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri sh: 881)
Ehl-i Beyt soyunda gelen büyük bir zâtı sırf Anadolu coğrafyasındaki emelleri uğruna seviyesizce karalamak ve bu yalanlara nesilleri ikna etmek çok büyük bir plan ama cumhuriyet tarihi boyunca tuttu.
Aynı cumhuriyet tarihi boyunca başka yalanlar da yutturuldu milletimize...
Osmanlı'nın küllerinden doğan genç cumhuriyet yıllarında hep büyük Osmanlı'yı, cennet mekân padişahları dinledik.
İşin gerçeği ise maalesef bambaşka.
Mesela İstanbul'u fethettiği için hakkında hadisler uydurulan ve ismi anılacağı zaman "cennet mekân Fatih" denilerek övülen Fatih Sultan Mehmet'i ele alalım.
Atatürk, soyu belli olmayan bir dinsiz diye anlatılırken, 2. Mehmet, İslam savunucusu yapılmıştı.
Mustafa Kemal için, "anası babası belli değildir" denildiğinde; 2. Mehmet, İslam terbiyesinde yetişmiş mübarek bir ailenin şehzadesi idi.
Bakınız Fatih hakkında neler yazılmış:
"Fatih'in, Patrik Gennadios'tan İncil'in yirmi bölümünün çevirisini yaptırdıktan sonra İslamiyet'ten şüphe duymaya ve içinde Hıristiyan dinine yönelik bir eğilim başladığı söylentilerinin yaygınlığı dikkat çekmektedir.
Buna göre Fatih'in Hıristiyan annesi, o daha çocukken bu ilginin tohumlarını attığı, Sultan'ın, Pater Noster'i ezbere okuyabildiği, hatta gizlice İslam'ı reddedip Hıristiyanlığa geçmiş olduğu söylenmekteydi. Bu iddiaların Venedikli diplomatların raporlarında yer alması da dikkate değer bir durumdur."
Ünlü tarihçi Gibbons, Fatih Kanunnamesi'nde, "kuvvetli Bizans ve mutedil Türk tesiri" olduğunu, Osmanlılar üzerinde Arap tesiri başlayıncaya kadar hukuk sahasında Bizans örf kanunlarının hüküm sürdüğünü belirtmektedir.
Gibbons, daha İstanbul'un fethinden önce Bizans tesirinin başladığı kanaatindedir.
İktisat tarihçisi Ömer Lütfi Barkan şu önemli tarihî tespiti yapar:
"Bizanslı Rumlar ve diğer Balkan milletleri sadece isim ve din değiştirerek tarih sahnesine yeni ırk ve millet ve üzerine yeni görevler almış olarak çıktılar. İslami bir renk ve cila altında eski Bizans'ı ihya ve devam ettirdiler."
"2. Mehmet'in yani Fatih'in tarihçisi Bizanslı Kritovulos, Sultan'ın Rum danışmanları Thomasios Katabolenos, Kyritzes;
2. Mehmet tarafından atanan Patrik Gennadios, Bizans'ın devrik hanedanının üyeleri olan çeşitli Palaiologoslar, Osmanlı devlet üyeliğine katıldılar.
(...) Katipler arasında İtalya'ya kaçmadan önce Rumi Murat adını alan Harmanios ya da filozof Amirutzes'in öz oğulları Aleksandros-İskender ve Basil-Mehmet Amirutzes anılabilir."
Halil İnalcık, Fatih'in annesinin cariye ve Hıristiyan olduğunu yazar.
"Fatih, İstanbul'un fethinden sonra kendisini Doğu Roma İmparatorluğu'nun meşru vârisi görmüş, Roma İmparatoru sıfatını benimsemiş, imparatorluğu (Bizans'ı) eski sınırlarında kurmak için seferlerini ve davranışlarını buna göre ayarlamıştır."
"Din değiştirmiş bir baş vezir, Hıristiyan kalmış annesi, Hıristiyan kalmış kardeşi ile ilişkiler, Fatih'in etrafında din değiştirmeye bile gerek duymadan ona danışmanlık yapanları öğrendikçe Türk tarihçilerin üstünü örtmeye çalıştıkları gerçekler ortaya çıkmaktadır."
Osmanlı padişahlarından Osman ve Orhan Bey'in dışındaki tüm sultanların anneleri Hıristiyan'dır.
Diğer padişahların hanımları da Hıristiyan'dır.
Bunların mekânı cennet; soyu Şems-i Tebrizî'ye dayanan Zübeyde Hanım'dan ve soyu İmam Rıza'dan gelen Ali Rıza Efendi'nin oğulları Mustafa Kemal kâfir, öyle mi!
Allah bu millete iz'an ve iman nasib eylesin." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri sh: 881)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.