Millet olarak 15 Temmuz gecesi yaşadığımız felaket ve bu felakete karşı ortaya konulan mücadele azmi, canı pahasına meydanları dolduran kitlelerin cesareti elbette ki her türlü takdirin üzerindedir.
Felaketin daha fazla büyümesini önleyen bu birlik ve beraberlik ruhu, bu yüreklerin toplu vuruşu, yıllardan beri ille de; "birlik ve beraberlik" diyenlerin ne kadar haklı olduklarını, ne kadar isabetli söylemlerde bulundukları gösterdiği kadar, ısrarla ayrılıkçı dil kullananların yanlışlarını da ortaya koymuştur.
Ben diyeyim otuz, siz deyin kırk yıldan beri elinde demirden asa ve ayağında demir çarık olduğu halde Anadolu'yu adım adım dolaşarak; "Türk-Kürt kardeştir ayıranlar kalleştir, Alevi-Sünni kardeştir ayıranlar kalleştir" diyen sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın ne kadar isabetli, ne kadar hayırlı bir çığır açtığını millet bir kez daha yaşayarak öğrenmiş oldu.
Şimdiye kadar ısrarla ayrılıkçı dil kullananların, ısrarla mezhebi farklılıkları öne çıkararak fitne-fesat peşinde olanların da bu 15 Temmuz felaketinden ders alıp kendilerine çeki-düzen vermelerini temenni ediyoruz.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 1913 tarihli şiirinde, yani yüz yılı aşkın bir zaman evvel yazdığı şiirde hem hastalığı teşhis etmiş hem de tedavi yollarını göstermiş, ruhu şad olsun:
"Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan İslam'ı,
Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez.
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!
Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.
Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.
Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!
Bir değil mahvedilen devlet-i İslamiyye...
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.
İşte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
İşte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi."
Felaketin daha fazla büyümesini önleyen bu birlik ve beraberlik ruhu, bu yüreklerin toplu vuruşu, yıllardan beri ille de; "birlik ve beraberlik" diyenlerin ne kadar haklı olduklarını, ne kadar isabetli söylemlerde bulundukları gösterdiği kadar, ısrarla ayrılıkçı dil kullananların yanlışlarını da ortaya koymuştur.
Ben diyeyim otuz, siz deyin kırk yıldan beri elinde demirden asa ve ayağında demir çarık olduğu halde Anadolu'yu adım adım dolaşarak; "Türk-Kürt kardeştir ayıranlar kalleştir, Alevi-Sünni kardeştir ayıranlar kalleştir" diyen sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın ne kadar isabetli, ne kadar hayırlı bir çığır açtığını millet bir kez daha yaşayarak öğrenmiş oldu.
Şimdiye kadar ısrarla ayrılıkçı dil kullananların, ısrarla mezhebi farklılıkları öne çıkararak fitne-fesat peşinde olanların da bu 15 Temmuz felaketinden ders alıp kendilerine çeki-düzen vermelerini temenni ediyoruz.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 1913 tarihli şiirinde, yani yüz yılı aşkın bir zaman evvel yazdığı şiirde hem hastalığı teşhis etmiş hem de tedavi yollarını göstermiş, ruhu şad olsun:
"Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan İslam'ı,
Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez.
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!
Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.
Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.
Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!
Bir değil mahvedilen devlet-i İslamiyye...
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.
İşte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
İşte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025