Temelini Ehl-i Beyt anlayışından alan model

Hakkında dünya çapında 8 uluslar arası kongre yapılan, 500'ün üzerinde dünyanın en çaplı bilim adamının takdir ederek hakkında akademik tebliğ sunduğu, çözüm olarak ilan ettiği, 150'yi aşkın ülkede kısmen uygulanan, bütünüyle uygulayan Rusya'yı ise dünyanın zirvesine oturtan Milli Ekonomi Modeli öz itibarıyla kaynağını Ehl-i Beyt'in nefesinden alan Müslüman Türk'ün modelidir. Modelin temel noktalarına baktığımızda, Ehl-i Beyt mayası açıkça görülmektedir.Gerek Ehl-i Beyt'in başı olan Allah Resulü'nün döneminde, gerekse İmam Ali döneminin uygulamalarına bakıldığında, güçlü devlet, gelirin adil paylaşımı, vatandaşlık maaşı, vatandaşlara eşit haklar sunulması, devlet idarecilerinin her konuda adil ve hukuka saygılı olması, geliri zayıf olanların devletin himayesinde olması gibi birçok hususu görebilirsiniz.Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ise, milletine hizmette baba ve güçlü bir devlet anlayışını, devletin madenlerle ve senyoraj geliriyle nasıl güçlü hale geleceğini, elde edilen gelirin sosyal devlet projeleriyle nasıl adil bir şekilde vatandaşlara dağıtılacağını, bu sayede fakir hiçbir kimsenin nasıl kalmayacağını, devletin kimliğini taşıyan her vatandaşın vatandaş olduğu için nasıl maaşa bağlanacağını ve daha birçok hususu sistematik bir şekilde, formülüne varıncaya kadar ortaya koymaktadır.Ayrıca modelin sosyal devlet uygulaması olan "Sosyal Devlet-Milli Devlet" teziyle de Sayın Baş, vatandaşların nasıl eşit haklara sahip olacağını, hukukun üstünlüğünün nasıl olması gerektiğini, devletin milletine hizmet için var olduğunu, toplumun ve toplumu oluşturan ailelerin nasıl korunacağını, ordunun devleti ve milleti korumak için nasıl güçlü olması gerektiğini detaylarıyla, kaynaklarıyla ifade etmektedir.Şimdi dilerseniz İmam Ali Efendimizin bu noktadaki görüşlerinin bir kısmını aktaralım.İmam Ali Efendimiz halife olduğu zaman şöyle hitap ediyor:"Beytülmal şimdi bizim elimizdedir ve biz onu beyaz siyah demeden herkes arasında eşit ölçülerle dağıtacağız."Hz. Peygamberin uygulaması da bu şekildeydi, gelirin dağıtımında ırk ve renk ayrımı asla yapmazdı. Özellikle Hz. Ömer ve Hz. Osman döneminde bu değişti; insanlara, gruplara bölerek farklı farklı pay verilmeye başlandı. Bu da birçok karışıklıklara neden oldu.İmam Ali Efendimiz halife olunca yeniden Allah Resulü'nün adil paylaşım sistemine döndü. Bu açıklamasında da bunu ifade ediyor. Bu sefer diğer halifeler döneminde yüksek pay alanlar İmam Ali'ye gelerek itiraz etmeye başladılar. Bunun Üzerine İmam Ali onlara şu cevabı verdi: "Allah'a yemin ederim Ben, bu maldan ücretimi ancak başkalarıyla eşit olacak miktarda alıyorum."İmam Ali hakların eşitliği ve gelirin adil paylaşımıyla ilgili şunları söylemektedir:"Tüm Müslümanlar hukuk önünde birbiriyle eşit sayılacaklardır. Sizler Allah'ın kullarısınız. Mal, Allah'ın malıdır. Ve sizler arasında eşit dağıtılacaktır. Kimsenin kimseden bir üstünlüğü yoktur. Beytülmal taksiminde Arap ve Acem bir tutulacaktır."Milli Ekonomi Modeli'nde de sosyal devlet projeleri kapsamında 500 lira Vatandaşlık Maaşı, 500 lira Ev Hanımı Meslek Maaşı, 15 bin lira Doğum Parası, 250 lira çocuklara ve öğrencilere burs ve daha birçok devlet desteği ırk, mezhep, renk, bölge ayrımcılığı yapılmadan herkese eşit olarak verilecektir. Modelde devlet her bir vatandaşının sağlıklı yaşayabileceği bir imkanı, sırf vatandaşı olduğu için, hiçbir ayrım yapmadan sağlamaktadır.İmam Ali, valilerine gönderdiği mektuplarda halkın fakir olanlarının devlet eliyle himaye edilmesi hususunda da şu talimatı vermektedir: (Malik bin Eşter'e gönderdiği mektup)"Yakın, uzak farkı gözetmeden fakirlerin hukukunu aynı ölçüde korumalısın."Yine başka bir talimatında şunları söylemektedir: "Halkın sıkıntılarını azaltmak için hiçbir fedakarlık idareciye ağır ve bıktırıcı gelmemelidir."Milli Ekonomi Modeli'nde de devlet milletine hizmette güçlü olan baba bir devlettir. İdareciler efendi değil, millet efendidir; idareciler ise millete hizmet için vardır.Bir de İmam Ali'nin vergi konusuna bakışını aktaralım:"Şunu unutma ki, vergi toplamaktan ziyade ülkenin kalkınması için çaba göstermelisin. Zira vergi halka hizmet ile elde edilebilir. Hizmet vermeden vergi toplama yoluna gitmemelisin."Milli Ekonomi Modeli'nde yepyeni iki kaynak daha devreye konulmaktadır; senyoraj geliri ve maden gelirleri? Devlet milli emek ve üretim karşılığı parasını basarak ve de madenlerini devlet-millet ortaklığıyla işleterek vergiye dahi ihtiyaç duymayacağı büyük bir gelir elde edecektir.Model, devletin vatandaşından aldığından çok fazlasını vatandaşına veren; "alan devlet değil, veren devlet" anlayışını getirmektedir.Müslüman Türk milletinin temelini de Hacı Bektaşların Ehl-i Beyt mayasıyla attığını dikkate aldığımızda, Türk milletinin özüne ve yapısına uygun tek ekonomik modelin Milli Ekonomi Modeli olduğunun altını çizebiliriz.Papaz Malthusların oluşturduğu kapitalizmin haçlı Batı dünyasına bile faydası yokken, Müslüman Türk milleti olarak bu çarpık kapitalist anlayışların peşinde hala gitmek çıkmaz sokaktan başka bir şey değildir.(Not: İmam Ali'nin sözleri, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'ndan İmam Ali eserinden alınmıştır.)