Bir aileyi, bir kabileyi, bir milleti, bir devleti tefrika yıkar. TDK sözlüğünde tefrika; "birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık" olarak geçer. Bunun içindir ki ilahi kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Yüce peygamberimiz Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) hep, birlikten beraberlikten bahsetmiştir. Ayrılığın, sapıklığa ve düzensizliklere giden en önemli etken olduğundan bahsedilmiştir. Hatta ayrılığın insanları cehenneme dahi sürükleyeceği hakkında çok ciddi uyarıları mevcuttur.Şimdi geriye dönüp, ülke siyasetinde ve diğer sosyal olaylarda yaşananlara bir bakalım. Toplum bugün dünden daha fazla ayrışmıştır. Hemen her konuda fikirler uç noktalara çekilerek toplumsal bir gerginlik söz konusudur. Güzel yurdumuzun her köşesinde terör estirilerek toplumsal barış tehlikeye sokulmaktadır.Velhasıl, görünen bu durum hiç de hayra alâmet değildir. Burada bahsetmek istediğimiz konu, toplumsal uzlaşının kaybolmaya yüz tutarak ayrılıkların artmasıdır. Hukuk devletinin devamından yana isek; hukuki sınırlar içerisinde kalmak kaydı şartıyla; sorgulanmak, yargılanmak, affedilmek ya da cezalandırılmak fiillerinden de kimsenin gocunmaması lazımdır. Suçu olan herkes, rütbesine makamına ve mevkisine bakılmadan hak ettiğini bulması lazımdır. Adaletsiz bir toplumda yaşamak kadar zulüm ve elem verici bir şey olamaz. Toplumsal uzlaşının yolu mutlaka bulunarak, milletimizin toplumsal dertlerine bir an önce çare bulunması şarttır. Milli ve dini bütünlüğü kaybolmaya yüz tutan, açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılan koca bir milletin evlatlarının açlığa, işsizliğe, yoksulluğa daha fazla dayanacak gücü, takati kalmamıştır. Bırakın aldığı kredili borçlarını, evine ekmek götürmek için dahi para bulamakta zorlanmaktadır. Yaşanan manzaralardan bahsederek özele inmemize gerek duymuyorum. Çünkü sıkıntı her yanı sarmıştır ve zaten vatandaşın hâli meydandadır. Estirilen yalancı cennet numaralarına vatandaşın karnı tok; "Ekonomi iyiye gidiyor" hikâyelerine artık kimse inanmıyor! İşsiz, aşsız ve yarınlarından umutsuz yaşarken bir de milletin tefrikaya düşmesi, her şeyden daha tehlikelidir. Ne demişti milli şairimiz Mehmet Akif; "Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez"Etkili ve yetkili olan devlet yönetimine ve her ferde düşen görev; toplumun yeniden sevgi bağlarıyla bir birine bağlanmasına, karnının doymasına, işine aşına kavuşmasına yardımcı olmaktadır. Aksi takdirde havanda su döverek ya da birilerine taşeronluk yaparak hiçbir toplumsal meseleye çözüm bulunamaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025