Temmuz ayına ait enflasyon rakamları açıklandı. Kemal Derviş başta olmak üzere koalisyon, ekonomi kurmayları ve IMF yetkilileri, işlerin rayına girdiğine toplumu ikna etmek için -kandırmak kelimesini bilerek kullanmadım- bu rakamları evirip çeviriyorlar.
Fakat Ayşe Teyze ile Hasan Emmi soruyor; evladım bu TEFE ile TÜFE ne işe yarar? Enflasyon düştü diyorlar da... TEFE ile TÜFE biraz Ali Cengiz oyununa benziyor.
Asıl enflasyon kriteri; milletin nabzı
Açıklanan rakamlardan topluma yansıyan, toplumu yansıtan hiçbir şey yok. İstatistikçiler eğer milletin nabzına bakarlarsa gerçek enflasyon rakamlarının, piyasalardaki reel enflasyonun nerelerde gezindiğini rahatlıkla belirleyebilirler.
TEFE ile TÜFE'li istatistik, Temmuz'da bir önceki aya göre tüketici fiyatları(TÜFE) yüzde 2.4, toptan eşya fiyatları(TEFE) ise yüzde 3.3 arttı, diyor. Bu akrobatik rakamlar bile geçen yılın çok üstünde çıktı; 2000 Temmuz ayında, toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzde 1, tüketici fiyatlarındaki artış ise yüzde 2.2 olmuştu.
Ayşe Teyze'nin enflasyonu farklı
Ayşe Teyze ile Hasan Emmi'nin enflasyon rakamları ise çok farklı.
Üreticinin sütünü daha önce 190 bin liraya toplayan "özelleşmiş tüccar", köylüden sütün alış fiyatını 150 bine düşürdü; ama paket sütün, yoğurtun, peynirin, yağın satış fiyatına enflasyon ve kriz bahanesiyle bindirdikçe bindirdi. En düşük artış da yüzde 27 ile bu ürünlerde yaşandı.
Krizin patlamasıyla elektrik faturalarına tam yüzde 102.1, tüpgaza yüzde 132.5. armuta yüzde 101.8, şile bezine yüzde 93.3, balığa yüzde 90, ampule yüzde 84.1, gazyağına yüzde 81.5, benzine yüzde 81.1, ketene yüzde 61.1, hastane röntgen ücretine yüzde 60 zam bindi. Sadece Temmuz ayında azota gelen zam yüzde 25.6, toz şekere yüzde 16 oldu.
Bu zamları yaşayan Ayşe Teyze ile Hasan Emmi, ne TEFE rakamından ne de TÜFE rakamından anlar; toplum, yaşadığını bilir. Herşeye zam ama enflasyon düşüyor; buna kanacak kimse yok Türkiye'de.
İstanbul'da durum daha vahim
İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi, 2000 Temmuz ayında yüzde 0.1 artış kaydetmişti. 2000 Temmuz ayında yüzde 19.9 olan 7 aylık artış oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 31.9 düzeyine ulaştı. Temmuz ayında zam şampiyonu yüzde 27 ile dolmuş fiyatları oldu. Henüz yılın yarısındayız ama bir önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında, İstanbul'da perakende fiyatlar yüzde 56.0, toptan fiyatlar ise yüzde 58.7 arttı.
Ülkenin para musluklarının kendisine amade olduğu hatta devlet erkanının 'Çankaya Köşkü'nü bile ayaklarının altına sererim' dedikleri Koç Efendi'nin ve daha önce de Sabancı Beyin bile -hangi niyetle olursa olsun- 'Servetimin yarısını kaybettim' diye feryadı bastıkları bir ortamda, devlet kapısının önünden geçerken sekiz düğmesini ilikleyen vatandaşın hali TEFE ve TÜFE rakamlarıyla izah edilemez.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyi dinleyin
Olan ne midir? Siz onu Prof. Dr. Haydar Baş Beye sorun... Son üç-beş aylık sohbet kasetlerini Meltem TV'den isteyin de gizli gizli Başbakanlık'ta veya Bakanlar Kurulu'nda izlersiniz. Belki faydası dokunur. En azından enflasyonun düştüğünü söylemekten vazgeçersiniz. Acizane bir tavsiyem olsun; gizli gizli dinlediklerinizden yanlış kopya çekmeye kalkışmayın. Elinize yüzünüze bulaştırırsınız.
Enflasyon değil, Türkiye düşüyor
Türkiye'de yaşanan tablo enflasyonun düşmesi değil, bilakis, piyasalardan paranın çekilmesi sebebiyle talebin azalması ve dolayısıyla hareketililiğin sıfırlanmasıdır. Haydar Baş Beyin ifadesi ile "durgunluk içinde içten çöküş"tür. Yani stagflasyondur.
Piyasada para olmadığı, dolayısıyla talep azaldığı ve tüketici mala yanaşamadığı için satıcı, enflasyon bini de bulsa artışı malına yansıtamıyor. Hatta damping yapıyor. Buna rağmen iş yok, hareket yok.
Ama haysiyetli tüccar, kendi çekini, senedini ödemek için evini-barkını, makinalarını, eşyalarını zatî değerinin çok altında satıyor, borcunu ödüyor. Sonunda kendisi de iflas bayrağını çekiyor. İşletmesini de kelepir fiyatına elden çıkarmaya çalışıyor. Bu hareketsizlik, üretimi, istihdamı, piyasayı sıfırlıyor. Siz de diyorsunuz ki, TEFE ile TÜFE'ye göre enflasyon düşüyor.
Hayır, enflasyon değil Türkiye düşüyor, işletmeler düşüyor, işadamları düşüyor, millet düşüyor. Ayşa Teyze bunu yaşıyor, Hasan Emmi bunu yaşıyor.
Bunun adına enflasyonun düşmesi değil, stagflasyon denir. Bilmiyorsanız Prof. Dr. Haydar Baş Beye sorun... Utanmayın.
Fakat Ayşe Teyze ile Hasan Emmi soruyor; evladım bu TEFE ile TÜFE ne işe yarar? Enflasyon düştü diyorlar da... TEFE ile TÜFE biraz Ali Cengiz oyununa benziyor.
Asıl enflasyon kriteri; milletin nabzı
Açıklanan rakamlardan topluma yansıyan, toplumu yansıtan hiçbir şey yok. İstatistikçiler eğer milletin nabzına bakarlarsa gerçek enflasyon rakamlarının, piyasalardaki reel enflasyonun nerelerde gezindiğini rahatlıkla belirleyebilirler.
TEFE ile TÜFE'li istatistik, Temmuz'da bir önceki aya göre tüketici fiyatları(TÜFE) yüzde 2.4, toptan eşya fiyatları(TEFE) ise yüzde 3.3 arttı, diyor. Bu akrobatik rakamlar bile geçen yılın çok üstünde çıktı; 2000 Temmuz ayında, toptan eşya fiyatlarındaki artış yüzde 1, tüketici fiyatlarındaki artış ise yüzde 2.2 olmuştu.
Ayşe Teyze'nin enflasyonu farklı
Ayşe Teyze ile Hasan Emmi'nin enflasyon rakamları ise çok farklı.
Üreticinin sütünü daha önce 190 bin liraya toplayan "özelleşmiş tüccar", köylüden sütün alış fiyatını 150 bine düşürdü; ama paket sütün, yoğurtun, peynirin, yağın satış fiyatına enflasyon ve kriz bahanesiyle bindirdikçe bindirdi. En düşük artış da yüzde 27 ile bu ürünlerde yaşandı.
Krizin patlamasıyla elektrik faturalarına tam yüzde 102.1, tüpgaza yüzde 132.5. armuta yüzde 101.8, şile bezine yüzde 93.3, balığa yüzde 90, ampule yüzde 84.1, gazyağına yüzde 81.5, benzine yüzde 81.1, ketene yüzde 61.1, hastane röntgen ücretine yüzde 60 zam bindi. Sadece Temmuz ayında azota gelen zam yüzde 25.6, toz şekere yüzde 16 oldu.
Bu zamları yaşayan Ayşe Teyze ile Hasan Emmi, ne TEFE rakamından ne de TÜFE rakamından anlar; toplum, yaşadığını bilir. Herşeye zam ama enflasyon düşüyor; buna kanacak kimse yok Türkiye'de.
İstanbul'da durum daha vahim
İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi, 2000 Temmuz ayında yüzde 0.1 artış kaydetmişti. 2000 Temmuz ayında yüzde 19.9 olan 7 aylık artış oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 31.9 düzeyine ulaştı. Temmuz ayında zam şampiyonu yüzde 27 ile dolmuş fiyatları oldu. Henüz yılın yarısındayız ama bir önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında, İstanbul'da perakende fiyatlar yüzde 56.0, toptan fiyatlar ise yüzde 58.7 arttı.
Ülkenin para musluklarının kendisine amade olduğu hatta devlet erkanının 'Çankaya Köşkü'nü bile ayaklarının altına sererim' dedikleri Koç Efendi'nin ve daha önce de Sabancı Beyin bile -hangi niyetle olursa olsun- 'Servetimin yarısını kaybettim' diye feryadı bastıkları bir ortamda, devlet kapısının önünden geçerken sekiz düğmesini ilikleyen vatandaşın hali TEFE ve TÜFE rakamlarıyla izah edilemez.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyi dinleyin
Olan ne midir? Siz onu Prof. Dr. Haydar Baş Beye sorun... Son üç-beş aylık sohbet kasetlerini Meltem TV'den isteyin de gizli gizli Başbakanlık'ta veya Bakanlar Kurulu'nda izlersiniz. Belki faydası dokunur. En azından enflasyonun düştüğünü söylemekten vazgeçersiniz. Acizane bir tavsiyem olsun; gizli gizli dinlediklerinizden yanlış kopya çekmeye kalkışmayın. Elinize yüzünüze bulaştırırsınız.
Enflasyon değil, Türkiye düşüyor
Türkiye'de yaşanan tablo enflasyonun düşmesi değil, bilakis, piyasalardan paranın çekilmesi sebebiyle talebin azalması ve dolayısıyla hareketililiğin sıfırlanmasıdır. Haydar Baş Beyin ifadesi ile "durgunluk içinde içten çöküş"tür. Yani stagflasyondur.
Piyasada para olmadığı, dolayısıyla talep azaldığı ve tüketici mala yanaşamadığı için satıcı, enflasyon bini de bulsa artışı malına yansıtamıyor. Hatta damping yapıyor. Buna rağmen iş yok, hareket yok.
Ama haysiyetli tüccar, kendi çekini, senedini ödemek için evini-barkını, makinalarını, eşyalarını zatî değerinin çok altında satıyor, borcunu ödüyor. Sonunda kendisi de iflas bayrağını çekiyor. İşletmesini de kelepir fiyatına elden çıkarmaya çalışıyor. Bu hareketsizlik, üretimi, istihdamı, piyasayı sıfırlıyor. Siz de diyorsunuz ki, TEFE ile TÜFE'ye göre enflasyon düşüyor.
Hayır, enflasyon değil Türkiye düşüyor, işletmeler düşüyor, işadamları düşüyor, millet düşüyor. Ayşa Teyze bunu yaşıyor, Hasan Emmi bunu yaşıyor.
Bunun adına enflasyonun düşmesi değil, stagflasyon denir. Bilmiyorsanız Prof. Dr. Haydar Baş Beye sorun... Utanmayın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019