Türkiye ayva üretiminde dünyada ilk sırada yer alıyordu.
Ancak hiç ayva üretmeyen Hollanda ayva ihracatında dünya şampiyonu oldu. Hem de Türkiye dahil çeşitli ülkelerden ithal ettiği ayvayı ambalajlayıp, cazibeli bir hale getirerek yeniden ihraç etmek suretiyle?
Bu şekilde Hollanda ayva ihracatında Türkiye'yi geçmiş oldu.
Yeni Mesaj gazetesinde önceki gün çıkan bu haber tek kelimeyle trajikomik? Türkiye'nin, tarım ürünleri ihracatında "ayvayı yediğinin" somut bir ispatı.
Geçtiğimiz ay Nutella'nın üreticisi olan İtalyan firması Ferrero artık Türkiye'den başka fındık üreticilerinin arayışına girdiğini açıkladı. Reuters'in haberine göre; şirket Kanada'dan Şili ve Avusturalya'ya kadar birçok ülkede yeni üreticiler arıyor.
Bunun sebebi; Türkiye'nin fındığın fiyatını yükseltmiş olması. Fındığa getirilen kotalarla birlikte fındık üretiminin sınırlandırıldığı malum. Yüksek maliyetler fiyatın artmasına neden olurken, fındık ihracatçısı şirketlerin ortak görüşü; "verimi arttırmaz ve maliyeti düşürmezsek zaten tehdit altında olan Türkiye'nin fındık sektörünün durumu daha da kötüleşecek" şeklinde.
Yanlış politikalarla dışarıya ihraç edebildiğimiz az sayıda tarım ürününü de bu şekilde "kaptırıyoruz."
Bilinçsiz, günübirlik ve dışa bağımlı uygulamalar tarımı bitme noktasına getirdi. Şeker, tütün, çay, fındık hemen hemen bütün tarım ürünlerine getirilen kotalar yerli üreticinin belini büktü.
Yalnız fındık değil, üretim alanlarının daraltılması neticesi, şeker pancarı üretimi 2000 yılında 408 bin hektarda yapılırken 272 bin hektara geriledi. Tütün eken çiftçi sayısı 578 binden 66 bine indi.
Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen birkaç ülkeden biri iken son on yılda nereye geldi?
2003 ile 2015 yılları arasında Türkiye tarım ve gıda ithalatı için 400 milyar TL ödedi. Türkiye; buğdayını, Rusya, Almanya, Fransa ve Ukrayna'dan temin etti. Arpayı İngiltere ve Hırvatistan'dan sağladı. Samanını Gürcistan'dan aldı. Pamuğunu ABD, Yunanistan, Türkmenistan ve Hindistan'dan getirdi. Soyayı Arjantin'den, mısırını ABD, Arjantin ve Brezilya'dan ithal etti. Çeltik ve pirincini ABD, Vietnam, İtalya ve Tayland'dan sağladı. Mısır ve Çin'den kuru fasulye aldı Kanada'dan yeşil mercimek ve nohut ithal etti. ABD, Ukrayna ve Kanada'dan bezelyesini, Bulgaristan'dan kurbanlık koyun, Şili, Uruguay ve Fransa'dan büyükbaş hayvan, Bosna ve Hersek'ten lop et ithal etti.
Tablo hiç iyi değil ama bu durumdan kurtulmak yine bizim elimizde.
Tarımda tamamen milli bir anlayışa ihtiyacımız var.
Tarıma getirdiğimiz kotaları kaldırırsak, kendi üreticimizi desteklersek, verimi arttırmaya ve maliyetleri düşürmeye gayret edersek, yeni pazar arayışlarını devreye koyarsak, pazarlama tekniklerimizi geliştirirsek tarım ihracatında zirveye çıkarız.
Ancak bu politikalarla gidersek, bizim ürünlerimizi süsleyip dünyaya satarlar biz de saman ithal etmeye devam ederiz.
Ancak hiç ayva üretmeyen Hollanda ayva ihracatında dünya şampiyonu oldu. Hem de Türkiye dahil çeşitli ülkelerden ithal ettiği ayvayı ambalajlayıp, cazibeli bir hale getirerek yeniden ihraç etmek suretiyle?
Bu şekilde Hollanda ayva ihracatında Türkiye'yi geçmiş oldu.
Yeni Mesaj gazetesinde önceki gün çıkan bu haber tek kelimeyle trajikomik? Türkiye'nin, tarım ürünleri ihracatında "ayvayı yediğinin" somut bir ispatı.
Geçtiğimiz ay Nutella'nın üreticisi olan İtalyan firması Ferrero artık Türkiye'den başka fındık üreticilerinin arayışına girdiğini açıkladı. Reuters'in haberine göre; şirket Kanada'dan Şili ve Avusturalya'ya kadar birçok ülkede yeni üreticiler arıyor.
Bunun sebebi; Türkiye'nin fındığın fiyatını yükseltmiş olması. Fındığa getirilen kotalarla birlikte fındık üretiminin sınırlandırıldığı malum. Yüksek maliyetler fiyatın artmasına neden olurken, fındık ihracatçısı şirketlerin ortak görüşü; "verimi arttırmaz ve maliyeti düşürmezsek zaten tehdit altında olan Türkiye'nin fındık sektörünün durumu daha da kötüleşecek" şeklinde.
Yanlış politikalarla dışarıya ihraç edebildiğimiz az sayıda tarım ürününü de bu şekilde "kaptırıyoruz."
Bilinçsiz, günübirlik ve dışa bağımlı uygulamalar tarımı bitme noktasına getirdi. Şeker, tütün, çay, fındık hemen hemen bütün tarım ürünlerine getirilen kotalar yerli üreticinin belini büktü.
Yalnız fındık değil, üretim alanlarının daraltılması neticesi, şeker pancarı üretimi 2000 yılında 408 bin hektarda yapılırken 272 bin hektara geriledi. Tütün eken çiftçi sayısı 578 binden 66 bine indi.
Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen birkaç ülkeden biri iken son on yılda nereye geldi?
2003 ile 2015 yılları arasında Türkiye tarım ve gıda ithalatı için 400 milyar TL ödedi. Türkiye; buğdayını, Rusya, Almanya, Fransa ve Ukrayna'dan temin etti. Arpayı İngiltere ve Hırvatistan'dan sağladı. Samanını Gürcistan'dan aldı. Pamuğunu ABD, Yunanistan, Türkmenistan ve Hindistan'dan getirdi. Soyayı Arjantin'den, mısırını ABD, Arjantin ve Brezilya'dan ithal etti. Çeltik ve pirincini ABD, Vietnam, İtalya ve Tayland'dan sağladı. Mısır ve Çin'den kuru fasulye aldı Kanada'dan yeşil mercimek ve nohut ithal etti. ABD, Ukrayna ve Kanada'dan bezelyesini, Bulgaristan'dan kurbanlık koyun, Şili, Uruguay ve Fransa'dan büyükbaş hayvan, Bosna ve Hersek'ten lop et ithal etti.
Tablo hiç iyi değil ama bu durumdan kurtulmak yine bizim elimizde.
Tarımda tamamen milli bir anlayışa ihtiyacımız var.
Tarıma getirdiğimiz kotaları kaldırırsak, kendi üreticimizi desteklersek, verimi arttırmaya ve maliyetleri düşürmeye gayret edersek, yeni pazar arayışlarını devreye koyarsak, pazarlama tekniklerimizi geliştirirsek tarım ihracatında zirveye çıkarız.
Ancak bu politikalarla gidersek, bizim ürünlerimizi süsleyip dünyaya satarlar biz de saman ithal etmeye devam ederiz.
Zeynep Baş / diğer yazıları
- Soykırım iddiaları ve ulusal bağımsızlık mitingleri / 29.04.2024
- GADİR-İ HUM… / 01.08.2021
- İnsan hakları ve Ehl-i Beyt’in duruşu / 19.03.2021
- Papa’nın Irak ziyareti ve doğru adreste buluşmak / 09.03.2021
- Yeni Osmanlıcılık ve eski planlar / 20.03.2018
- Malthus ve sömürgecilik / 02.01.2018
- Dünya Filistin'e karşı neden tepkisiz? / 29.12.2017
- Ortadoğu üzerindeki büyük proje / 26.12.2017
- Tarımın geldiği nokta / 22.12.2017
- Ekonomi insan içindir / 21.12.2017
- GADİR-İ HUM… / 01.08.2021
- İnsan hakları ve Ehl-i Beyt’in duruşu / 19.03.2021
- Papa’nın Irak ziyareti ve doğru adreste buluşmak / 09.03.2021
- Yeni Osmanlıcılık ve eski planlar / 20.03.2018
- Malthus ve sömürgecilik / 02.01.2018
- Dünya Filistin'e karşı neden tepkisiz? / 29.12.2017
- Ortadoğu üzerindeki büyük proje / 26.12.2017
- Tarımın geldiği nokta / 22.12.2017
- Ekonomi insan içindir / 21.12.2017