Ferhat misali, icabında suya erişmek için dağları yarmaya kalkıyorsunuz.
İyi ama, yaşadığınız toplumda, toplumu oluşturan fertlerin, ailelerin, çocukların ve ebeveynlerin, yaşlıların ve gençlerin, hastaların ve sağlıkların, hatta tüm canlıların su kadar şiddetle muhtaç oldukları değerler bir bir elden gidiyor ve siz susuyorsunuz.
Susadığınızda susmuyorsunuz ancak, susadıklarında susuyorsunuz.
Susuzluklarına aldırmadığınız tüm canlıların susuzlukları günün birinde size de sirayet edecektir elbet.
Adalet, bir toplum için çeşmelerden akan, dereleri şenlendiren, vadileri yeşillendiren su kadar elzem değil mi?
Susuz vadilerin yeşerdiği nerede görülmüştür ki adaletin tecelli etmediği yönetimlerde insanlar mutlu olsunlar ve geleceklerinden emin olsunlar?
Bir toplumda nimetlerin de külfetlerinde eşit paylaşıldığı inancı, kanaati ve duygusu günden güne erimekte ise, atılan yanlış adımlarla, yanlış atamalarla yıpranıp pörsümekte ise, o toplumun susuz kalmasından daha mı az önemlidir?
Yöneticiler katındaki bir avuç mutlu azınlık ile yönetilen kitlelerin yaşadıkları hayat arasındaki uçurum günden güne büyümekte ve sen susmaya devam etmektesin.
Yoksulluk edebiyatı yapa yapa iktidara yol yapan ve yukarılara kapak attıktan sonra da yirmi-otuz asgari ücretlinin bir aylık kazancına denk gelecek bir fiyattaki çanta ile caka satanlar seni rahatsız etmiyorsa dönüp algılarını ve duygularını dikkatle gözden geçirmelisin.
Asgari ücretle çalışan tam elli kişinin bir aylık kazancını sadece bir bürokrata maaş olarak tahsis eden ve bu arada aynı bürokrata yeni yeni gelir kapıları gösteren sistem tıkır tıkır işliyor ve sen iktidara olan sempatinden ötürü susuyorsun.
Eğer kaldı ise, eğer tam kararmadı ise, elini vicdanına koy ve söyle, bu manzara, bu işleyiş, bu uygulamalar bir toplum için, susuzluktan can çekişen bir insanın durumu kadar vahim bir durum değil midir?
Belki de senin; "biz kimiz ve bu hal neyin nesi?" diye çıkışman, susuzluktan ölmek üzere olan bir insana bir bardak su ikram etmek kadar toplum için makbul bir davranış olacak ama sen bir bardak suyu esirgiyorsun.
Sen susadığında asla susmuyorsun ama onlar susadıklarında asla ağzını açmıyorsun.
İnsanlık bunun neresinde ve sen insanlığın neresindesin?
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025