"Büyük lokma ye ama büyük laf etme" atasözümüzdür ve doğruluğu her daim kanıtlanmıştır. Sayın Erdoğan ise atalarımızı hiç kale almadı. (Gerçi "Türk'üm" demekten ısrarla kaçınan bir liderin atalarımızı kale alması da beklenemez.) Evet, Sayın Erdoğan hem büyük lokma yedi. Hem de büyük laf (lar) etti. Büyük lokma yedi. Çünkü 1999 yılında tek varlığının bir yüzük olduğunu artı bir gün duyarsanız ki, Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki hırsızlık yapmıştır" lafını etmişti. Erdoğan şimdi dünyanın en zengin 10 liderinden biri. Demek ki, çok büyük lokmalar yenilmiş.Büyük lafa gelince. Siyasi tanımlamasını zamanın ABD hükümeti tarafından "Fas'ın Atlantik kıyılarından, Pakistan'ın kuzeyindeki Karakurum yaylalarına, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarından Aden ve Yemen'e kadar uzanan bölgede, Müslüman ülkelere demokrasi ihracı ve bu ülkelerin pazarlarının açılması" olarak açıklanan, aynı hükümetin dış işleri bakanı tarafından, "22 İslam ülkesinin sınırlarının değiştirilmesi" olarak özetlenen Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olan R. T. Erdoğan şimdilerde diyor ki: Dünya beşten büyüktür.Bu büyük bir laftır. Evet, özellikle son 5, 6 yıldır uygulamaya koydukları ve adına "başkanlık sistemi" dedikleri "tek adamlık" sistemini haklı göstermek, milletin desteğini almak için çok büyük laflar ediliyor. Görünüşte bugüne kadar her dediklerini yaptıkları emperyalist güçlere kafa tutuluyor. Tabi bu duruşun, resmi olarak söylenmese de fısıltı olarak yayılan birde dini kılıfı var; Halifelik ve İslam Birliği.Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilki İstanbul'daki İslam Ülkeleri konferansında, sonrasında yaptığı Afrika ülkeleri gezisinde, Tümsiad toplantılarında şimdi de Güney Amerika'dan, "dünya beşten büyüktür" diyor. İyi de neden? Afganistan'a gönderdiğin askerimiz ABD ve AB güçlerini koruyor. Lübnan'daki askerimiz İsrail'in sigortası olmuş. Ülkemizdeki ABD üstleri hakkında kimsenin tam bilgisi yok. Füze kalkanına bu topraklara yerleşmesine izin vererek Ortadoğu'nun kontrolünü de AB'ye, ABD'ye verdin. Irak'ta, Libya'da şimdi Suriye'de bunların oynadığı oyunun parçası oldun şimdi diyorsun ki, dünya beşten büyüktür. Şimdi birileri aynı Erbakan'lı yıllarda olduğu gibi İslam Birliği hayallerine girmiş olabilirler. Tarih 2004'tü ve Cidde'ye giden Erdoğan'a, İslam Ortak pazarı hakkında soru soruldu. Cevap şöyleydi; "İslam Ortak Pazarına karşıyım, çünkü böyle bir oluşum kamplaşma başlatır." (19.01.2004)Bir daha sorayım; Erdoğan neden emperyalistlere savaş açmış imajı çiziyor? Şahsen iki şık buldum; Birincisi bu güçlerle anlaşmalı olarak Ortadoğu ve ülkemizde ortaya çıkan ABD ve AB karşıtlığının önüne geçmek. Erdoğan'ın popülaritesini arttırarak ülkemizin başkanlık sistemine geçişini kolaylaştırmak ve İslam coğrafyasında BOP'un devamını sağlamak.İkincisi ise gerçekten Erdoğan, Muhsin Yazıcıoğlu'na dediği gibi dereyi geçene kadar bu güçlere dayı, dedi. Dereyi geçtiğini sanıp, şimdi gerçekleri söylüyor. Ama bu şık olmaz. Neden? Çünkü kendi isteğinle süpürge ile delik arasına girmişsen illaki süpürülürsün. Yandaşın zor anları Kanal değiştirirken Ahmet Hakan'ın programında seslerin yükseldiğini gördüm ve takıldım. Hükümetin medyadaki fedailerinden, müneccimlerinden Abdülkadir Selvi, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu ile tartışıyor. Konu İsrail. AKP, İsrail diyalogunu yazmakla bitiremedik. Eminim ki A. Selvi bizim bildiklerimizden daha çok şeyleri biliyor. Hatta çoğununda tanığıdır. CHP vekili ısrarla AKP ile Türkiye'yi ayrı tuttuğunu ifade etmesine rağmen malum "ak" mantık kendilerini, Türkiye zannediyor. CHP'li vekili, bölgedeki AKP siyasetini eleştiriyor. Abdulkadir Selvi ise AKP adına söyleyecek söz bulamadığı için her zamanki gibi damardan giriyor; "Filistin'de işgalci olan katil İsrail ile Mavi Marmara'nın katili olan İsrail ile Türkiye'yi aynı kefeye koydunuz." Diyor.Aykut Erdoğdu: "Sen gönderdin o Mavi Marmara'yı. İsrail'e 67 Milyon dolar para ödediniz lobi için. Ödemediniz mi? Senin o desteklediğin hükümet yalakalık uğruna lobilere 67 milyon dolar para ödedi."Abdulkadir Selvi; "Kendisi Türkiye ile İsrail'i aynı kefeye koyduğu için Türkiye milletvekili ise çıkıp özür dilemeli." Diyor.Emin olun Belam-ı Baura, Abdullah ibn-i Selül bunlara gıptayla bakıyordur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025