"Dindar gençlik", söylemleriydi; zinayı suç olarak kabul etmemeleri de, eylemleri oldu. Eylem başka boyutlarda devam ediyor. AKP yönetimi sayesinde zaniyeler ve zamparalar paçayı kurtarırken, tacizciler de sıraya giriverdi gecenin bir yarısında.
Zamanlamaya bakar mısınız; tam da "Dünya Çocuk Hakları Günü" ne denk getirdikleri bir yasa teklifi ile çocuk tacizcilerine af istedi AKP'li bazı milletvekilleri. Neymiş efendim, bu tacizciler tecavüz ettikleri çocuklarla evlenirse her iki taraf da mağdur olmazmış! Hadi evlenmek isteyen herifi nâşerifler hapisten kurtuldu ve mağdur olmadılar. Ya tecavüze uğrayanların mağduriyeti? bir de tecavüzcüsüyle evlendirilmeleri, mağduriyetlerini müebbete dönüştürmüş olacak.
Çocuk tacizi % 700 artmışken, AKP teklifi yarınki TBMM Genel Kurul toplantısında yasalaşırsa, ülkede çocuk tacizi patlar.
Başbakan da diyor ki: "Bir kez olma şartıyla geriye dönük bir mağduriyeti giderme meselesidir."
Bir kereyle bir şey olmaz lafını daha önce de duymuştuk?
Hatırlarsınız, Mart 2016'da Ensar Vakfı'nın adının karıştığı ve 45 çocuğa tecavüz edildiği olayla ilgili olarak bir kadın bakan "Bir defayla bir şey olmaz" dedi ve çıktı işin içinden.
Zihniyet aynı olunca söylemler de kelimesi kelimesine aynı oluyor.
Tecavüze uğrayan sadece kız çocukları değil, erkek çocuklar da var. Erkeğin erkekle evlenmesi Medeni Kanunumuza göre yasaktır.
Gel çık işin içinden. Erkek çocuklara tecavüz eden tecavüzcüler de diyebilirler mi ki, onlara af var; onlar da tecavüzcü biz de, hepimiz sübyancıyız. Bu yasa anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır ve de Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Biz de af isteriz?
Tam da 40 akıllının kuyudan çıkaramayacağı bir taş ki, al nerene dayarsan daya.
Dünyadaki eğilim, ne şekilde olursa olsun çocuk istismarı bir "insanlık suçudur".
Adalet Bakanı çocuk tacizcilerinin mağduriyetlerini(!) dert edinmesin;
Asıl dert edinmesi ve çözmek sorumluluğu bakanlığında olan şey, cezaevlerindeki sübyan koğuşunda olanlardır. Asıl mağduriyet ordadır. Mahpus çocukların tecavüze uğramasıdır.
Her şeyden önce hapishanenin günahları derdiniz olsun!
Zamanlamaya bakar mısınız; tam da "Dünya Çocuk Hakları Günü" ne denk getirdikleri bir yasa teklifi ile çocuk tacizcilerine af istedi AKP'li bazı milletvekilleri. Neymiş efendim, bu tacizciler tecavüz ettikleri çocuklarla evlenirse her iki taraf da mağdur olmazmış! Hadi evlenmek isteyen herifi nâşerifler hapisten kurtuldu ve mağdur olmadılar. Ya tecavüze uğrayanların mağduriyeti? bir de tecavüzcüsüyle evlendirilmeleri, mağduriyetlerini müebbete dönüştürmüş olacak.
Çocuk tacizi % 700 artmışken, AKP teklifi yarınki TBMM Genel Kurul toplantısında yasalaşırsa, ülkede çocuk tacizi patlar.
Başbakan da diyor ki: "Bir kez olma şartıyla geriye dönük bir mağduriyeti giderme meselesidir."
Bir kereyle bir şey olmaz lafını daha önce de duymuştuk?
Hatırlarsınız, Mart 2016'da Ensar Vakfı'nın adının karıştığı ve 45 çocuğa tecavüz edildiği olayla ilgili olarak bir kadın bakan "Bir defayla bir şey olmaz" dedi ve çıktı işin içinden.
Zihniyet aynı olunca söylemler de kelimesi kelimesine aynı oluyor.
Tecavüze uğrayan sadece kız çocukları değil, erkek çocuklar da var. Erkeğin erkekle evlenmesi Medeni Kanunumuza göre yasaktır.
Gel çık işin içinden. Erkek çocuklara tecavüz eden tecavüzcüler de diyebilirler mi ki, onlara af var; onlar da tecavüzcü biz de, hepimiz sübyancıyız. Bu yasa anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır ve de Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Biz de af isteriz?
Tam da 40 akıllının kuyudan çıkaramayacağı bir taş ki, al nerene dayarsan daya.
Dünyadaki eğilim, ne şekilde olursa olsun çocuk istismarı bir "insanlık suçudur".
Adalet Bakanı çocuk tacizcilerinin mağduriyetlerini(!) dert edinmesin;
Asıl dert edinmesi ve çözmek sorumluluğu bakanlığında olan şey, cezaevlerindeki sübyan koğuşunda olanlardır. Asıl mağduriyet ordadır. Mahpus çocukların tecavüze uğramasıdır.
Her şeyden önce hapishanenin günahları derdiniz olsun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023