Su İsrail için neden önemli?

Manavgat suyunun tankerlerle İsrail'e taşınması konusunda hükümet tarafından sürdürülen görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlandı. Söylenenlere bakılırsa İsrail tarafı maliyetleri yüksek bulduğundan söz konusu proje iptal edilmiş. Bu proje yerine Göksu Nehri sularının deniz altından İsrail'e aktarılması gündeme alınmış. Tahmin ettiğim kadarıyla İsrail tankerlerle taşınacak olan suyun güvenli ve sürekli olmayacağını düşünmüş ve maliyeti daha yüksek olabilecek ama diğerinden daha güvenli olacak deniz altından boru hattıyla suyu ülkesine getirmeyi tercih etmiş. Bu noktada Türkiye'nin KKTC'ye ve dolayısıyla tüm Kıbrıs'a bir boru hattıyla su götüreceğini ve belki bu boru hattından da faydalanmak imkânı olabileceği de düşünülmüş olabilir. Türkiye ile KKTC arasına deniz altından döşenecek boru hattının uzunluğu 78 km olacak. Bu boru hattının kapasitesinin İsrail'in taleplerini karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi hiç zor olmayacaktır. Bu hatla taşınacak suyu Rumlara da satmayı düşünebilen siyasiler İsrail'e satmakta da bir beis görmeyeceklerdir.İsrail, Ortadoğu bölgesinin çıbanbaşı ve en yayılmacı ülkesi durumunda. Nil'den Fırat'a kadar Arz-ı Mevud hayalleriyle yaşayan İsrail, bölgesinde en etkili silah gücüne sahip ülkelerinden biri. Ama İsrail'in sahip olamadığı ve sahip olmasının stratejik öneme haiz olduğu tek şey su. Popolation Action International (PAI) adlı bir kuruluşun 2000'li yıllarda gerçekleştirdiği bir araştırmayla, o yıllarda 505 milyon kişi olan su sıkıntısını çekenlerin sayısının, 2025 yılında 2.4 ile 3.2 milyar kişiye çıkacağını ortaya konulmuş. Araştırmada bu su sıkıntısını en şiddetli olarak Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin yaşayacağı da ortaya çıkmış.Son yıllarda İsrail giderek artan bir su sıkıntısı yaşıyor. İçme suyu rezervleri en düşük seviyede ve giderek daha da azalıyor. İsrail için su sorununu çözmek hayati öneme haiz bir mahiyet arz ediyor. Neden mi? Çünkü ABD raporlarından elde edilen rakamlar, İsrail'de yaşayan Filistinli nüfusun Yahudi nüfusu geçtiğini gösteriyor. İstatistiklere göre, Filistinli nüfus 5.3 milyonu geçtiğini gösterirken, Yahudi sayısı 5.2 milyonu ancak buluyor. Söz konusu araştırmalar, Filistinlilerin ayrı bölgelerde ele alındıklarında azınlık gibi görünmelerine rağmen bölge genelinde toplam olarak alındıklarda asıl azınlığın İsrailli Yahudiler olduğunu göstermiştir.İsrail azınlığa düşmemek için hem çocuk sahibi olmayı teşvik etmekte hem de dünyada yaşayan Yahudileri ülkeye çekmek istemektedir. Bunun önündeki en büyük engel su sıkıntısının çözüme kavuşturulmasıdır. İsrail su sorunu çözerse, sadece Rusya'dan 1.5 milyon Yahudi göçmen almayı planlıyor. İsrail için su problemini çözmek bundan dolayı çok önemlidir. İsrail'in var olması, etkinliğini ve nüfuzunu devam ettirebilmesi buna bağlıdır. Bu da Manavgat veya Göksu nehirlerinden İsrail'i beslemenin, onun Ortadoğu'da nüfusunun artmasını sağlamak anlamına geleceğini göstermektedir. Siyasilerimizden beklentimiz, topraklarımızda emeli olduğunu gizlemeyen İsrail'i büyütüp daha da palazlandıracak projeleri hayata geçirecek adımları atmamalarıdır.