Soygun her yerde
Aziz Karaca
Ülkenin nimetleri size, külfetleri millete.
Ülkenin konforu size, kıt-kanaat yaşama şartları millete.
Ülkenin ‘bir eli yağda bir eli balda’ şeklindeki hayat tarzı size, geçim sıkıntısından ötürü uykusuz geceler millete.
Ülkenin toplam gelirinin yüzde doksanı size, yüzde onu ise milletin tamamına.
Ülkenin ballı-börekli, yağlı-kaymaklı yaşam şartları size, bulabilirse kemik suyuna ekmek batırıp hayatta kalmaya çalışmak millete.
Ülkenin, servetinizi lahana misali kat kat katlayacak olan ihaleleri size, alın teri ile, el emeği ile katlanmakta olan servetinize katkıda bulunmak millete.
Ülkenin güneşi, güneşli günleri, cümle yeşillikleri size, her daim kara bulutlu kara günleri millete.
Ülkenin gürül gürül akan akarsuları, masmavi denizleri, eşsiz kumsalları size, bütün bu güzellikleri sadece televizyondan seyredip ‘iç çekmeler’ millete.
Ülkenin her zaman ve zeminde türlü sefalar sürmek size, ülkenin her zaman ve zemininde türlü cefalar çekmek millete.
Milli gelirden sizin payınıza düşen miktar oluk oluk kasanıza aktığı için, deveyi hamutuyla götürdüğünüz için, ekmek fiyatlarından, sebze-meyve fiyatlarından, topyekun gıda fiyatlarından haberdar olmamak size, ucuz ekmek kuyruklarında saatler tüketmek, gece karanlığında pazar atıklarından ve artıklarından sebze-meyve ayıklamak millete.
Aile fertlerinizin her birine ayrı ayrı lüks arabalar tahsis ettiğiniz halde, hiç birinin akaryakıt masraflarını asla dert etmemek size, tarlasını sürmek ve tohumunu ekmek için traktörüne mazot alamamak ve tarlasına gübre atamamak millete.
Elektriğe çarpılan, elektriğin çarptığı, son zamanlarda kapısını çalan faturalarla şaşıran, şaşkına dönen millet, artık iyice anladı, iyice idrak etti ki, şimdiye kadar özelleştirmelere konu edilen her ne varsa, kamu özel iş birliği ile yapılan her ne kadar yol, köprü, tünel, havaalanı ve hastane varsa hepsinde millet olarak aynı vurgunu yemişiz, aynı soygunu yaşamışız.
Soygun her yerde.
Millet, kapısını çalan fahiş miktardaki faturalar vesilesi ile yirmi yıldan beri çok planlı bir soyguna tabi tutulduğunu iyice anlamış oldu.
Yıldan yıla, aydan aya, haftadan haftaya ve günden güne, ekmeğinden, peynirinden, zeytininden, sebze ve meyvesinden koparılan parçaların kimlerin kasasına aktarıldığını, çok fena çarpan elektrik faturaları ile iyice kavramış oldu.
Söylemeye artık hiç gerek kalmadı, soygunun her yerde olduğunu millet iliklerine kadar yaşıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025