logo
26 NİSAN 2025

Son vatanın sınırlarında

20.04.2023 00:00:00 / Güncelleme: 20.04.2023 10:10:54

İlkyazın habercisi olan güneş; ışık saçan yüzünü gizlemeye devam ediyor. Yağmur damlaları ince ince, sürekli savaşlara sahne olmuş; binlerce şehit kanı ile sulanmış topraklara düşüyor. Serhat şehrinin uç noktasındaki "Saray Akpınar" sessiz düşman bekleyişini sürdürüyor.

Yaşlı bir teyze kendine dayanak yaptığı sopasını yoldaş edinmiş, Arnavut kaldırımlarında düşmemeye çalışarak ilerlemeye çalışıyordu... Bizi görünce durup gülümsedi. Önce el etti sonra; "İftara geleceksiniz dimi?" diye sordu. Anadolu insanına has yüz çizgileri ve bedenini taşımasa da yorgun ayaklarına rağmen, yaşamayı aklının önüne geçmiş bir biçimde seğirtmeye devam ettiği belli oluyor. "Kısmet…" diyerek arabaya alıyor, evine kadar eşlik ediyoruz.

Ertesi akşam köyde çoluk çocuk bir araya gelerek iftar yapacaklar. Teyze bütün haneleri dolaşıp haber salma işini üstlenmiş.

Biz binlerce şehit kanı ile sulanarak korunmuş serhat şehri Edirne'nin Sırp Sındığı ve Balkan savaşlarına sahne olmuş topraklarında, dar bir yolda aracımız ile ilerliyoruz.

Tepedeki bataryanın eteklerine sığınmış olan Saray Akpınar'a vardığımızda ikindi ezanı okunuyor. Ezan bitince ortalık tam bir sessizliğe bürünecek. Hem 23 Nisan, hem Şeker Bayramı nedeni ile köy ve şehitlikler bayraklar ile süslenmiş.

***

Kahvenin az ilerisinde, yerleşimin tam orta yerinde Sırp Sındığı Zaferini ölümsüzleştiren anıtı ve girişten önce yer alan "Edirne Asker Hastanesi Şehitliği" var. Bu aziz ve güzel toprakları ele geçirmek için 1364 yılında Sırp İmparatorluğu, Macar Krallığı, İkinci Bulgar İmparatorluğu, Bosna Banlığı, Eflak Prensliğinden oluşan ittifakın Osmanlıyı, Türkleri Balkanlardan atmak için başlattıkları ilk savaş bölgesinde olmak insana inanılmaz duygular yaşatıyor.

Yedi düvelin birleştiği, Anadolu'yu işgal edip, Türkleri yok etmek için yaptıkları Haçlı seferlerinin ilk karşılandığı yerde az bir kuvvetle ülkesini ve milletini savunmak için karşı duran, inançla ve akılla muzaffer olan nice yiğitlerin, şehitlerin destanlar yazdığı, düşmana akınlar düzenlediği, Edirne'nin önemini bir kez daha düşünüyor, serhat şehri unvanını almanın hiç de kolay olmadığını daha iyi fark ediyorsunuz.

Bana göre bahar geldi mi gelinciklerin kan damlası gibi yol kenarlarında ve uçsuz bucaksız tarlalarda, yeşillikler arasında açmasının bir nedeni de bu olsa gerek…

Buralarda yaşayan çilekeş insanlar, pek çok acının, kaybedilmiş toprakların, savaş yorgunu nesillerin birebir çocukları, yakınlarıdır…

***

Geniş ufuklara sahip ovaların içinde, yollar dar. Etrafta tepeler, tek tük köy evleri; boy atmakta olan ürünlerin yeşil ve sarı renklerine boyanmış arazileri var. Ulaşmaya çalıştığımız yer yolumuzun üstü değil. Saray Akpınar üstünde tepede bir askeri nokta var. Mehmetçik, dün olduğu gibi bugün de sınır boylarını geçilmez kılmak için kutsal nöbetini tutuyor.

Buralarda gezinmek, ölüp gitmiş olanların aziz hatıraları ile sohbet etmek, onlara duyduğumuz minnet ve şükran duygularını sunmak o kadar önemli ki, yazı ve sözle anlatmak mümkün değil. 1363 yılındaki savaş Hacı İlbey komutasında 10 bin Türk askerinin 60 bin kişilik bir Haçlı ordusunu püskürttüğü, Türk akıncılarına Avrupa'nın kapısını açtığı yer.

Ata dedemin mezarı kayıp olduğu için, 5 bin kişinin anısına isimlerinin yazılıp şehitliğin etrafındaki duvarlara asılı isim listelerinde arasında ister istemez gözlerimiz adını arıyor… Ama ismi benzer en az beş on kişi var. Bir an seviniyorum. Sonra bir hüzün çöküyor yüreğime… Bunca yıl annemin Düzce dahil askeri arşivde aradığı, Osmanlı askeri olduğu gerekçesi ile kaydı tutulmadığı için izine rastlanmayan, vatan topraklarına canını katmış binlerce insandan birinin izini sürmenin bile ne kadar zor ve büyük bir hüzün veren garip bir burukluğunu düşünüyorum.

Bugün bile devam eden Haçlı seferlerini, binlerce yıllık düşmanlığı, kültürümüzü yok etmeye çalışan düşmanları, Ata topraklarına göz diken düşüncenin yok olmadığını, bizi içimize girerek bizden gibi görünerek "Türk" adını ve "Türkiye Cumhuriyetini" tarihten silmeye çalışanları unutmamak; bu topraklar üzerindeki yaşam hakkımızı savunmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Kıyıda, köşede kalmış; düşmanlarımızın haince planlarına ve akınlarına direnmiş olan Milli Kahramanlarımızı her daim anmak, anlamak, dilimizde yaşatmak zorundayız.

Biz asker olarak doğmuş, asker olarak yaşamış ve asker olarak şehit olmuş bir soyun evlatlarıyız. Bu şeref ve geçmişten aldığımız ışık, bu ışığı yaymaya çalışanlara sahip çıkmakla mümkündür.

Bazı duyguları yaşamak için oralarda onlarla birlikte olmak, şehitlerimize ve gazilerimize sahip çıkmakla mümkündür. Bu vatanın soysuzlara değil, vatanının kıymetini bilenlere ihtiyacı vardır.

Şehitlikler; sıradan mezarlıklar değildir. Her taşı bir kahramanlık abidesidir. Nerede olursa olsun, milli bilincimizi geliştirmek için bir vasıtadır. Onlara verdiğimiz önem, geleceğimize sahip çıkmanın bir göstergesidir. Şükran duygularımız hiçbir sözle ifade edilemez.

Hepinize bu Bayrak ve Vatan üzerinde özgür ve mutlu nice bayramlar diliyorum.

Ne mutlu Türküm diyene!

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Taner Tümerdirim / diğer yazıları
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
İstanbul’da kentsel dönüşüm neden yetersiz?
Bu bir milli güvenlik meselesi!
18 bin kilometre öteden geliyorlar
110 yıl geçse de, unutmuyorlar!
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
123456789101112131415
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
İstanbul’da kentsel dönüşüm neden yetersiz?
Bu bir milli güvenlik meselesi!
18 bin kilometre öteden geliyorlar
110 yıl geçse de, unutmuyorlar!
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.