Rabbimizin, bizlere verdiği nimetleri yine O'nun (c.c) ifadesiyle, "saymakla bitiremezsiniz." Evet, saymakla bitiremeyiz. Şüphesiz bu nimetlerin içerisinde "akıl" ayrı bir yere sahiptir. İnsanı mesul, sorumlu kılanda "akıl" nimetidir.
Akıl öyle bir nimettir ki, iyiyi, doğruyu, güzeli ve de Hakk'ı bilmeyen, algılayamayan, tanımlayamayan bir insan akıl nimeti ile karşısındakinin, "ne olmadığını algılayabilir." Hz. İbrahim'in, Rabbini ararken yaşadığı halleri biliyorsunuz. Hz. İbrahim (a.s) aklıyla Rabbinin ne olduğunu bulamamış ama ne olmadığını bulmuş ve bilmiştir.
İşte bizlerde iyinin, güzelin, doğrunun ne olduğunu bilmiyor, anlamıyorsak bile ne olmadığını rahatlıkla anlayabiliriz.
Bu akıl yürütmesi insanları ve olayları anlamada da geçerlidir. Özellikle manevi değerlerimizin sömürüldüğü, kılık, kıyafet, söz ve şovlarla insanlarımızın etki altına alınarak sömürüldüğü şu günlerde buna çok daha fazla ihtiyacımız vardır.
Aldanıyoruz ve aldatılıyoruz. Namaz ile Kuran ile sakal ile cübbe ile dini naralar ile vs. aldatılıyoruz.
Aldatıldığımızı nasıl anlayacağız? Bir kere gönlümüzdeki putları yıkacağız. Karşımızdaki kişi ve anlayışın dün ne dediğine, bugün ne yaptığına bakacağız. Olaylar ve kişiler karşısında dün nasıl durduğuna, bugün nasıl durduğuna bakacağız.
Dün kimi, niçin karaladığına, bugün kimi niçin övdüğüne bakacağız. Kiminle dost, kiminle düşman olduğuna bakacağız. Dünya malına karşı duruşunu gözlemleyeceğiz.
Karşımızdaki kişi ve anlayış için bu testleri yaptık. Sonuçlar negatif çıktık. Ama bu kişi ve anlayışlar dine saygılı, destek veriyor, Kuran okuyor, namaz kılıyor gibi sesler geldi içinizden. O zaman ne yapacağız?
Çok basit. Şunu asla unutmayın!
Her Kuran okuyanı Müslüman sanmayın. Münafıklarda Kuran okur, kafirlerde. (Lawrenceler)
Her namaz kılanı Müslüman sanmayın. Münafıklarda namaz kılar, kafirlerde. (Hamperlar)
Her camiye gideni Müslüman zannetmeyin. Kafirlerde gider, münafıklarda.
Her cihat naraları atanları Müslüman zannetmeyin. Münafıklarda atar, kafirlerde.
Her Hak'tan bahsedenleri Müslüman zannetmeyin. Münafıklarda, kafirlerde bahseder.
Müslüman öldüreni, Müslüman zannetmeyin. Müslüman öldürmek kafir işidir.
Yahudi ve Hıristiyanları dost edinenleri Müslüman zannetmeyin. Çünkü o, onlardandır.
Nasıl yani, derseniz, cevabı Allah (c.c) ve Resulü'nden (sav) vereyim;
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz O, Onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide 51)
"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse kiminle dost olduğunuzu iyi düşününüz!" (Suyuti, Camiussağir, 2/444, H. 2292, Ahmet, Müsned, 2/302, 334)
"Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin." (Kenzul-Ummal, h. No: 8435)
"Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. Onlar Kur'ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar..." (Buhârî, Fedâilü'l-Kur'ân, 36)
"İslamcı kamuflajlı" Deccallar türeyecek; bunlar hakkı batıl, batılı ise hak gösterecekler. Bunların çabalarıyla Ümmet-i Muhammed bölük bölük müşriklere, Hıristiyanlara ve Yahudilere iltihak edecektir (Buhari, Fiten, 26; Müslim, İmaret, 170; Ebu Davut, Fiten, 1)
"İnsanlara bir zaman gelecek ki, camilerde toplanıp namaz kılarlar ama aralarında mümin bulunmaz!" (Ramuzulahadis, 360/8; 503/7)
"Ahir zamanın ulema taslakları, gök kubbenin altındaki insanların en şerlileri olacaktır. Fitne onlardan baş gösterecek, yine onlara dönecektir." (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3741).
"Bunların lafları güzel, Kur'an okumaları mükemmel olacak; lakin Kur'anın ölçüleri hançerelerinden aşağı inmeyecek; onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dan çıkacaklar. Bunlar, insanların en şerlileridir" (Ebu Davud, 31/4765; Müslim, Zekat, 143-148).
"İnsanların dünyaca en bahtiyarını, adi oğlu adiler teşkil etmedikçe kıyamet kopmaz." (Tirmizi, Fiten 37/2209)
Akıl öyle bir nimettir ki, iyiyi, doğruyu, güzeli ve de Hakk'ı bilmeyen, algılayamayan, tanımlayamayan bir insan akıl nimeti ile karşısındakinin, "ne olmadığını algılayabilir." Hz. İbrahim'in, Rabbini ararken yaşadığı halleri biliyorsunuz. Hz. İbrahim (a.s) aklıyla Rabbinin ne olduğunu bulamamış ama ne olmadığını bulmuş ve bilmiştir.
İşte bizlerde iyinin, güzelin, doğrunun ne olduğunu bilmiyor, anlamıyorsak bile ne olmadığını rahatlıkla anlayabiliriz.
Bu akıl yürütmesi insanları ve olayları anlamada da geçerlidir. Özellikle manevi değerlerimizin sömürüldüğü, kılık, kıyafet, söz ve şovlarla insanlarımızın etki altına alınarak sömürüldüğü şu günlerde buna çok daha fazla ihtiyacımız vardır.
Aldanıyoruz ve aldatılıyoruz. Namaz ile Kuran ile sakal ile cübbe ile dini naralar ile vs. aldatılıyoruz.
Aldatıldığımızı nasıl anlayacağız? Bir kere gönlümüzdeki putları yıkacağız. Karşımızdaki kişi ve anlayışın dün ne dediğine, bugün ne yaptığına bakacağız. Olaylar ve kişiler karşısında dün nasıl durduğuna, bugün nasıl durduğuna bakacağız.
Dün kimi, niçin karaladığına, bugün kimi niçin övdüğüne bakacağız. Kiminle dost, kiminle düşman olduğuna bakacağız. Dünya malına karşı duruşunu gözlemleyeceğiz.
Karşımızdaki kişi ve anlayış için bu testleri yaptık. Sonuçlar negatif çıktık. Ama bu kişi ve anlayışlar dine saygılı, destek veriyor, Kuran okuyor, namaz kılıyor gibi sesler geldi içinizden. O zaman ne yapacağız?
Çok basit. Şunu asla unutmayın!
Her Kuran okuyanı Müslüman sanmayın. Münafıklarda Kuran okur, kafirlerde. (Lawrenceler)
Her namaz kılanı Müslüman sanmayın. Münafıklarda namaz kılar, kafirlerde. (Hamperlar)
Her camiye gideni Müslüman zannetmeyin. Kafirlerde gider, münafıklarda.
Her cihat naraları atanları Müslüman zannetmeyin. Münafıklarda atar, kafirlerde.
Her Hak'tan bahsedenleri Müslüman zannetmeyin. Münafıklarda, kafirlerde bahseder.
Müslüman öldüreni, Müslüman zannetmeyin. Müslüman öldürmek kafir işidir.
Yahudi ve Hıristiyanları dost edinenleri Müslüman zannetmeyin. Çünkü o, onlardandır.
Nasıl yani, derseniz, cevabı Allah (c.c) ve Resulü'nden (sav) vereyim;
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz O, Onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide 51)
"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse kiminle dost olduğunuzu iyi düşününüz!" (Suyuti, Camiussağir, 2/444, H. 2292, Ahmet, Müsned, 2/302, 334)
"Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin." (Kenzul-Ummal, h. No: 8435)
"Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. Onlar Kur'ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar..." (Buhârî, Fedâilü'l-Kur'ân, 36)
"İslamcı kamuflajlı" Deccallar türeyecek; bunlar hakkı batıl, batılı ise hak gösterecekler. Bunların çabalarıyla Ümmet-i Muhammed bölük bölük müşriklere, Hıristiyanlara ve Yahudilere iltihak edecektir (Buhari, Fiten, 26; Müslim, İmaret, 170; Ebu Davut, Fiten, 1)
"İnsanlara bir zaman gelecek ki, camilerde toplanıp namaz kılarlar ama aralarında mümin bulunmaz!" (Ramuzulahadis, 360/8; 503/7)
"Ahir zamanın ulema taslakları, gök kubbenin altındaki insanların en şerlileri olacaktır. Fitne onlardan baş gösterecek, yine onlara dönecektir." (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3741).
"Bunların lafları güzel, Kur'an okumaları mükemmel olacak; lakin Kur'anın ölçüleri hançerelerinden aşağı inmeyecek; onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dan çıkacaklar. Bunlar, insanların en şerlileridir" (Ebu Davud, 31/4765; Müslim, Zekat, 143-148).
"İnsanların dünyaca en bahtiyarını, adi oğlu adiler teşkil etmedikçe kıyamet kopmaz." (Tirmizi, Fiten 37/2209)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025