"İktisat nedir?" sorusuna verilebilecek çeşitli cevaplar, ekonomistlere ve akademik belgelere göre tek bir tanımın etrafında şekillenmiştir. Bu amaçla ortaya konmuş tüm makale ve tezlerde, ders kitaplarında, sözlüklerde -en kolay ulaşılması sebebiyle örnek verilebilecek, internet ansiklopedisi Wikipedia'dan alıntıyla- iktisat, "mevcut sınırlı kaynakların, sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılama ilmi" olarak tanımlanmıştır.Bugüne kadar uygulanmış ekonomik sistemlerin, insanın maddi yönünü tatmin edemediğini çünkü insanı, parayı, ekonomiyi, ihtiyaç ve ihtirasları tanımlayamadığını ya da yanlış tanımladığını, bu sebeple ekonomide hastalık yapan faktörleri uzaklaştıramayıp insanları ekonominin kölesi haline getirdiğini, tüm yazılarımızda ısrarla vurguluyoruz. Bunun yanı sıra, iktisadın kendisinin yanlış tanımlandığından, üzerine inşa edilmiş yapının kırılganlığının yanında, temelinin hiçte sağlam olmadığından bahsetmek gerekir.Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı Milli Ekonomi Modeli, iktisat bilimi için parolanın "sınırsız kaynak, sınırlı ihtiyaç" olduğunu ifade eder. Yani bugüne dek merkez noktası kabul edilmiş kaynak ve ihtiyaç tanımının doğru olmadığını hatta tam aksini savunur. "Dünya üzerinde bilinen ve bilinmeyen sınırsız kaynak mevcuttur ve insanın barınmak, yemek, giyinmek, ısınmak gibi sınırlı ihtiyaçları vardır. Sınırsız olan insanın ihtiraslarıdır. İşte, var olan sınırsız kaynağı, sınırlı sayıda insan ihtiyacına paylaştırmanın ilmine iktisat denmelidir."Ekonominin tanımında geçen sınırlı ihtiyaçları belirttikten sonra sınırsız kaynakları da açıklığa kavuşturmak gerekir. Dünya var olduğu, canlı ve cansız etkenler arasında dönüşüm gerçekleştiği sürece kaynak sıkıntısı çekmek imkânsızdır. (Kapitalist sistem, kaynakların az sayıda olduğunu iddia etmesine rağmen, mevcudiyeti aşikâr olan kaynakları da üretime geçirememiştir.) Türkiye için, devletin mutlaka işletmesi, yönetmesi ve sosyal projelerle halka dağıtımını yapması gereken kaynakların başında tarım gelmektedir. Tarım kesiminin faizsiz kredilerle desteklenerek üretim yapması ve ekonomiyi canlandırması sağlanmalıdır. Böylece, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi çiftçi milletin efendisi olacaktır. Sosyal devlet uygulamalarıyla cebinde parası olan toplum tüketecek, tüketim üretimi, üretim tüketimi artıracak ve ekonominin büyümesi gerçekleşecektir. Tarım gibi hayvancılık, denizcilik, ormancılık, madencilik ve enerji kaynakları da devlet eliyle işletilmeli, bunlar sayesinde yeni iş alanları açılarak tam istihdam sağlanmalı ve halk zenginliğe kavuşturulmalıdır.Devletin ekonomi piyasasına kazandıracağı sınırsız kaynaklardan biri de senyorajdır. Devlet, kapitalist ülkelerin faizle sattığı paralardan kurtulmalı ve her dönem basacağı belli miktarda ulusal parayı, ilaveten piyasaya aktarmalıdır. Bu para, üretilmiş mal ve hizmet açığının karşılığı olacağı için ekonomide büyümeyi sağlamak adına mutlaka gerçekleştirilmesi gereken adımlardan biridir. Böylece üretilmiş mal ve hizmete talep daralması olmayacak ve üretim-tüketim devamlılığı sağlanacaktır.Sınırsız kaynakların saymakla bitmeyeceği malum. Ama bu kaynakların önemlilerinden biri de halktan alınacak vergilerdir. Vergi konusunda önem arz eden ayrıntı, devletin adaletli davranmasıdır. MEM, Türkiye'de yıllık geliri 100 milyar ve altında olan aileden vergi almamayı ve diğer vatandaşlardan gelir düzeyine göre belli bir miktar vergi alınmasını öngörür. Halktan alınmayan vergi ekonomide tüketim adına kullanılacağı için bu, devlet adına zarar değil aksine avantajlı bir gelişme olacaktır.Görüldüğü üzere, bir devlet için, iktisadı doğru tanımlamak, ihtiyaç-kaynak ayrımını iyi kavramak, üretim-tüketim dengesini belirlemek, piyasadaki paraya hakim olmak son derece önem arz eder. Bunların bir kenara atıldığı, kapitalist idarelerin kölesi haline getirilmiş ülkelerde; bir yanda çöp karıştırarak geçimini sağlamaya çalışan yoksul aileleri, diğer yanda milyon liralara sahip aşırı zengin aileleri görmek, hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Meryem Keçeci / diğer yazıları
- Bizim neden paramız yok? / 20.05.2017
- Başka çözüm mü var? / 11.07.2015
- Milli Ekonomi Modeli Dünya meclisinde / 05.05.2015
- Gayri Safi Amerikan Hasıla (GS$H) / 28.04.2015
- Taahhütler havada uçuşuyor / 14.04.2015
- Fakirlik kaderin değil / 06.04.2015
- Umudumuz var! / 25.03.2015
- Milletçe geçim derdine düştük! / 16.03.2015
- Bir batık birlik; adı: Avrupa / 23.02.2015
- Global dünyanın paradoksları / 17.02.2015
- Başka çözüm mü var? / 11.07.2015
- Milli Ekonomi Modeli Dünya meclisinde / 05.05.2015
- Gayri Safi Amerikan Hasıla (GS$H) / 28.04.2015
- Taahhütler havada uçuşuyor / 14.04.2015
- Fakirlik kaderin değil / 06.04.2015
- Umudumuz var! / 25.03.2015
- Milletçe geçim derdine düştük! / 16.03.2015
- Bir batık birlik; adı: Avrupa / 23.02.2015
- Global dünyanın paradoksları / 17.02.2015