Şimşek çaktı zamlar yağıyor

İyi polis-kötü polis hikayesini hepiniz bilirsiniz. 

Benzer bir durumu iktidarın uygulamalarında da görüyoruz.

Seçim öncesi bol keseden dağıtarak yalancı bir bahar oluşturan ve böylece iyi polis rolüne bürünen hükümet, seçim sonrası bunun acı faturasını vatandaşa kesmek için kötü polis rolünü Mehmet Şimşek'e bırakmış durumda…

Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve başlamasından hemen sonra, seçim öncesi baskılanan doların ateşi rekorlar kırarak hızla yükselmeye başladı.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, 27 Ocak 2023 tarihinde "Seçimden sonra dolar ata binmiş süvari gibi şahlanacak" notuyla paylaştığı videoda, zaten durumun böyle olacağını açık ve net bir şekilde ifade ediyordu. Yani BTP liderini takip eden bizler için yaşananlar hiç de sürpriz olmadı.

BTP lideri Baş, değerlendirmesini asgari ücret-dolar karşılaştırmasıyla yapıyor:

"Şu anda asgari ücret 8 bin 500 lira. Bu 430 dolar civarı bir şey. Türkiye'de asgari ücret hiçbir zaman 430 dolar seviyesinde kalamadı ve bugün ihracatçılar, 'Biz bu rakamlarla ihracat yapamayız, ülkeye döviz sokamayız, bu maliyetler bizi kurtarmıyor' diyorlar. Buradan şunu anlayabilirsiniz, Türkiye'de asgari ücretin belirlenmiş fiyatı, bu hükümetin 20 yıllık ortalamasına baktığımızda 300 ila 350 dolar artası bir seviyedir. Bu şu demektir; 8 bin 500 lira, dolar kaç lira olursa 300 dolar ediyor? 26- 27 lira olursa!"

BTP lideri, videonun devamında doların bu seviyelere çıkmasının sonuçlarını da güzel bir şekilde değerlendiriyor:

"25 liranın üstüne çıkan dolar ne demek biliyor musun? Türkiye'de yeni bir enflasyon dalgası demek. Bu enflasyon dalgası son bir yılda yaşadığımız enflasyon dalgasının neredeyse tıpa tıp aynısı olan bir enflasyon dalgası. Bu enflasyon dalgasının, bu hayat pahalılığının altında ezilecek olan yine biziz, yine toplum, yine vatandaş…"

Bugün Sayın Baş'ın dediklerini aynen yaşıyoruz.

Mehmet Şimşek'in göreve gelmesiyle döviz kurlarında barajların kapıları açıldı ve kurlardaki rekor artış, ürün ve hizmetlerde fiyat artışlarını tetikledi.

Çaya yüzde 43 zam geldi ve 1 kilogramlık Çaykur Rize Turist çayı 97.81 lira iken, yeni listede 141.54 lira olarak belirlendi.

Art arda gelen zamlarla birlikte İstanbul'da benzinin litresi 23.99 liraya, motorinin litresi 22.11 liraya yükseldi.

Birçok otomobil markası fiyatlarını yüzde 7 ila yüzde 12 aralığında artırdı.

Çarşamba günü dolar kurunun günlük yüzde 7'lik yukarı hareketle 21.5'i aşması sonrası kağıt fiyatları ciddi şekilde arttı, sektörde vadeli verilen ürünler, TL yerine döviz cinsinden peşin istenmeye başladı. Kurdaki artışın yayıncılık sektöründeki tüm maliyetleri artırdı, dolayısıyla kitaplara da bu artışlar yansıtılacak. Gelecek zammın yüzde 10'dan az olmayacağı ifade ediliyor.

Kur zammı nedeniyle marketlere yeni fiyat listesi gelmeye başladı ancak bu zamlar kademeli bir şekilde temmuz sonuna kadar raflara yansıyacak. 

Ekmek, un, makarna başta olmak üzere birçok temel gıda ürününde de büyük zamlar bekleniyor.

Dolar kurundaki artış, maliyeti ithalata dayalı her ürün ve hizmetin fiyatını otomatik olarak artıracak. Maliyeti ithalata dayalı olmayan ürün ve hizmet olmadığına göre, kısaca her şeye tepeden tırnağa zam gelecek.

BTP lideri Baş'ın ifade ettiği gibi, acı fatura vatandaşa kesilecek.

Sermaye gruplarını, rantiyeyi memnun eden, vatandaşların çoğunu ise mağdur eden ekonomi politikaları Türk milletinin kaderi değildir, maalesef tercihidir.

Acilen tercihlerimizi değiştirmeli, toplumun tamamını refah ve huzura kavuşturacak olan Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirecek olan BTP'ye ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat vermeliyiz.