Sözde Ermeni soykırımı iddialarını inkâr edenlere 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası öngören tasarı geçtiğimiz hafta Fransa Ulusal Meclisinde kabul edildi. Fransa'da bir tasarının yasalaşması için birkaç adımın aşılması gerekiyor.1. Ulusal Meclis kabul etmeli.2. Mecliste kabul edilen tasarı metni Senato'ya sunulur.3. Son aşamada tasarı imza için Senato tarafından Cumhurbaşkanı'na sunulur.Ermeni diasporası sözde soykırımı yasalaştırmak için geçmesi gereken ilk engeli rahatlıkla geçmiştir. Bu Ermeniler için büyük bir başarıdır. Türkiye hükümeti içinse büyük bir fiyaskodur ve AKP hükümetinin karnesine eksi olarak yazılmıştır.Söz konusu kararın Türkiye açısından belki de en tehlikeli yönü de kararın diğer Avrupa ülkeleri için emsal teşkil etmesidir. Bu olduğu takdirde diğer AB üyesi ülkeler de Fransa'nın peşi sıra sözde soykırım iddialarını parlamentolarına getirmeye başlayacaklardır. Fransa'daki Ermeni diasporası ilk engeli geçmiştir. Bundan sonra meclisten geçen tasarı metninin Senato'ya sunulması gündeme gelecektir. Senato'da normal gündemi belirleme yetkisi hükümetlere aittir. Dolayısıyla mevcut hükümet meclisin onayladığı tasarıyı gündeme almayabilir. Zaten beklentiler, 2007'nin ilk aylarında Fransa'da yapılacak olan başkanlık seçimlerine kadar hükümetin metni Senato gündemine almaması yönündedir. Fakat meselenin en önemli yönü, tasarı Senato'da bir yasama yılı içerisinde onaylanmadığı takdirde geçersiz olmuyor. Yani onlarca yıl bile geçse tasarı güncelliğini koruyor ve yeniden meclisin onayının alınması gerekmiyor. Ayrıca tasarı hükümetler istemese dahi senatoda ele alınabiliyor ve yasalaşabiliyor.Senato'da görüşülen yasa Cumhurbaşkanının onayına sunuluyor. Cumhurbaşkanı tasarıyı onaylayabiliyor ya da ikinci kez görüşülmesi için metni 15 gün içinde meclise iade edebilmektedir.Tasarı Senato'da onaylanır mı? Yoksa bekletilir mi? bilemiyorum. Ama Fransa Meclisi, Ermeni iddialarını desteklediğini net bir şekilde ifade etmiş oldu.Fransa'nın bu adımına AKP hükümetinin verdiği tepkiler tam anlamıyla kuru gürültü. En sert tepkiyi gösterdiği söylenen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "çok ayıp" diye niteledikten sonra "neler yapılacağını göreceksiniz" ifadesini kullanmış. Yapın bakalım Sayın Gül, yapın da bu millet görsün. Ama lütfen bu konuştuklarınız konuşmakla kalmasın. Başbakan Erdoğan ise, "Hükümet, atılması gereken tüm adımları siyasi platformlarda ülkemiz ve ülkemiz dışında atmaktadır ve atıyor" diye tepkisini dile getirmiş. Hükümet içeride ve dışarıda tüm adımları attıysa o zaman Fransa bu tasarıyı meclisinden nasıl geçirebildi? Erdoğan'ın atıldığını söylediği adımlar demek ki Fransa'yı yanlışından döndürememiş.1982-2003 yılları arasında 21 yılda toplam 7 parlamento sözde Ermeni soykırımını kabul etmişken, 2003-2005 yılları arasında 9 parlamento sözde Ermeni soykırımını kabul etmiştir. Bu da göstermektedir ki, sözde soykırım iddiaları Türkiye hükümetinin dış politikadaki acziyetinden bu noktalara kadar gelmiştir. Bu acziyeti gösterenler bakalım bu aşamadan sonra üzerlerine düşeni tam olarak yerine getirebilecekler mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024