Yandık yakıldık, yüreğimiz yandı, bağrımız dağlandı ve dilimiz bağlandı, sözler tükendi, bütün kelimeler anlamını yitirdi.
Canım memleketimin dört bir köşesine albayrağa sarılmış tabutlar gitti, analar ağladı, yavrular ağladı, babalar ağladı, aksakallı dedeler, pirifani nineler ağladı.
24 saatte 12 şehit… Hangi can dayanır böyle acıya?
Dile kolay tam kırk senedir, ülkenin en tepe yöneticilerinden, en yetkili ağızlardan duyarız bu sözleri; 'terörün son çırpınışlarıdır, teröristler panik halindedirler.'
Bu namussuzların, bu alçakların son çırpınışları ne kadar uzun sürdü böyle?
Bu memleket, bu millet daha ne kadar yaşayacak bu acıları, daha ne kadar çekecek bu sancıları, daha ne güne kadar kanlı yaş dökecek şehit anaları ve bacıları?
Şehitlerin her birinin anıları, bıraktıkları mektupları ve mesajları ayrı ayrı yüreğimizin tam orta yerine oturdu ama Tokatlı Yasin Karaca'nın baba evinin görüntüleri, insan olan herkesin yüreğini dağladı.
Şehit Karaca'nın doğup büyüdüğü, askere uğurlandığı baba evinin perişan halini, virane durumunu görünce canım memleketimin ne hale geldiğini acı acı düşündüm ve…
Uzun yıllardan beridir, üç-beş maaş alan imtiyazlı bürokratların şatafatlı hayatlarını hatırladım.
Yine uzun yıllardır, mevcut iktidarın bir yanına, bir yamacına otağını kurmuş ve ballı-kaymaklı ihalelerle abat olan hem müteahhit hem de mücahitleri hatırladım.
Devletten aldıkları ihalelerle, özelleştirmeden kaptıkları parsalarla zaten yükünü çoktan tutmuş olan çok meşhur şirketlerin, çok sık aralıklarla silinen ve sıfırlanan milyon dolarlık vergi borçlarını hatırladım.
Son günlerde, ilgili bakanlardan, en yetkili ağızlardan çokça duyduğumuz; 'hiç kimseyi enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz' sözlerinin, ne kadar boş, ne kadar havada kalan ve asla ayakları yere basmayan sözler olduğunun, bir yansımasına şahit olduk.
Tokatlı şehit Yasin Karaca'nın, askere uğurlandığı baba evinin, yıkıldı yıkılacak, döküldü dökülecek halini görünce daha neler neler, daha ne israflar, daha ne malı götürmeler hatırladım bir bilebilseniz.
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025