Baştan da söylemiştim ya, bu seçimin sloganları farklı olacak diye. Ben iktidarın yaptıklarını, muhalefetin yapacaklarını anlatacaklarını sanmıştım. Ama görüyoruz ki iktidar da geleceğe sarılmış. Sanki iktidar partisi ortada yok.
Geçen yazımda da belirtmiştim, kişiler konuştuklarına dikkat etmeliler diye. Ne gezer? Cumhurbaşkanı olacağım diye yola çıkanlar hiç de o makama yakışmayan sloganlar, küfürler savuruyorlar. Görgü kuralları, saygınlık sanki rafa kaldırılmış.
Cumhurbaşkanı makamı saygınlık ister, güven ister ve güven vermek ister. O makamda oturan kişi 81 milyonun başkanıdır. Parti gömleğini çıkarmalı ve tarafsız toplumu kucaklayan birisi olmalıdır.
Toplum, bir kişinin hem parti lideri hem de cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkıyor çünkü şu ana kadar olan uygulama hoş olmadı. Parlamenter sistem bizim için en uygun sistemdir.
Liderler, toplumun karşısına belirli sloganlarla çıktılar.
1. Ulusumuza tam demokrasi,
2. Bağımsız yargı,
3. İnsan hakları.
Bu üç slogan bir toplumun olmazsa olmazlarıdır. Gerçekten demokrasiye inanıyorsak, gerçekten insanımızı çağdaş toplumlar arasında görmek istiyorsak bu üç sloganda, tüm adaylar ve partiler samimi olmalıdırlar.
Diğer bir yaklaşım ise,
Topluma yönelik ekonomik vaatlerdir. Ülkemizin durumu iç açıcı değil. Dolar almış başını gidiyor. Faizler son 15 yılın en yüksek rakamlarında. Enflasyon bir Amerikan şirketinin belirttiğine göre yüzde 39.2, insanların cebindeki para erimiş. Bu koşullar altında topluma umut vermek için parti liderlerinden ve adaylardan güzel sözler duyuyoruz.
Şu anda tüm partilerin birleştiği temel nokta, FETÖ terörüdür. Ama bazıları işin içinde olmalarına karşın topu başkalarına atmaya çalışıyorlar. Bence bu canavar, yılların ötesinden geliyor. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi AKP zamanında büyüdü ve devleti ele geçirdi. Şimdi kişileri suçlamaktan çok, bu olumsuzluğu birlikte bitirmenin yolu ortak aranmalıdır. Yoksa FETÖ olayı kimseye oy getirmez.
Ben şu ana kadar "Deniz Taşımacılığı" üzerine bir yaklaşımda bulunan lider duymadım. Biz, yarımada ülkesiyiz. Doğa güzelliklerimiz göz kamaştırıyor. Hele sahil şehirlerimiz, sahil şeridimiz görülmeye değer. Ama denizlerimizde yolcu taşıyan, yük taşıyan gemilerimiz yok. Yıllar önce Karadeniz'de; Karadeniz, Akdeniz, Ege vapurları yük taşır, yolcu taşırdı. Ne oldu o gemilere? Kimin veya kimlerin baskısı ile kaldırıldı seferden? Elbette ki bu yaklaşım tır filosu olanların, otobüs firmalarının hoşuna gitmez. Ama inanıyorum ki yeniden ve geliştirilmiş yolcu vapurları denizlerimizde dolaşırsa toplum mutlu olur.
Güzel günlere?
Geçen yazımda da belirtmiştim, kişiler konuştuklarına dikkat etmeliler diye. Ne gezer? Cumhurbaşkanı olacağım diye yola çıkanlar hiç de o makama yakışmayan sloganlar, küfürler savuruyorlar. Görgü kuralları, saygınlık sanki rafa kaldırılmış.
Cumhurbaşkanı makamı saygınlık ister, güven ister ve güven vermek ister. O makamda oturan kişi 81 milyonun başkanıdır. Parti gömleğini çıkarmalı ve tarafsız toplumu kucaklayan birisi olmalıdır.
Toplum, bir kişinin hem parti lideri hem de cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkıyor çünkü şu ana kadar olan uygulama hoş olmadı. Parlamenter sistem bizim için en uygun sistemdir.
Liderler, toplumun karşısına belirli sloganlarla çıktılar.
1. Ulusumuza tam demokrasi,
2. Bağımsız yargı,
3. İnsan hakları.
Bu üç slogan bir toplumun olmazsa olmazlarıdır. Gerçekten demokrasiye inanıyorsak, gerçekten insanımızı çağdaş toplumlar arasında görmek istiyorsak bu üç sloganda, tüm adaylar ve partiler samimi olmalıdırlar.
Diğer bir yaklaşım ise,
Topluma yönelik ekonomik vaatlerdir. Ülkemizin durumu iç açıcı değil. Dolar almış başını gidiyor. Faizler son 15 yılın en yüksek rakamlarında. Enflasyon bir Amerikan şirketinin belirttiğine göre yüzde 39.2, insanların cebindeki para erimiş. Bu koşullar altında topluma umut vermek için parti liderlerinden ve adaylardan güzel sözler duyuyoruz.
Şu anda tüm partilerin birleştiği temel nokta, FETÖ terörüdür. Ama bazıları işin içinde olmalarına karşın topu başkalarına atmaya çalışıyorlar. Bence bu canavar, yılların ötesinden geliyor. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi AKP zamanında büyüdü ve devleti ele geçirdi. Şimdi kişileri suçlamaktan çok, bu olumsuzluğu birlikte bitirmenin yolu ortak aranmalıdır. Yoksa FETÖ olayı kimseye oy getirmez.
Ben şu ana kadar "Deniz Taşımacılığı" üzerine bir yaklaşımda bulunan lider duymadım. Biz, yarımada ülkesiyiz. Doğa güzelliklerimiz göz kamaştırıyor. Hele sahil şehirlerimiz, sahil şeridimiz görülmeye değer. Ama denizlerimizde yolcu taşıyan, yük taşıyan gemilerimiz yok. Yıllar önce Karadeniz'de; Karadeniz, Akdeniz, Ege vapurları yük taşır, yolcu taşırdı. Ne oldu o gemilere? Kimin veya kimlerin baskısı ile kaldırıldı seferden? Elbette ki bu yaklaşım tır filosu olanların, otobüs firmalarının hoşuna gitmez. Ama inanıyorum ki yeniden ve geliştirilmiş yolcu vapurları denizlerimizde dolaşırsa toplum mutlu olur.
Güzel günlere?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023