Demokrasiyi, milletin iradesini hiçe sayan seçim hileleri hemen hemen her seçimde konuşulur ama uzmanlar 30 Martta yapılacak yerel seçimlerde bu hilelerin çok daha ciddi boyutlarda olacağını ifade ediyorlar.Bunun temel nedenlerinden birisinin 17 Aralık süreciyle büyük bir darbe yiyen ve bölünme sürecine giren iktidar partisinin, oylarının ciddi oranda eriyeceği endişesi ve de bir sonraki iktidar partisini belirleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı CHP adayı Mustafa Sarıgül'e kaptırma korkusu olduğu ifade ediliyor.Uzmanların dikkat çektiği seçim hilelerini şöyle sıralayabiliriz:Seçmen sayısından çok daha fazla oy pusulası basılması.2011 seçimlerinde yasanın öngördüğünden 19 milyon adet daha fazla oy pusulası bastırılmıştı. 30 Mart seçimlerinde ise 50 milyon seçmen olmasına rağmen 160 milyon oy pusulası basıldığı ifade ediliyor.Endişenin büyüklüğünü artış oranından anlayabilirsiniz.Diğer bir önemli nokta ise oy mühürleri kayboldu ve de sahte mühürlerin üretildiği iddia ediliyor. Fazla oy pusulası ve de birilerinin kontrolünde mühürler?Peki, oy pusulasının fazla basılmasıyla nasıl bir hile yapılabilir? Tecrübeli bir siyasetçiye sordum ve öğrendim ki, oy pusulalarına önceden "evet" mührü basılıyormuş, ev ev, hane hane dolaşılarak kelle başı dağıtılıyormuş ve de sandık başında aldığı boş oy pusulası getirilirse kişi başı 300 liraya kadar rüşvet alınıyormuş.Biz de bu ülkede demokrasi var zannediyoruz, milletin iradesini parayla satın almaya çalışanlar var. Milletin iradesinin neden ayakkabı kutularına girdiği anlaşılıyor. Milletimiz eğer oyunu satarsa, sattığı şeyin sadece oy olmadığını, namusunu da, milli ve manevi değerlerini de topyekun sattığını gayet iyi bilmeli?Bu hırsızlığın önlenmesi için de seçmenlerin üzerinde oy pusulası var mı yok mu mutlaka kontrol edilmelidir. Özellikle muhalefet partileri buna dikkat etmelidir.Seçim hilelerinden birisi de mevcut seçmenlerin silinmesi, sahte seçmenlerin oluşturulmasıdır. Aynı apartmanda seçmen listesinde adı olmayan da çok, orada ikamet etmeyen de? Bu noktada birçok şikayet yağıyor. Tabii, böyle bir hileyi bir muhalefet partisinin yapması zor?Seçmen listeleri esasen siyasetten bağımsız hazırlanması gerekirken, iktidarın kontrolündeki İçişleri bakanlığı tarafından hazırlanıyor.Yabancı uyruklulara, mültecilere oy kullandırılması?2011 seçimlerinde Afgan mültecilere oy kullandırıldığı tespit edildi. Bugün Suriye'den 1 milyonun üzerinde mültecinin Türkiye'nin her yerine dağılması oldukça düşündürücü?Mükerrer oy kullanılmasının önündeki en büyük engel olan parmak boyası uygulaması ne hikmetse, AKP hükümeti tarafından kaldırıldı.Torbalar, sandıklar değiştirilebiliyor. Geçtiğimiz seçimlerde İstanbul Belgrat ormanlarında içi resmi oy pusulalı sandıklar bulunmuştu.SEÇSİS olarak bilenen bilgisayarlı oy sayma sistemi de birçok şaibeyi içinde barındırıyor. Sistem dışarıdan müdahaleye açık zaafları var. Buna benzer sistemlerde hile yapıldığı ABD'de kanıtlandı. Bu sistem, hilelere açık olması sebebiyle Yunanistan'da kullanılmadı, Almanya'da da Anayasa Mahkemesi kararıyla kullanılması yasaklandı.Saydığımız bu seçim hileleri bilebildiklerimiz, duyabildiklerimiz; emin olun ki minareyi çalan kılıfını uydurur misali daha bilmediğimiz birçok yöntem uygulanıyor.Özellikle de yara almış, inişe geçmiş olan bir iktidarın, birçok köşebaşını tuttuğu bir atmosferde muhalefet partilerinin ve vatandaşların oylarına ayrıca sahip çıkması gerekmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025