Sayın Başbakanımızın "şeffaf" ABD ziyareti

Başbakan Erdoğan nihayet yurda döndü?Başta biz gazeteciler olmak üzere merak içinde beklediğimiz bütün konularla ilgili eteğindeki taşları döktü sayın Başbakan!Eskiden böyle değildi. Liderler ABD'ye gider, orada gizli açık görüşmeler yapar ama kamuoyu bunların çok azından haberdar olurdu. Eğer bir talimat alınmışsa Atlantik ötesinden bu hissettirilmeden belli kılıflar altında icra edilirdi. Şimdi öyle olmuyor, her şey ayan beyan ortada. Kimse de bir şey gizleme ihtiyacı hissetmiyor.Bu kendinden menkul "şeffaflığın" iki sebebi olabilir.1-Şimdiki talimatlar, hemen yerine getirilmesi gerektiği için gizleme ve kılıf bulma gibi vakit kaybettirecek manevralara müsaade edilmiyor.2-Şimdiki hükümet, halkın da kendisine verdiği oylara fazlasıyla güvenip, "ne saklayacağım, her şey ayan beyan ortada. Bizim gizlimiz saklımız olmaz" havasına fazlasıyla girmiş durumda.Dikkat edin, Başbakan Erdoğan ABD'ye adım atar atmaz Yahudi lobileriyle görüştü ama bu konu kimsenin dikkatini  çekmedi, fazla yer işgal etmedi. Çünkü bu ziyaret ve temaslar haddinden fazla sıradanlaştı. Daha da önemlisi, herkes, "Başbakan açılımla ilgili ABD'den icazet tazelemeye gidiyor" yorumunu yapmadan Başbakan duruma müdahale ederek, adeta "boşuna meraklanmayın, yorum yapma zahmetinde bulunmayın" dercesine şu açıklamayı yaptı gitmeden: "Açılım konusunu ABD'deki dostlarımıza anlatmakta fayda görüyorum."Türkiye'de açılım tuzağına karşı oluşan ciddi tepkilerin ABD'deki dostlarını üzmesinden endişe eden sayın Başbakan şunu eklemeyi de ihmal etmedi: "Bizim de olumsuz değil, olumlu neticeleri oradaki dostlarımızla paylaşmamızda fayda var'.' Daha?Sadece Kürt açılımı değil, bu paketin içinde Ermeni açılımı, azınlık açılımı, Alevi açılımı olduğunu da özellikle vurguladı Erdoğan. Yani sırada hangi adımların olduğunu, ABD'nin yani kıymetli dostlarının hangi adımları beklediğini de ifade buyurmuş oldu sayın Başbakan. Bütün bunları ne zaman ve nerede söyledi biliyor musunuz?ABD'ye uçmadan dakikalar önce İstanbul Atatürk Havalimanı'nda.İşte şeffaflık budur! Bundan daha şeffaf bir hükümet bulamazsınız, boşuna aramayın!Peki ABD'de neler oldu?Sayın Başbakanımız BM zirvesi sırasında yerdeki Türk bayrağını alarak cebine koydu ve başta kendisi olmak üzere hiçbir dünya liderinin bayrağımızı çiğnemesine müsaade etmedi!Başka?Bizim Türk korumalarla CIA korumaları arasında sayın Başbakanımızı koruma konusunda oldukça ciddi bir kavga çıktı!Daha?Sayın Başbakanımızı ABD Başkanı Obama, arkadan "mr. Erdoğan!" diye seslenerek yanına çağırdı ve baş başa tamı tamına 15 uzun dakika görüştü. O kadar uzun görüştü ki, kimbilir neler konuşmuşlardır.Başka?Sayın başbakanımızı basın toplantısı sırasında gülme krizi tuttu!Evet, başbakanımızın ABD temaslarını herkes gibi Türk medyasından takip eden bizlerin görebildiği önemli (!) detaylar bunlar. Demek ki epey yoğun geçmiş ABD temasları. Çünkü bütün bu trafiğin sonunda Başbakan Erdoğan yine döner dönmez ayağının tozuyla önemli açıklamalar yaptı. Dedi ki sayın Başbakan: "ABD Başkanı Barack Obama ile Ermenistan'la atılacak adımları, terörle mücadeleyi görüştük. Ermeni açılımıyla ilgili 10 Ekim'de Dışişleri Bakanları hazırlanan metni imzalayacak." Hayırlı olsun! Bu kadar yoğun trafiğin sonuçları da, aynı şeffaflık ve hızlılık prensibi dahilinde ortaya böyle çıktı. Demek ki birilerinin fazlasıyla acelesi var, siyaset üretmeye, kılıf bulmaya vakti yok. Zaten sloganları da 'devir slogan devri değil, icraat devri' değil miydi!