Savaş için basit bir provokasyon yeter!

İslam coğrafyası Kurtlar Vadisi'ne döndü.  

Türkiye ve İslam ülkeleri kurtlar sofrasına kondu. 

Bugün ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) 

kapsamında parçalanma ameliyesine tabi tutulan 

sadece Irak, Suriye ve sair İslam ülkeleri değil; 

aynı zamanda Türkiye'dir.  

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 1. Körfez 

harekâtında, "Irak'ı üçe bölecekler ama asıl hedef 

Türkiye'dir. Kürdistan'ı da kuracaklar; nihai gaye 

ise Büyük İsrail'i oluşturmaktır" şeklinde 

bugünleri ikaz etmişti. Sivil-asker herkes burun 

kıvırmıştı? Şimdi başları yerde; zira o gün 

bugündür, bölgemiz ve ülkemiz, adım adım bu 

tabloyu yaşıyor. 

Çeyrek asır öncesinden Prof. Dr. Baş'ın haber 

verdiklerini, bugün AKP iktidarı ve halk, bizzat 

içinde yaşadığı halde görmüyor, ateşte yandığı 

halde hissetmiyor.  

I.ve II. Dünya savaşlarının hayattaki tüm 

aktörleri, figüran ve türemeleri, son 15 yıldan bu 

yana, yani ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde 

AKP iktidarının eş-başkanlık üstlendiği günden 

beri ülkemize, bölgemize ve İslam coğrafyasına 

üşüştüler.  

Her türlü silah ve mühimmatlarını yüklenerek 

havadan, karadan ve denizden cümbür-cemaat 

ülkemizi ve bölgemizi kuşattılar. 

Doğu Akdeniz'in sıcak suyunu kaynatıyorlar? 

ABD, Rusya, Çin, İran, NATO gücü, İngiltere, 

Fransa, Almanya, İsrail, Danimarka, Norveç, 

Kanada, Avusturya, Polonya, Macaristan, 

Yunanistan, Kıbrıs Rum Yönetimi, İtalya, Japonya, 

Suudi Arabistan, Katar, Irak, Mısır, Birleşik Arap 

Emirlikleri, Bahreyn ve Ürdün?  

Bu arada Ermenistan da, ben de varım, dedi.  

Bölgemiz, yangın yerine döndü, savaş havzası 

oldu. 

Hatırlayın, Prof. Dr. Baş, 7 Haziran seçiminin 

sonrasında "Henüz daha bir çakmak taşı 

çakılmamışken, 'Türkiye karanlık bir döneme 

girdi' dedim. Gaziantep'te söyledim, İstanbul'da 

söyledim; bana kulak asmadınız. Türkiye şimdi ise 

zifirî karanlık bir döneme girdi. O kadar güçlü 

ışıklar tutmalıyız ki, bu karanlık gündüze tebdil 

olsun" diye ikaz etti. 1 Kasım sonrasında da 

"Türkiye'yi zifiri karanlığa gömdünüz, içinden 

çıkmanız da asla mümkün değildir" dedi Sayın 

Baş. 

Dediği çıktı mı? Çıktı. 

Vaziyet ma'lum? Türkiye zifiri karanlıkta! 

BOP ekseninde bugüne kadar çoluk-çocuk, kadın-

erkek demeden kimler katledildi? Milyonlarca 

masum insan, milyonlarca Müslüman? 

Kurtlar sofrasına üşüşür gibi İslam coğrafyasına 

çullanan bunca devlet, yeni güç gösterilerine ve 

3. Dünya savaşına başladıklarında; kimler ölecek? 

Yine Müslümanlar, yine bölge insanımız ve yine 

ülke insanımız... Biz, hepimiz! 

AKP iktidarı, bu vahim tabloyu görüp-okuyup 

ateşi söndürecek yerde, yangına körükle gidiyor.  

Ankara, maalesef Çakallar Vadisi'nin Polat 

Alemdar'ının edası, söylemi ve IQ'süyle diplomasi 

yürütüyor. 

Türkiye adeta savaş için baş çekiyor! 

Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan bizzat, Barzani ise 

Felah Mustafa'nın sözcülüğünde NATO'ya "gel" 

çağrısında bulunuyor, ABD ile temaslar 

kuruluyor. Netice ne? 

Türkiye'yi ekiyorlar; Barzani ve YPG'ye silah 

sağlıyorlar. 

ABD ve NATO, kendilerini geri çekiyor; bizi ise 

kendi mahallemizi yakan ateşin içine itekliyor, 

Suriye'ye sokuyorlar, Rusya ile kapıştırıyor, 

İran'la tokuşturuyor, Irak ile aramızı açıyorlar. 

Türkiye birileriyle kapışırsa, bu ABD ve bu NATO 

askeri mi bizim için ölecek? Kendinizi 

kandırmayın beyler? 

Savaş uçakları ve gemilerinden bölgeye nasıl ateş 

yağdırıp İslam coğrafyasındaki toplumları yok 

ederek Büyük İsrail'e meydan açarız derdindeler 

onlar! 

Ateş topuna dönmüş mahallemizde 3. Dünya 

savaşı için basit bir provokasyon yeter? Böyle bir 

provokasyon ve savaş hinliğinde, Türkiye'nin 

savaşmayacağı komşusu, sırtını dayayabileceği 

bir devlet kalmamıştır. 

Ankara'daki Don Kişotlar bu gerçeği görmüyor. 

Vaziyet bu iken bölgenin Don Kişot'u Türkiye? 

Rusya'nın uçağını düşürüyoruz, Türkmen 

dağlarından Suriye'ye dalıyoruz, Barzani'nin 

himmetiyle Musul'a asker sevk ediyoruz?  

Rusya'nın yaptırımlarına, Irak'ın restine, İran'ın 

gözdağına muhatap oluyoruz. 

Türk ekonomisi ayakta sallanıyor.  

İsrail'den doğalgaz dilenecek hale düşüyoruz... 

İslamcıların doğalgaz faturalarına ödeyeceği para, 

Filistin'deki Müslümanı yakacak! 

Rus uçağını düşürerek tarihi bir BOP-NATO 

hizmeti vermenin şoku içindeki Erdoğan, 

Rusya'ya, Suriye'de senin ne işin var, diyor, yavuz 

hırsız nitelemesi yapıyor? Ancak kendisine de, 

sizin Musul'da ne işiniz var, Ankara Suriye'de ne 

arıyor, diye sorulabileceğini hesap etmiyor. 

Aynı Erdoğan'a "Bağımsız Türkiye topraklarındaki 

İncirlik'te, İzmir, İzmit, Balıkesir, Eskişehir, Konya, 

Ankara, Malatya, Erzurum, Amasya-Merzifon, 

Bartın, Çanakkale, Diyarbakır-Pirinçlik, Eskişehir, 

İzmir-Bornova, Kütahya, Lüleburgaz, Sivas-

Şarkışla, İskenderun, Ordu-Perşembe, Rize-Pazar, 

Erzurum, 

Van-Pirreşit ve Mardin'de işgalci Amerika'nın ne 

işi var" diye sorulduğunda, vereceği cevabı var 

mıdır?! Varsa; işte o cevapta, Rusya'ya yönelttiği 

sorunun da cevabı saklıdır. 

Türk milleti, kapıdaki savaş gerçeğini ve AKP'nin 

vahim diplomasisini görmezlikte ısrar ederse, 

Türkiye'yi bu millete haram ederler.