Dün gündeme iki açıklama damgasını vurdu. İlki, Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan ve "MGK haberleri" konusunda duyulan rahatsızlığın dile getirildiği "gecikmeli" açıklama.
Açıklamadan çok ilk kez Genelkurmay'ın yaptığı açıklamayı basının "sıradan" bir haber olarak geçmesiydi.
Açıklamada, MGK toplantısından sonra yapılan spekülasyonların "senaryo" olarak nitelendirildiği açıklamada "derin nefret" duyulduğu ve "fısıltılarla" oluşturulan bu bilgilerin "orduya nifak sokma" girişimi olduğu belirtiliyordu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklaması bir çok kesime mesaj içeriyordu.
İlk mesaj, Genelkurmay Başkanı'nı iktidara yakın olmakla suçlayan laikçi basının laikçi kalemlerineydi. İdeolojik saplantılarını yasa ve mantıklarının önüne koyanların TSK'yı yıpratma amaçlı davranışları eleştirilerek bu kesime "endişeleriniz yersiz" mesajı veriliyordu.
İkinci mesaj, komuta kademesinde görüş ayrılığı olduğunu iddia eden yabancı basınaydı. Nifak çıkarma amaçlı yazılara cevap veriliyordu.
Üçüncü mesaj MGK toplantısındaki konuşmaları fısıltı halinde medyaya yayan ve iktidarın altta kalmadığı havasını yayan hükümeteydi.
Ve son mesaj ise, Genelkurmay Başkanı'nı iktidara yakın gösteren yayınlardan etkilenmemesi istenen askerin kendisineydi.
TSK'nın cumhuriyetin en büyük güvencesi olduğu vurgusu da içe dönük mesajdı.
Kimi çevreler Özkök'ün, Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığı en sert açıklama olarak değerlendirdiler.
Hükümet, MGK toplantısından sonra yapılan spekülasyonlardan prim toplamaya çalışmak yerine yalanlasaydı belki de bu açıklamaya gerek duyulmayacaktı.
Hükümetin "asker" kompleksini aşamaması CHP'nin işine yarıyor. Nasıl muhalefet yapacağını bilmeyen Baykal, bu tip açıklamaları fırsat bilerek klasik laiklik sopasını eline alarak gerilim politikasına geri dönüyor.
Gerçi tam da bu noktada iktidarın imdadına Amerika yetişiyor.
Amerika'nın işgalci politikalarına yön veren savaş çetesinin önemli beyinlerinden Paul Wolfowitz, iktidarı kollayan, Türk ordusunu suçlayan önemli açıklamalar yapıyor.
Körfez savaşı boyunca Türk ordusundan bekledikleri liderlik rolüne sahip çıkamadığını söyleyen ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz "iyi olan Meclis'inizin çoğunluğunun bizi desteklemesiydi. Ama istediğimiz sonucu elde edemedik bize destek olacağını düşündüğümüz Türk ordusundan destek bulamadık".
Wolfowitz'in açıklamalarının Türk-ABD ilişkileri açısından taşıdığı önemi ayrıca irdeleyeceğiz. Ancak bu açıklamanın Türkiye'nin iç siyaset dengeleri açısından iktidara bir doping olacağı ortada.
Devlet kurumlarının pozisyonunu iktidar lehine esnetmede manivela rolü görecek gibi. Bunun için olsa gerek AKP hükümetinin Dışişleri Bakanı Gül'e açıklamalar hatırlatılınca ağzı kulaklarına vardı.
Gerçi hükümetin devlete yakın sözcüsü Cemil Çiçek açıklamaları aynı sıcaklıkla alkışlamadı.
Bu da AKP'nin nasıl bir koalisyon olduğunu gösteriyor. Konuyu irdelemeye devam edeceğiz.
Açıklamadan çok ilk kez Genelkurmay'ın yaptığı açıklamayı basının "sıradan" bir haber olarak geçmesiydi.
Açıklamada, MGK toplantısından sonra yapılan spekülasyonların "senaryo" olarak nitelendirildiği açıklamada "derin nefret" duyulduğu ve "fısıltılarla" oluşturulan bu bilgilerin "orduya nifak sokma" girişimi olduğu belirtiliyordu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklaması bir çok kesime mesaj içeriyordu.
İlk mesaj, Genelkurmay Başkanı'nı iktidara yakın olmakla suçlayan laikçi basının laikçi kalemlerineydi. İdeolojik saplantılarını yasa ve mantıklarının önüne koyanların TSK'yı yıpratma amaçlı davranışları eleştirilerek bu kesime "endişeleriniz yersiz" mesajı veriliyordu.
İkinci mesaj, komuta kademesinde görüş ayrılığı olduğunu iddia eden yabancı basınaydı. Nifak çıkarma amaçlı yazılara cevap veriliyordu.
Üçüncü mesaj MGK toplantısındaki konuşmaları fısıltı halinde medyaya yayan ve iktidarın altta kalmadığı havasını yayan hükümeteydi.
Ve son mesaj ise, Genelkurmay Başkanı'nı iktidara yakın gösteren yayınlardan etkilenmemesi istenen askerin kendisineydi.
TSK'nın cumhuriyetin en büyük güvencesi olduğu vurgusu da içe dönük mesajdı.
Kimi çevreler Özkök'ün, Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığı en sert açıklama olarak değerlendirdiler.
Hükümet, MGK toplantısından sonra yapılan spekülasyonlardan prim toplamaya çalışmak yerine yalanlasaydı belki de bu açıklamaya gerek duyulmayacaktı.
Hükümetin "asker" kompleksini aşamaması CHP'nin işine yarıyor. Nasıl muhalefet yapacağını bilmeyen Baykal, bu tip açıklamaları fırsat bilerek klasik laiklik sopasını eline alarak gerilim politikasına geri dönüyor.
Gerçi tam da bu noktada iktidarın imdadına Amerika yetişiyor.
Amerika'nın işgalci politikalarına yön veren savaş çetesinin önemli beyinlerinden Paul Wolfowitz, iktidarı kollayan, Türk ordusunu suçlayan önemli açıklamalar yapıyor.
Körfez savaşı boyunca Türk ordusundan bekledikleri liderlik rolüne sahip çıkamadığını söyleyen ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz "iyi olan Meclis'inizin çoğunluğunun bizi desteklemesiydi. Ama istediğimiz sonucu elde edemedik bize destek olacağını düşündüğümüz Türk ordusundan destek bulamadık".
Wolfowitz'in açıklamalarının Türk-ABD ilişkileri açısından taşıdığı önemi ayrıca irdeleyeceğiz. Ancak bu açıklamanın Türkiye'nin iç siyaset dengeleri açısından iktidara bir doping olacağı ortada.
Devlet kurumlarının pozisyonunu iktidar lehine esnetmede manivela rolü görecek gibi. Bunun için olsa gerek AKP hükümetinin Dışişleri Bakanı Gül'e açıklamalar hatırlatılınca ağzı kulaklarına vardı.
Gerçi hükümetin devlete yakın sözcüsü Cemil Çiçek açıklamaları aynı sıcaklıkla alkışlamadı.
Bu da AKP'nin nasıl bir koalisyon olduğunu gösteriyor. Konuyu irdelemeye devam edeceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014