Rusya ile Ukrayna arasındaki doğalgaz krizi iki ülkenin soğuğuyla doğru orantılı olarak sıfırın altında donma noktasına doğru gidiyor. Hatta bir anlamda bu kriz dondu bile diyebiliriz. Rusya dün Türkiye saati ile 09.00'da Ukrayna'ya verdiği doğalgazı azalttı. Rusya, Ukrayna'ya verdiği doğalgazın fiyatını 220-230 dolar seviyesine yükseltmek istiyor ancak Ukrayna direniyor. Karşılıklı restleşmeler eşliğinde Ukrayna, "kışın yetecek doğalgaz stoğum var" derken, Rusya da "ya kabul eder, ya da doğalgazını keserim. Kışın ortasında gazsız kalırlar" diye cevap veriyor. Ukrayna, Rusya'nın bu fiyat artış talebinin arkasında doğalgaz fiyatlarıyla ilgili maliyet- talep denkleminde bir zorunluluktan ziyade, Rusya'nın Ukrayna'yı siyasi olarak cezalandırma isteğinin yattığını düşünüyor. Bu konuda Ukrayna pek de haksız sayılmaz. Çünkü Ukrayna'da gerçekleştirilen "Turuncu devrim" sonrasında ABD ve AB yanlısı ve Rus karşıtı Victor Yuşçenko iktidara getirilmişti. Rusya burada aldığı yenilginin faturasını pek âlâ doğalgaz fiyatları üzerinden çıkarmak isteyebilir. Ayrıca Rusya doğalgaz üzerinden Ukrayna üzerindeki hakimiyetini yeniden tesis etmek ve en azından ekonomik olarak Ukrayna'yı kendisine gebe bırakmanın hesaplarını da yapıyor. Putin'in, Ukrayna'ya doğalgaz fiyat artışlarının Ukrayna ekonomisine etkilerini hafifletmek için 3 milyar 600 milyon dolar kredi teklifinde bulunması da işte bu yüzden.Ancak Rusya'nın Ukrayna'nın doğalgazını kesmesi sadece Ukrayna'yı ilgilendiren bir durum değil. Bu doğalgaz krizi aynı zamanda Avrupa'yı da yakından ilgilendiriyor. Çünkü Rusya'nın en önemli doğalgaz müşterilerinden olan Avrupa'ya Rus doğalgazı Ukrayna üzerinden geçen boru hatlarıyla ulaşıyor. Yani Rusya Ukrayna'yı cezalandırayım derken, aynı zamanda Avrupa'yı da doğalgazsız bırakmak gibi bir tehlikeye kapı aralıyor. Bu noktada Avrupa ülkeleri de endişeli. Özellikle Almanya, her iki ülkeyi de bir an önce anlaşmaları konusunda uyarıyor. Avrupa'nın önümüzdeki yıllarda Rusya'dan alacakları doğalgaz miktarını artıracakları ve Rusya'nın en ballı müşterisi haline geleceği gerçeğini de göz önünde bulundurursak, Rusya'nın Avrupa'ya doğalgazı farklı alternatif yollardan ulaştırma gayretlerine neden giriştiğini daha iyi anlayabiliriz. Ama bu alternatif yollar bir anda gerçekleşemeyeceği için Rusya sırf Avrupa'yı mağdur etmemek adına Ukrayna ile girdiği bu kriz sürecini sonlandırabilir. Ama şimdilik Ukrayna'ya kendi kudretini göstermek adına gazı azaltarak mesaj vermek istiyor. Bu mesajı verirken mağdur olacak Avrupa'yı da önceden "yılbaşından itibaren olası bir azalmaya karşı hazırlıklı olun" şeklinde uyarmayı ihmal etmiyor.Dünyanın en büyük doğalgaz üreticisi Rusya'da doğalgaz işlerini yürüten şirket yüzde 51'i devletin olan Gazprom. Bu şirketi Türkiye de yakından tanıyor, çünkü dünyanın en pahalı doğalgazını kullanan Türkiye, doğalgazı bu şirketten alıyor. Yakın zamanda büyük törenlerle açılışını yaptığımız Mavi Akım'da da bu şirket var.Aslında bugün Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan doğalgaz gerginliğinin Türkiye için önemli bir ayna olması gerekiyor. Çünkü aynı gerginliği Türkiye'nin yaşamaması için hiçbir sebep bulunmuyor. Öte yandan Ukrayna'nın eli bu noktada Türkiye'den daha güçlü. Çünkü Ukrayna doğalgazı Türkiye'ye göre kat be kat ucuz fiyata alıyor. Ayrıca ülkesinden geçen boru hatları Batı Avrupa'yı beslediği için Rusya istediği gibi at koşturamıyor. Ama Türkiye öyle değil. Hem baştan pahalı doğalgaz anlaşmasına imza atmış, hem de Ukrayna kadar eli kuvvetli değil. Rusya ilerleyen yıllarda, Türkiye ithal doğalgaza iyice mahkum olduğu bir zaman diliminde doğalgaz fiyatlarını astronomik seviyelere çıkarmak isteyebilir. Buna direnen Türkiye ise, doğalgazı kesme tehdidiyle hemen yolageliverir. Peki sonuçta ne olur? Olan yine vatandaşa olur, Türkiye'nin geleceğine olur. Kendimizi bile bile Rusya'nın insafına terk ettiğimiz Mavi Akım'ın ne denli tehlikeli bir proje olduğunu önümüzdeki yıllarda daha iyi anlayacağız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012