Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allah'ın biz kullarına bir fırsat olarak tanıdığı, gafletten uzak olarak geçirdiğimiz ve her anını değerlendirdiğimiz takdirde büyük mükâfatlarla karşılık bulacağımız asla unutulmamalıdır.
Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz Ramazanın sadece oruçtan ibaret olmadığını işaret ederek, Ramazan ayının bir bütün olarak ihya edilmesini emir buyurmuştur.
"Her kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır" (Buharî, İman, 25, 27; Müslim, Musafi'in, 173, 176; İbn Mace, İkametu's-Salâ, 173; Tirmizî, Savm, 83)
Abdurrahman b. Avf'ın naklettiği bir hadisi şerifte Hz. Muhammed (s.a.v.): "Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur" buyurmaktadır. (İbn Mâce, İkametu's-Salâ, 173; İbn Hanbel, I, 191, 195)
Madem ki Ramazan ayı başlı başına bir rahmet vesilesidir, o zaman; her anını gayet iyi değerlendirmeliyiz. Bu ay bizim için hazırlanmış mükâfatlarla bezenmiş, çok ama çok önemli bir aydır.
Günahkâr olan biziz…
Rahmete ve affa muhtaç olan biziz...
Öyleyse bu ay bizler için çok önemlidir.
Ramazan ayını; gündüzleri oruçla, geceleri de en azından teravihle ihya etmeliyiz.
Teravih namazı, milletimiz için çok büyük öneme haiz idi… Fakat ne yazık ki, bazı din bezirgânları ve misyoner kılıklılar tarafından önemsiz gibi algılandırılarak, toplumumuzdaki eski hassasiyeti kalmamıştır. Hâlbuki teravih namazına Peygamberimiz (s.a.v.) çok önem vermiş, sadece farz olmasından korktuğu için bazen terk etmiştir. Onun bazen terkini fırsat bilen hasta gönüllü insanlar; yanılgıya düşmüş, teravihi basite almışlardır. Aslında bu davranış, bize terk etmeyi değil, devam etmeyi işaret etmiştir. Önemsiz görmeyi değil, önem vermeyi tavsiye etmiştir.
Bu ay mademki Allah'ın rahmeti bereketi bizlere bolca ikram edilecek. O zaman her fırsatı değerlendirmeye azami gayret göstermeliyiz.
Eğer bilgimiz ve zamanımız müsait ise Ramazan boyunca Kur'an'la meşgul olalım. Camilerde yapılan mukabelelere (Kur'an hatimlerine) iştirak edelim. Kur'an okumasını bilemiyorsak dahi hatim okunan yerlerde Kur'an dinlemeye gayret edelim. En azından Kur'an meali okumaya çalışalım. Rabbimizin bize vermek istediği mesaj ve burukları anlamaya çalışalım.
Uzun sözün kısası; Ramazan ayında amel defterimizi sevapla doldurmaya gayret ederek ihya etmeliyiz. Güzel fiillerimizi artırarak etrafımıza güzellikler saçmaya çalışalım. Biri birimize de dua etmeyi unutmayalım.
Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz Ramazanın sadece oruçtan ibaret olmadığını işaret ederek, Ramazan ayının bir bütün olarak ihya edilmesini emir buyurmuştur.
"Her kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır" (Buharî, İman, 25, 27; Müslim, Musafi'in, 173, 176; İbn Mace, İkametu's-Salâ, 173; Tirmizî, Savm, 83)
Abdurrahman b. Avf'ın naklettiği bir hadisi şerifte Hz. Muhammed (s.a.v.): "Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur" buyurmaktadır. (İbn Mâce, İkametu's-Salâ, 173; İbn Hanbel, I, 191, 195)
Madem ki Ramazan ayı başlı başına bir rahmet vesilesidir, o zaman; her anını gayet iyi değerlendirmeliyiz. Bu ay bizim için hazırlanmış mükâfatlarla bezenmiş, çok ama çok önemli bir aydır.
Günahkâr olan biziz…
Rahmete ve affa muhtaç olan biziz...
Öyleyse bu ay bizler için çok önemlidir.
Ramazan ayını; gündüzleri oruçla, geceleri de en azından teravihle ihya etmeliyiz.
Teravih namazı, milletimiz için çok büyük öneme haiz idi… Fakat ne yazık ki, bazı din bezirgânları ve misyoner kılıklılar tarafından önemsiz gibi algılandırılarak, toplumumuzdaki eski hassasiyeti kalmamıştır. Hâlbuki teravih namazına Peygamberimiz (s.a.v.) çok önem vermiş, sadece farz olmasından korktuğu için bazen terk etmiştir. Onun bazen terkini fırsat bilen hasta gönüllü insanlar; yanılgıya düşmüş, teravihi basite almışlardır. Aslında bu davranış, bize terk etmeyi değil, devam etmeyi işaret etmiştir. Önemsiz görmeyi değil, önem vermeyi tavsiye etmiştir.
Bu ay mademki Allah'ın rahmeti bereketi bizlere bolca ikram edilecek. O zaman her fırsatı değerlendirmeye azami gayret göstermeliyiz.
Eğer bilgimiz ve zamanımız müsait ise Ramazan boyunca Kur'an'la meşgul olalım. Camilerde yapılan mukabelelere (Kur'an hatimlerine) iştirak edelim. Kur'an okumasını bilemiyorsak dahi hatim okunan yerlerde Kur'an dinlemeye gayret edelim. En azından Kur'an meali okumaya çalışalım. Rabbimizin bize vermek istediği mesaj ve burukları anlamaya çalışalım.
Uzun sözün kısası; Ramazan ayında amel defterimizi sevapla doldurmaya gayret ederek ihya etmeliyiz. Güzel fiillerimizi artırarak etrafımıza güzellikler saçmaya çalışalım. Biri birimize de dua etmeyi unutmayalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025