Ramazanın müjdeleri o kadar çok ki hangi birisini sayayım. Zaten hemen hepsini biliyorsunuz. Bir ömre bedel Kadir gecesi bu ayda? Baş rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azat olan bir ay. Yüce Allah'ın, mükâfatta sınır tanımayacağım, dediği bir ay Ramazan.
Allah Resulünün (s.a.a) dilinden aktarayım;
"Âdemoğlunun her ameli katlanır. Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar.
Allah Teâlâ (bir hadis-i kutside) şöyle buyurmuştur: 'Oruç başkadır. Çünkü o sırf Benim içindir, onun mükâfatını da (dilediğim gibi) Ben vereceğim.
Kulum, Benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti. Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur. Oruç kalkandır/perdedir.
Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa 'ben oruçluyum!' desin (ve ona bulaşmasın)." (Buhârî, Savm: 2, 9, Libâs: 78; Müslim, Sıyâm: 163, 164, hadis no: 1151; Ebû Dâvud, Savm: 25, hadis no: 2363; Tirmizî, Savm: 55, hadis no: 764; Nesâî, Sıyâm: 41; İbn Mâce, Sıyâm: 1, Hadis no: 1638, Edeb: 58, hadis no: 3823; Muvattâ, Sıyâm: 58.)
Ramazan ayının rahmet yönü yanında pek anlatılmayan, merak etmediğimiz bir yönü daha vardır. Ramazan aynı zamanda bir tehdit ayıdır. Bizzat Peygamber Efendimizin (s.a.a) onayladığı bir tehdit ayı.
Nasıl yani, derseniz! Peygamberimizin, Cuma Hutbesinden üç kez peş peşe 'amin' dediği hadisi şerifi biliyorsunuzdur. Bir daha hatırlayalım;
Peygamber Efendimiz (s.a.a) bir keresinde minbere çıkarken, her adımda "âmin" dedi: Bir adım çıktı, 'amin' bir adım daha çıktı, 'amin' bir adım daha çıktı, 'amin' dedi.
Hutbesi bittikten sonra: "Ya Rasulallah! Minbere çıktığınız zaman 'âmin' dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?" diyerek sebebini sordular.
Buyurdu ki: "Cebrail (a.s.) üç dua etti, ben de onlara amin dedim.
Birisi: Cebrail (a.s.): 'Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtünsün!' dedi, ben de amin dedim."
İkincisi: "Cebrail (a.s): 'Sen peygamber olarak bir insanın yanında anıldığın zaman, sana salat-ü selâm getirmezse; ona yazıklar olsun!.. Onun burnu yere sürünsün!' dedi. Ben de ona amin dedim."
"Üçüncüsü: "Cebrail (as): 'Ramazana eriştiği halde bir insan, buna Ramazanın feyzinden, bereketinden istifade edememiş, Ramazan gelmiş, geçmiş de hâlâ Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa, Allah'ın affını, mağfiretini kazanamamışsa; yazıklar olsun o kula! Burnu yerde sürtsün!' diye dua etti. Ben de ona amin dedim." (Buharî, el-edebu'l-müfred- 1419/1998, Riyad- 1/338; Taberanî-evsat- h. no: 8994; Bezzar, h. no: 1405; Mecmau'z-zevaid, 10/164)
Gayret edeceğiz. Hemen, şimdi, şu anda bir manevi devrim gerçekleştireceğiz. Allah ve Resulünün istediği gibi namaz kılmaya, oruç tutmaya, sosyal ve özel hayatımızı düzenlemeye karar vereceğiz.
İşte bu kararı verdik mi, bu devrimi gerçekleştirdik mi inanıyorum k, burnumuz asla yerde sürtünmeyecektir. Rabbim! Umduklarımıza nail, korktuklarımızdan emin eylesin. (amin)
Allah Resulünün (s.a.a) dilinden aktarayım;
"Âdemoğlunun her ameli katlanır. Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar.
Allah Teâlâ (bir hadis-i kutside) şöyle buyurmuştur: 'Oruç başkadır. Çünkü o sırf Benim içindir, onun mükâfatını da (dilediğim gibi) Ben vereceğim.
Kulum, Benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti. Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur. Oruç kalkandır/perdedir.
Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa 'ben oruçluyum!' desin (ve ona bulaşmasın)." (Buhârî, Savm: 2, 9, Libâs: 78; Müslim, Sıyâm: 163, 164, hadis no: 1151; Ebû Dâvud, Savm: 25, hadis no: 2363; Tirmizî, Savm: 55, hadis no: 764; Nesâî, Sıyâm: 41; İbn Mâce, Sıyâm: 1, Hadis no: 1638, Edeb: 58, hadis no: 3823; Muvattâ, Sıyâm: 58.)
Ramazan ayının rahmet yönü yanında pek anlatılmayan, merak etmediğimiz bir yönü daha vardır. Ramazan aynı zamanda bir tehdit ayıdır. Bizzat Peygamber Efendimizin (s.a.a) onayladığı bir tehdit ayı.
Nasıl yani, derseniz! Peygamberimizin, Cuma Hutbesinden üç kez peş peşe 'amin' dediği hadisi şerifi biliyorsunuzdur. Bir daha hatırlayalım;
Peygamber Efendimiz (s.a.a) bir keresinde minbere çıkarken, her adımda "âmin" dedi: Bir adım çıktı, 'amin' bir adım daha çıktı, 'amin' bir adım daha çıktı, 'amin' dedi.
Hutbesi bittikten sonra: "Ya Rasulallah! Minbere çıktığınız zaman 'âmin' dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?" diyerek sebebini sordular.
Buyurdu ki: "Cebrail (a.s.) üç dua etti, ben de onlara amin dedim.
Birisi: Cebrail (a.s.): 'Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtünsün!' dedi, ben de amin dedim."
İkincisi: "Cebrail (a.s): 'Sen peygamber olarak bir insanın yanında anıldığın zaman, sana salat-ü selâm getirmezse; ona yazıklar olsun!.. Onun burnu yere sürünsün!' dedi. Ben de ona amin dedim."
"Üçüncüsü: "Cebrail (as): 'Ramazana eriştiği halde bir insan, buna Ramazanın feyzinden, bereketinden istifade edememiş, Ramazan gelmiş, geçmiş de hâlâ Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa, Allah'ın affını, mağfiretini kazanamamışsa; yazıklar olsun o kula! Burnu yerde sürtsün!' diye dua etti. Ben de ona amin dedim." (Buharî, el-edebu'l-müfred- 1419/1998, Riyad- 1/338; Taberanî-evsat- h. no: 8994; Bezzar, h. no: 1405; Mecmau'z-zevaid, 10/164)
Gayret edeceğiz. Hemen, şimdi, şu anda bir manevi devrim gerçekleştireceğiz. Allah ve Resulünün istediği gibi namaz kılmaya, oruç tutmaya, sosyal ve özel hayatımızı düzenlemeye karar vereceğiz.
İşte bu kararı verdik mi, bu devrimi gerçekleştirdik mi inanıyorum k, burnumuz asla yerde sürtünmeyecektir. Rabbim! Umduklarımıza nail, korktuklarımızdan emin eylesin. (amin)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025