Prof. Dr. Haydar Baş bey İslam'ın, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinde oynanan oyunların perde arkasını görmekte, göstermekte ve insanımızı ayıktırmaktadır. Şimdi böyle bir liderin ABD başta olmak üzere AB ve İsrail gibi Türkiye Cumhuriyeti bütünlüğüne kasteden topraklarında gözü olan düşmanların rahatsız olacağı aşikardır.
Özellikle Haçlı siyonist politikalarının Türkiye'deki uygulayacası durumundaki AKP hükümetinin rahatsız olacağı bellidir. İslam dünyasını bölen ılımlı İslam Projesi ile batının istediği şeklen Müslüman ancak içinin batıya gönüllü köle olmuş cemaat ve tarikatların rahatsız olacağı bellidir.
Bunun dışında dinlerarası diyalog ve hoşgörü adı altında Türk gençlerini önce İslam'dan soğutma sonra Hıristiyanlaştırmayı hedefleyen cemaat ve liderinin rahatsız olacağı bellidir.
Bu belli odaklar dünkü yazımda anlattığım nedenlerle Prof. Dr. Haydar Baş beyi devletin ve askerin adamı olarak suçladılar. En son olarak da Ehl-i Beyt açılımı ve Suriye konusundaki Esad'ı savunan tavrı nedeni ile Şii-Alevi olmakla bir iftira kampanyası başlattılar. Ancak bu iftiralar Haydar Baş beyi ve dava arkadaşlarını doğru yoldan çeviren bir etki yaratmaz. Tersine bu yolda gayret ve isteğini güçlendirir.
Şimdi ben Prof. Dr. Haydar Baş beye iftira ve saldırı yapanlara Kur'an’la cevap vereyim. Bakara suresi 120. ayet ve Maide suresi 51. ayette Yüce Allah buyuruyor ki: “Ey Müslümanlar sakın Hristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin. Onlar sadece biribirinin dostudurlar. Siz onlara dönmedikçe (dinlerine girmedikçe) sizden razı gelmezler. Eğer onları dost edinirseniz siz de müşriklerden olursunuz. Ve bundan sonra size tekrar bir kurtarıcı gelmez.”
Şimdi bu ayetlere bakınca Hıristiyan ve Yahudileri dost edinenlerin ve onların projelerini İslam dünyası ve Türkiye'yi bölmek üzere Büyük Ortadoğu Projesi için taşeronluk yapanlar ile dinlerarası diyalogla Müslüman ve Hıristiyan Yahudi arasında Allah'a inanç bakımından fark yoktur diyen cemaatin hangi tarafta olduklarını, ne durumda bulunduklarını ve Türk Milletini bu tehlikelere karşı uyaran Prof. Dr. Baş beyin ne tarafta olduğunu milletimizin takdirine bırakıyorum.
Özellikle Haçlı siyonist politikalarının Türkiye'deki uygulayacası durumundaki AKP hükümetinin rahatsız olacağı bellidir. İslam dünyasını bölen ılımlı İslam Projesi ile batının istediği şeklen Müslüman ancak içinin batıya gönüllü köle olmuş cemaat ve tarikatların rahatsız olacağı bellidir.
Bunun dışında dinlerarası diyalog ve hoşgörü adı altında Türk gençlerini önce İslam'dan soğutma sonra Hıristiyanlaştırmayı hedefleyen cemaat ve liderinin rahatsız olacağı bellidir.
Bu belli odaklar dünkü yazımda anlattığım nedenlerle Prof. Dr. Haydar Baş beyi devletin ve askerin adamı olarak suçladılar. En son olarak da Ehl-i Beyt açılımı ve Suriye konusundaki Esad'ı savunan tavrı nedeni ile Şii-Alevi olmakla bir iftira kampanyası başlattılar. Ancak bu iftiralar Haydar Baş beyi ve dava arkadaşlarını doğru yoldan çeviren bir etki yaratmaz. Tersine bu yolda gayret ve isteğini güçlendirir.
Şimdi ben Prof. Dr. Haydar Baş beye iftira ve saldırı yapanlara Kur'an’la cevap vereyim. Bakara suresi 120. ayet ve Maide suresi 51. ayette Yüce Allah buyuruyor ki: “Ey Müslümanlar sakın Hristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin. Onlar sadece biribirinin dostudurlar. Siz onlara dönmedikçe (dinlerine girmedikçe) sizden razı gelmezler. Eğer onları dost edinirseniz siz de müşriklerden olursunuz. Ve bundan sonra size tekrar bir kurtarıcı gelmez.”
Şimdi bu ayetlere bakınca Hıristiyan ve Yahudileri dost edinenlerin ve onların projelerini İslam dünyası ve Türkiye'yi bölmek üzere Büyük Ortadoğu Projesi için taşeronluk yapanlar ile dinlerarası diyalogla Müslüman ve Hıristiyan Yahudi arasında Allah'a inanç bakımından fark yoktur diyen cemaatin hangi tarafta olduklarını, ne durumda bulunduklarını ve Türk Milletini bu tehlikelere karşı uyaran Prof. Dr. Baş beyin ne tarafta olduğunu milletimizin takdirine bırakıyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Hidayet Sarı / diğer yazıları
- Türkiye’de hekime şiddetin nedenleri / 25.05.2021
- Türk toplumunda psikososyal sorunların nedenleri / 24.05.2021
- Tek kişilik akıl mı ortak akıl mı? / 22.05.2021
- Şımartılmış Hasta Sendromu ve sağlık çalışanlarına şiddet / 21.05.2021
- Covid-19 salgını ile artan sorun: Kadına şiddet, aile içi şiddet / 27.03.2021
- 8 Mart Kadınlar Günü’nde kadına şiddet! / 10.03.2021
- Sağlıkta dönüşümün bedeli - sağlık israfı - sağlık iflası / 07.03.2021
- Türk milleti neden mutsuz! / 05.03.2021
- 'İnandığın yolda yürü' / 02.03.2021
- Sağlık alanında kötü gidişat ve defansif tıp / 22.02.2021
- Türk toplumunda psikososyal sorunların nedenleri / 24.05.2021
- Tek kişilik akıl mı ortak akıl mı? / 22.05.2021
- Şımartılmış Hasta Sendromu ve sağlık çalışanlarına şiddet / 21.05.2021
- Covid-19 salgını ile artan sorun: Kadına şiddet, aile içi şiddet / 27.03.2021
- 8 Mart Kadınlar Günü’nde kadına şiddet! / 10.03.2021
- Sağlıkta dönüşümün bedeli - sağlık israfı - sağlık iflası / 07.03.2021
- Türk milleti neden mutsuz! / 05.03.2021
- 'İnandığın yolda yürü' / 02.03.2021
- Sağlık alanında kötü gidişat ve defansif tıp / 22.02.2021